Abaküs Yazılım
4. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/11543
Karar No: 2015/2351
Karar Tarihi: 29.01.2015

un CMK’nın 231 maddesinin 14 fıkrasında yazılı suçlardan olmaması - - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2014/11543 Esas 2015/2351 Karar Sayılı İlamı

4. Ceza Dairesi         2014/11543 E.  ,  2015/2351 K.

    "İçtihat Metni"

    Tebliğname No : KYB - 2014/63063

    Hakaret ve yaralama suçlarından sanık A.. M.."nun 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 125/1-4, 86/2, 62 ve 52/2. maddeleri gereğince, 1.740 Türk lirası ve 2.000 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına dair, Pülümür Sulh Ceza Mahkemesinin 23/03/2012 tarihli ve 2011/37 esas, 2012/10 sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 21/02/2014 gün ve 63063 sayılı istem yazısıyla Dairemize gönderilen dava dosyası incelendi.

    İstem yazısında; “Pülümür Sulh Ceza Mahkemesince, sanığa hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kabul etmediğinin sorulduğu 04/10/2011 tarihli duruşmadan sonra, sanığın 05/10/2011 tarihli dilekçesi ile “hükmün açıklanmasının geri bırakılması sorusunu anlamadığı için hayır dediğini bu nedenle hükmün açıklanmasının geri bırakılması müessesini kabul ettiğini" beyan ettiği halde, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231. maddesi kapsamında sanığın kabul beyanına göre işlem yapmak yerine, sanığın aleyhine olacak şekilde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına dair karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    I-Olay:

    Hakaret ve yaralama suçlarından sanık A.. M.. hakkında yapılan yargılama sonucunda, Pülümür Sulh Ceza Mahkemesinin 23/03/2012 tarihli kararıyla adli para cezası ile cezalandırılmasına, sanık kabul etmediğinden hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verildiği, yoklukta verilen kararın sanık tarafından temyizi üzerine, hüküm tarihi itibariyle cezaların kesin olduğu gerekçesiyle temyiz isteminin reddine karar verildiği, kesinleşen bu kararın infazı sırasında, CMK"nın 231. maddesinin talep edilmiş olmasına karşın hatalı gerekçeyle uygulanmadığından kanun yararına bozma yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.

    II- Kanun Yararına Bozma İstemine İlişkin Uyuşmazlığın Kapsamı:

    Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına ilişkin mahkeme gerekçesinin hukuka uygun olup olmadığının belirlenmesine ilişkindir.

    III- Hukuksal Değerlendirme:

    5271 sayılı CMK’nın 231. maddesinde düzenlenen “hükmün açıklanmasının geri bırakılması” müessesesinin uygulanabilmesi için öncelikle,
    - Sanık hakkında kurulan mahkûmiyet hükmünde, hükmolunan cezanın iki yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezasından ibaret olması,
    - Suçun CMK’nın 231. maddesinin 14. fıkrasında yazılı suçlardan olmaması,
    - Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûm olmamış bulunması,
    - Sanığın hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına itirazının bulunmaması,
    Suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tamamen giderilmesine ilişkin koşulların birlikte gerçekleşmesi gerekmektedir.

    Anılan bu objektif koşulların gerçekleşmesi ile birlikte ayrıca “Mahkemece, sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılmasına” ilişkin takdire dayalı subjektif koşulun da gerçekleşmesi halinde “hükmün açıklanmasının geri bırakılması” müessesesinin uygulanması olanağı bulunmaktadır.
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 16/02/2010 tarih ve 4/253-28 sayılı kararında da belirtildiği üzere, sanık hakkında kurulan mahkûmiyet hükmünün hukuki bir sonuç doğurmamasını ifade eden ve doğurduğu sonuçlar itibariyle karma bir özelliğe sahip bulunan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumu, denetim süresi içinde kasten yeni bir suçun işlenmemesi ve yükümlülüklere uygun davranılması halinde, geri bırakılan hükmün ortadan kaldırılarak kamu davasının 5271 sayılı CYY’nın 223. maddesi uyarınca düşürülmesi sonucunu doğurduğundan, bu niteliğiyle sanık ile devlet arasındaki cezai nitelikteki ilişkiyi sona erdiren düşme nedenlerinden birisini oluşturmaktadır. Koşullu bir düşme nedeni oluşturan “hükmün açıklanmasının geri bırakılması” müessesesi, objektif koşulların (mahkûmiyet, suç niteliği ve ceza miktarı, daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûm olmama, sanığın kabulü, zararın giderilmesi) varlığı halinde mahkemece, diğer kişiselleştirme hükümlerinden önce ve re’sen değerlendirilerek, uygulanması yönünde kanaate ulaşıldığı takdirde, hiçbir isteme bağlı olmaksızın öncelikle uygulanmalıdır.

    İnceleme konusu somut olayda; sanık A.. M.. hakkında hakaret ve yaralama suçlarından ayrı ayrı adli para cezası verildiği, sanığın adli sicil kaydının bulunmadığı, hakaret suçunun somut zarar suçu olmadığı, yaralama suçunda ise eylemin tıbbi tedaviyi gerektirmeyecek nitelikte tokat atma şeklinde işlendiği ve müştekinin zararının bulunmadığını beyan ettiği anlaşılmaktadır. Sanık 05/10/2011 tarihli dilekçesinde CMK"nın 231. maddesinin uygulanmasını kabul etmiştir. Bu nedenle hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun objektif şartlarının oluşması karşısında, mahkemece subjektif koşul da değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, “sanığın kabul etmediği” şeklindeki yasal olmayan gerekçe ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi hukuka aykırıdır.

    IV- Sonuç ve Karar:
    Yukarıda açıklanan nedenlerle;

    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,

    1- Hakaret ve yaralama suçlarından sanık A.. M.. hakkında, Pülümür Sulh Ceza Mahkemesince verilen 23/03/2012 tarih ve 2011/37 esas, 2012/10 sayılı kararın, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,

    2- Aynı Kanun maddesinin 4-b fıkrası gereğince, sonraki işlemlerin mahallinde tamamlanmasına, 29.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi