4. Ceza Dairesi 2014/11607 E. , 2015/2352 K.
"İçtihat Metni"Tebliğname No : KYB - 2011/71572
Konut dokunulmazlığını ihlal suçundan sanık V.. S.."nın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 116/1, 31/3, 62 ve 52/2. maddeleri uyarınca 2.000 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına, adli para cezasının taksitlendirilmesine ve ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrilmesine ilişkin, Gemlik 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 21/07/2010 tarihli ve 2010/205 esas, 2010/665 sayılı kararının, kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 28/02/2014 gün ve 71572 sayılı istem yazısıyla Dairemize gönderilen dava dosyası incelendi.
İstem yazısında; “Dosyanın yapılan incelemesinde:
Sanığın, suçun işlendiği tarihte on sekiz yaşını bitirmemiş bulunmasına göre, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun"un 106. maddesinin 4. fıkrası gereğince hükmolunan adli para cezasının ödenmemesi halinde hapse çevrilmesine karar verilemeyeceğinin gözetilmemesi yasaya aykırıdır.” denilmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
I-Olay:
Konut dokunulmazlığını ihlal suçundan sanık V.. S.. hakkında yapılan yargılama sonucunda, Gemlik 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 21/07/2010 tarihli kararıyla, adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, yüze karşı verilen kararın sanık müdafii tarafından temyizi üzerine, bu suç yönünden hükmolunan cezanın miktarına göre temyiz isteminin reddine karar verildiği, bu şekilde kesinleşen kararla ilgili aynı hükümde yer alan hırsızlık suçunun temyiz incelemesi sırasında kanun yararına bozma yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
II- Kanun Yararına Bozma İstemine İlişkin Uyuşmazlığın Kapsamı:
Suç tarihinde 18 yaşından küçük olan sanık hakkında konut dokunulmazlığını ihlal suçundan kurulan hükümde, ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrilmesine karar verilmesine dair hukuka aykırılığa ilişkindir.
III- Hukuksal Değerlendirme:
Kanun yararına bozma kurumunda geçerli olan “istekle bağlılık kuralı” ve aleyhe bozma yasağı gereğince, isteme konu hususla sınırlı olarak yapılan incelemede;
5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanun’un 106/4. madde ve fıkrasında "Çocuklar hakkında hükmedilen adli para cezasının ödenmemesi halinde, bu ceza hapse çevrilemez. Bu takdirde onbirinci fıkra hükmü uygulanır." hükmüne yer verilmiş, 11. fıkrasında ise, “İnfaz edilen hapsin süresi veya kamuya yararlı işte çalışmanın, adlî para cezasını tamamıyla karşılamamış olursa, geri kalan adlî para cezasının tahsili için ilâm, Cumhuriyet Başsavcılığınca mahallin en büyük mal memuruna verilir. Bu makamlarca 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanuna göre kalan adlî para cezası tahsil edilir.” hükümleri düzenlenmiştir.
İnceleme konusu somut olayda; suç tarihinde 18 yaşından küçük olan sanık hakkında, konut dokunulmazlığını ihlal suçundan hükmolunan adli para cezasının ödenmemesi durumunda hapse çevrilemeyeceği, ancak 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsili cihetine gidileceği gözetilmeden, bu suç nedeniyle tayin edilen 2.000 TL adli para cezasının ödenmemesi halinde, TCK’nın 52/4. maddesi uyarınca hapis cezasına çevrileceğine hükmedilmesi hukuka aykırıdır.
IV- Sonuç ve Karar:
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
1- Konut dokunulmazlığını ihlal suçundan sanık V.. S.. hakkında, Gemlik 1. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 21/07/2010 tarih ve 2010/205 esas, 2010/665 sayılı kararın, 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2- Karardaki hukuka aykırılığın, aynı Kanun maddesinin 4/d fıkrası gereğince Yargıtay tarafından giderilmesi gerektiğinden; "ödenmeyen adli para cezasının hapis cezasına çevrilmesine" ilişkin bölümün hükümden ÇIKARILMASINA,
3- Kararda yer alan diğer hususların olduğu gibi bırakılmasına, 29.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.