10. Ceza Dairesi 2017/7499 E. , 2017/7195 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı"nın, 14/09/2017 tarihli yazısı ile kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan şüpheli ... hakkında açılan kamu davası üzerine yapılan yargılama sonucunda, kamu davasının düşmesine dair Ankara 31. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 24/04/2017 tarihli ve 2015/1665 esas, 2017/882 sayılı kararının kanun yararına bozulmasına yönelik talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 02/10/2017 tarihli yazı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Şüpheli hakkında, 14/02/2015 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçuna ilişkin olarak kamu davasının açılmasının ertelenmesine, bir yıl süre ile denetimli serbestlik ve tedavi tedbiri uygulanmasına, ayrıca denetimli serbestlik tedbiri kapsamında yüklenen yükümlülüklere ve tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi, tekrar kullanmak için uyuşturucu madde bulundurması veya kullanması halinde erteleme kararının kaldırılarak kamu davası açılacağı hususunun ihtar edilmesine karar verildiği, erteleme kararının tebliğ edildiği,
2- Şüphelinin Denetimli Serbestlik Müdürlüğü tarafından yapılan tebligata rağmen 10 gün içinde başvurmadığı gerekçesi ile şüpheli hakkındaki kamu davasının ertelenmesi kararı kaldırılarak, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan TCK"nın 191. maddesinin 1. fıkrası uyarınca cezalandırılması isteğiyle kamu davası açıldığı,
3- Ankara 31. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 24/04/2017 tarihli ve 2015/1665 esas, 2017/882 sayılı kararı ile "Denetimli Serbestlik Müdürlüğü"nce çıkartılan davet yazısına 10 günlük süre içerisinde icabet etmemesinin tek başına ısrar olarak değerlendirilemeyeceği" ve “kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı koşullarına uygun biçimde yeniden uygulama yapılması gerektiği” gerekçesiyle, “kamu davasının düşmesine” karar verildiği ve kararın yasa yoluna başvurulmadan kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B) Kanun Yararına Bozma Talebi:
Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, "5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesinde "Bu suçtan dolayı başlatılan soruşturmada şüpheli hakkında ... beş yıl süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilir.", 191/3. maddesinde "Erteleme süresi zarfında şüpheli hakkında asgari bir yıl süreyle denetimli serbestlik tedbiri uygulanır." ve 191/4-a maddesinde "Kişinin, erteleme süresi zarfında; a) Kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi,...hâlinde, hakkında kamu davası açılır." şeklinde düzenlemeler yer aldığı, yine 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223/8 maddesinde "Türk Ceza Kanununda öngörülen düşme sebeplerinin varlığı ya da soruşturma veya kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması hallerinde, davanın düşmesine karar verilir. Ancak, soruşturmanın veya kovuşturmanın yapılması şarta bağlı tutulmuş olup da şartın henüz gerçekleşmediği anlaşılırsa; gerçekleşmesini beklemek üzere, durma kararı verilir. Bu karara itiraz edilebilir." şeklindeki hükme nazaran, Mahkemece ısrar şartının gerçekleşmediği kanaatine varılması durumunda, Yargıtay 20. Ceza Dairesinin 14/09/2015 tarihli ve 2015/8259 esas, 2015/3572 karar sayılı ilâmında da belirtildiği üzere 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223/8-2. cümle maddesi uyarınca durma kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir." denilerek, Ankara 31. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 24/04/2017 tarihli ve 2015/1665 esas, 2017/882 sayılı kararının bozulması istenmiştir.
C) Konunun Değerlendirilmesi:
TCK"nın 191. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendinde, "Kişinin, erteleme süresi zarfında; kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi ... hâlinde, hakkında kamu davası açılır. " hükmüne yer verilmiştir.
CMK"nın 223. maddesinin 8. fıkrasında, "Türk Ceza Kanununda öngörülen düşme sebeplerinin varlığı ya da soruşturma veya kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması hallerinde, davanın düşmesine karar verilir. Ancak, soruşturmanın veya kovuşturmanın yapılması şarta bağlı tutulmuş olup da şartın henüz gerçekleşmediği anlaşılırsa; gerçekleşmesini beklemek üzere, durma kararı verilir. Bu karara itiraz edilebilir." hükmü öngörülmüştür.
Sanığın kendisine yüklenen yükümlülüklere veya tedavinin gereklerine uygun davranmamakta "ısrar" ettiğinin kabul edilebilmesi için; sanığa tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazı için tebligat yapılması, uymaması halinde "önceki tebligat gereğince başvuruda bulunmadığı, bu tebligat üzerine öngörülen süre içinde de başvurmaması halinde yükümlülüklere ve tedavinin gereklerine uymamakta ısrar etmiş sayılacağı" uyarısı ile yeniden tebligat yapılması, bu tebligata rağmen de başvuruda bulunmadığı takdirde sanık hakkında dava açılması gerekir.
Somut olayda, mahkemece "Denetimli Serbestlik Müdürlüğü"nce çıkartılan davet yazısına 10 günlük süre içerisinde icabet etmemesinin tek başına ısrar olarak değerlendirilemeyeceği" gerekçesiyle, “kamu davasının düşmesine” karar verilerek, CMK’nın 223. maddesinde sayılıp davanın esasını çözen karar türlerinden “düşme” kararı ile yargılama sonlandırıldığı ve "düşme” kararının sonucu olarak sanığın bütün yükümlülüklerinin ortadan kalkması gerektiği halde, "düşme" kararı verildikten sonra ayrıca “kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı koşullarına uygun biçimde yeniden uygulama yapılması gerektiğine” karar verilerek hüküm karıştırıldığından, kararın infaz kabiliyeti bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan TCK"nın 191. maddesinin 1. fıkrası uyarınca sanığın cezalandırılması isteğiyle açılan davada "kovuşturma şartı" olan "ısrar koşulunun" gerçekleşmediğinin anlaşılması durumunda Mahkeme tarafından CMK"nın 223. maddesinin 8. fıkrasının 2. cümlesi gereğince bu şartın gerçekleşmesini beklemek üzere “davanın durmasına” ve denetimli serbestlik dosyanın infazına devam edilebilmesi için Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine karar verilmesi gerekirken, “kamu davasının düşmesine” karar verilerek, davanın esasını çözen bir kararla yargılama sonlandırıldıktan sonra, sanki durma kararı verilmişcesine “kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı koşullarına uygun biçimde yeniden uygulama yapılması gerektiğine” karar verilerek hükümde çelişkiye neden olunması ve hükmün karıştırılması yasaya aykırı olduğundan, hükmün karıştırılması halinde mahkemenin iradesi açık şekilde ortaya çıkmadığı için kazanılmış haktan da söz edilemeyeceğinden kanun yararına bozma talebi bu değişik gerekçe ile kabul edilmiştir.
D) Karar :
Açıklanan nedenlere göre; Ankara 31. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 24/04/2017 tarihli ve 2015/1665 esas, 2017/882 sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun"un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için dosyanın Adalet Bakanlığı"na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilmesine, 21.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.