4. Ceza Dairesi 2012/32494 E. , 2015/5929 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, 6136 sayılı Kanuna aykırılık
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede,
1-Sanığa yükletilen tehdit eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak,
Kısa süreli hapis cezasından çevrilip ödenmeyen adli para cezalarının nasıl infaz edileceğinin 5275 sayılı CGTİK’nın 109 ve bu Kanunun uygulanmasını öngören, 20.03.2006 tarihli Bakanlar Kurulu kararıyla yürürlüğe giren 2006/10218 numaralı Tüzüğün 51. maddesinde belirtildiği ve hükmün kesinleşmesinden sonra Cumhuriyet Savcılığının görevi dahilinde değerlendirilmesi gereken bir husus olduğu gözetilmeden, infazı kısıtlar biçimde adli para cezasının ödenmemesi halinde hapse çevrileceğinin ihtar edilmesi,
Kanuna aykırı ve sanık ..."ın temyiz iddiaları yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle BOZULMASINA, 5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesi uyarınca bu aykırılık, yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bulunduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktasının; tebliğnameye uygun olarak, “TCK’nın 50/6. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün hükümden çıkarılması” biçiminde DÜZELTİLMESİNE ve başkaca yönleri Kanuna uygun bulunan hükmün bu bağlamda ONANMASINA,
2-6136 sayılı Kanuna aykırılık suçundan kurulan hükme yönelik temyize gelince,
Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
a- Dosyada mevcut 15/02/2011 tarihli ekspertiz raporu içeriğinde, suça konu silahın mevcut durumu itibariyle bilinen ateşli silah fişeklerini atmaya elverişli olmadığı, namlusu içerisindeki gaz ayırıcı parçasının daire şeklinde delikli bir yapıda olduğu, bu haliyle de özel şekil ve nitelikteki fişeklerin ucunda bulunan kurşun veya saçma tanelerinin geçebileceği kadar bir boşluk sağladığı, mermi çekirdeği niteliğini taşıyan ve ucunda kurşun bulunan ateşli bir silah fişeği niteliği kazanmış çapına uygun özel şekil ve nitelikteki fişekleri atmaya elverişli olduğu, suça konu silahın mekanik aksamında, özellikle namlu içerisinde ve ortasında boşluk bulunan gaz ayırıcı parçası gibi teknik özelliklerinde sonradan değişiklik yapıldığını gösterir nitelikte herhangi bir bulgu ve emare ( herhangi bir parçanın çıkartılması, değiştirilmesi, kısmen tadil edilmesi vb. şekilde) görülmediğinin belirtilmesi karşısında; dava konusu silahın marka, model ve üretim yılı tespit edilip Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığından marka, model ve üretim yılı itibariyle bu silahların mevcut haliyle üretilmesine izin verilip verilmediği sorulup, bu silahın üretim şeması getirtilip, üretim şemasının temin edilememesi halinde ise suça konu silahın gaz ayırıcı parçasını da gösteren fotoğraflar, ekspertiz raporu eklenerek suça konu tabancanın gaz ayırıcı parçasında üretim sonrası tadilat yapılıp yapılmadığı hususu üretici firmadan sorulup dosya kül halinde Adli Tıp Kurumu"na gönderilerek silahın üretim izni verilen orijinal haline göre bilye geçişine imkan verecek şekilde gaz ayırıcı parçasının tadil edilip edilmediğine dair alınacak bir rapor ile 6136 sayılı Kanun kapsamında kalıp kalmadığı hususu kesin olarak saptanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken, eksik kovuşturma ile yazılı biçimde hüküm kurulması,
b-Kabule göre de; kısa süreli hapis cezasından çevrilip ödenmeyen adli para cezalarının nasıl infaz edileceğinin 5275 sayılı CGTİK’nın 109 ve bu Kanunun uygulanmasını öngören, 20.03.2006 tarihli Bakanlar Kurulu kararıyla yürürlüğe giren 2006/10218 numaralı Tüzüğün 51. maddesinde belirtildiği ve hükmün kesinleşmesinden sonra Cumhuriyet Savcılığının görevi dahilinde değerlendirilmesi gereken bir husus olduğu gözetilmeden, infazı kısıtlar biçimde adli para cezasının ödenmemesi halinde hapse çevrileceğinin ihtar edilmesi,
Kanuna aykırı, sanık ... ve O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 05/02/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.