
Esas No: 2021/10145
Karar No: 2022/5944
Karar Tarihi: 18.05.2022
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2021/10145 Esas 2022/5944 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Üçüncü kişinin haciz günü depoda bulunan malların kendisine ait olduğu yönünde beyanı üzerine müvekkilinin mallarının haczine karar verilmiştir. Davalı alacaklı, haciz yapılacak malların borçluya ait olduğunu ve bizzat hazır olduğu mahalde haciz yapıldığını iddia etmiştir. İlk derece mahkemesinde davanın kabulüne, haczin kaldırılmasına karar verilmiştir. Ancak, Bölge Adliye Mahkemesince tazminata yönelik istinaf talebinin kabul edilerek kısmen hükümden çıkartılması yönünde karar verilmiştir. Yargıtay 8. Hukuk Dairesi'nin bozma kararı sonrası daire, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabul edilmesine ve tazminat talebinin reddine hükmetmiştir. Kararın temyiz edilmesi sonrası temyiz itirazları reddedilerek davalı alacaklının yerinde olmayan temyiz itirazları reddedilmiştir. Ancak, davalı tarafın yargılama giderlerine mahkum edilmemesi ve vekalet ücretine hükmedilmemesi sebebiyle karar bozulmuş ve davacı lehine vekalet ücreti hükmedilmemesi doğru görülmemiştir. Kanun maddeleri açıklaması: İİK'nın 96. vd. m
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki 3.kişi ile alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Davacı üçüncü kişi, haciz mahallinde 3.kişinin malzemelerinin bulunduğunu, borçlunun uzun zamandan beri buraya uğramadığı halde, haciz günü hazır bulunduğunu ve depoda bulunan malların kendisine ait olduğu yönünde beyanda bulunması üzerine müvekkilinin mallarının haczedildiğini belirterek, istihkak iddialarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı alacaklı vekili, borçluya ait olan gayrimenkulde ve borçlunun bizzat hazır olduğu mahalde haciz yapıldığını bildirerek, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan ilk yargılama sonucunda, İlk Derece Mahkemesince, davanın kabulüne, haczin kaldırılmasına karar verilmiş, bu karara karşı davalı alacaklı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı alacaklının istinaf talebinin esastan reddine, tazminata yönelik istinaf talebinin kabulü ile tazminata yönelik kısmın hükümden çıkartılmasına karar verilmiş, karar davacı üçüncü kişi vekili ve davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Yargıtay 8. Hukuk Dairesi’nin 3.6.2020 tarih, 2017/15465 Esas ve 2020/2896 Karar sayılı ilamı ile;davacı üçüncü kişi ve davalı alacaklının sair temyiz itirazlarının reddi ile; İlk Derece Mahkemesinin kararında usule veya yasaya aykırılık bulunduğunun tespiti halinde, bu durum yeniden yargılama yapılmasını gerektirmiyorsa, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf başvurusunun kısmen yerinde görüldüğü açıklanarak İlk Derece Mahkemesi kararının 353/(1)-b.2 veya 3. bentleri gereğince tamamen kaldırılarak yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekirken, yasal düzenlemeye aykırı olarak, infazda tereddüt oluşturacak şekilde, yalnızca kabul edilen tazminat kısmıyla ilgili hüküm oluşturulması doğru görülmediğinden bahisle karar bozulmuştur. Bölge Adliye Mahkemesince,bozma ilamına uyularak İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulü ile hacizlerin kaldırılmasına ve tazminat talebinin reddine karar verilmiş, karar davalı alacaklı ve davacı 3.kişi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, davalı-alacaklının İİK'nin 96. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir.
1-Davalı-alacaklının temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Yargıtay ilamında belirtilen bozma sebepleri çerçevesinde işlem yapılarak karar verilmiş, bozma ile kesinleşen hususların yeniden temyiz sebebi yapılmasına usul hükümleri elvermemiş bulunmasına ve temyiz edilen kararda yazılı gerekçelere göre davalı-alacaklının yerinde olmayan temyiz itirazlarının REDDİNE,
2-Davacı-3.kişinin temyiz itirazlarına gelince;
6100 sayılı HMK’nın 297.maddesinde "MADDE 297- (1) Hüküm “Türk Milleti Adına” verilir ve bu ibareden sonra aşağıdaki hususları kapsar: ç) Hüküm sonucu, yargılama giderleri ile taraflardan alınan avansın harcanmayan kısmının iadesi, varsa kanun yolları ve süresini. "ve 297/2. bendinde ise" Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. " düzenlemesi yer almaktadır.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun 24.04.1995 gün ve 21/9 sayılı kararında ve 6100 sayılı HMK 326.maddesi uyarınca "Yargılama giderleri, kural olarak davada haksız çıkan ve aleyhine hüküm verilen tarafa yükletilir."
Davada haksız çıkan tarafa yükletilecek olan yargılama harç ve giderleri hem davayı kazanan tarafın daha önce peşin ödediği, hem de (karar ve ilam harcı ve Devlet Hazinesi tarafından peşin olarak ödenen giderleri gibi) devlete ödenmesi gereken harçlar ve giderlerdir.
Buna göre, mahkemece; davanın kabul edilmiş olmasına rağmen, 6100 sayılı HMK'nın 326/2 ve devamı maddeleri uyarınca, davalı tarafın yargılama giderlerine mahkum edilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Öte yandan,davayı kazanan taraf davasını bir vekil vasıtası ile takip etmiş ise, haksız çıkan (davayı kaybeden) taraf yargılama gideri olarak vekâlet ücretine de mahkûm edilir. (HMK 323 1/ğ).
İstihkak davalarında takip konusu alacak tutarı ile haczedilen malın değerinden hangisi daha az ise, o değer üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin III.kısmına göre nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekir.
Eldeki davada, mahkemece; davanın kabul edilmiş olmasına rağmen davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmemiş olması da doğru görülmemiştir.
SONUÇ :Davacı üçüncü kişinin temyiz itirazlarının kabulü ile ... Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesinin 23.9.2020 tarih ve 2020/1627 Esas, 2020/1932 Karar sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nın 364/2.maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nın 373/2. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 18.05.2022 gününde oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
