Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/6773
Karar No: 2016/3329
Karar Tarihi: 24.03.2016

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2015/6773 Esas 2016/3329 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2015/6773 E.  ,  2016/3329 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ


    Taraflar arasında görülen davada.... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 11.02.2014 tarih ve 2011/358-2014/52 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı banka vekili ile fer"i müdahil ... ve ihbar olunan.... vekilleri tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 22.03.2016 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan fer"i müdahil ... vekili Av. .... davalı .... vekili Av.... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkilinin birikimi olan 100.000 DM"yi... Şubesi"ne yıllık %25 akti faizle 03.11.1999 tarihi itibariyle yatırdığını, mevduatının ... banka gönderildiği iddiasıyla bütün çabalarına rağmen parasını bankadan geri alamadığını ileri sürerek asıl davada alacağın 1.000 TL"lik kısmınının 03.11.1999 tarihinden itibaren işleyecek %25 akdi faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiş, birleşen davada 100.000 DM olan alacağın hesabın açıldığı tarih olan 03.11.1999 dan itibaren %25 akdi faiziyle 01.01.2002 tarihine kadar DM olarak ve 01.01.2002"den sonra EURO olarak tahsilini istemiştir.
    Davalı banka ve fer"i müdahil ... vekilleri, davada zaman aşımı süresinin sona erdiğini, hak düşürücü sürenin geçtiğini, davacının serbest iradesiyle daha fazla faiz getirisi sağlayan bir yatırım alternatifi olarak...."yi tercih ettiğini, davalı banka tarafından davacının bilgisi dışında işlem yapılmasının ve iradesinin yanıltılmasının söz konusu olmadığını savunarak, davanın husumet yönünden, zaman aşımı ve hak düşürücü süre yönünden reddini, aksi halde esas yönünden reddini istemişlerdir.
    İhbar olunan.... vekili, ..."ye devrolunan bankaların... hesapları nedeniyle zarara uğrayan mudilerin açmış olduğu davalarda ..."nin borcu üstlendiğini, bu nedenle uyuşmazlığın asıl muhatabının ... olduğunu ve davanın ..."ye karşı açılması gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, asıl dava ve birleşen ek davanın ayrı ayrı kabulüne, 51.150,00 Euro nun hesabın açıldığı tarih olan 29/11/1999 tarihinden itibaren, 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi gereğince Devlet bankalarının Euro ile açılmış 1 yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranında döviz faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiştir.
    Kararı, davalı banka vekili ile fer"i müdahil ... ve ihbar olunan.... vekilleri temyiz etmiştir.
    1- Bir davada kararı temyiz etme hakkı, yalnız taraflara veya hüküm ile kendisine mükellefiyet yüklenen veya bir hakkı ihlal edilen kimseye veyahut kanunun açıkça belirttiği mercilere aittir. Temyiz isteminde bulunan ... talebe konu davada ihbar olunan konumundadır. İhbar eden tarafın temsilcisi olarak davaya katılmamıştır. Karar başlığında davalı olarak gösterilmemiş, aleyhine de hüküm kurulmamıştır. O halde, ihbar olunan.... vekilinin kararı temyiz etmede hukuki yararı bulunmadığından temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
    2- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekili ve fer"i müdahil ... vekilinin aşağıdaki (3) ve (4) numaralı bentler dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    3- Dava, davacı tarafından banka hesabına yatırılan paranın off-shore hesabına aktarıldığı iddiasına dayalı alacak istemine ilişkindir. Zaman itibariyle dava konusu uyuşmazlığa uygulanması gereken 818 sayılı BK"nın 83. maddesi uyarınca yabancı para borcunun vadesinde ödenmemesi halinde alacaklı, bu borcun vade veya fiili ödeme günündeki rayice göre Türk parası ile ödenmesini isteyebilir. Bu şekilde talepte bulunan alacaklının artık bu tercihinden dönerek borcun yabancı para olarak aynen ifasını istemesi mümkün değildir. Somut olayda da, davacı taraf asıl davada tercih hakkını kullanmış ve borcun Türk Lirası üzerinden ödenmesini istemiş, birleşen davada ise alacağın yabancı para üzerinden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. O halde, mahkemece davacının, alacağın Türk Lirası üzerinden ödenmesi yönündeki tercihinden dönüp yabancı para üzerinden tahsil isteyemeyeceği gözetilerek hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
    4- Davalı ...."ye karşı işbu davanın açılma nedeninin bu banka tarafından devir alınan ....nin işlem ve eylemlerinden kaynaklandığı, davacıya ait paranın ... bankasına gönderilmesi konusundaki işlem ve eylemleri yürüten....."nin ... tarafından devir alındıktan sonra en son ...."ye devredildiği, bu durumda Fon Bankası iken ...."ye devredilen ...."nin eylemlerinden dolayı açılan davada bu bankayı devir alan ...."nin 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 140. maddesi uyarınca harçtan muaf olduğu dikkate alınmadan yazılı şekilde harçtan sorumlu tutulması yerinde görülmemiş, hükmün davalı ve fer"i müdahil ... yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    5- Bozma sebep ve şekline göre davalı ve fer"i müdahil ... vekillerinin faize yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle ihbar olunan.... vekilinin temyiz isteminin REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekili ve fer"i müdahil ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (3) ve (4) numaralı bentlerde yazılı nedenlerle davalı vekili ve fer"i müdahil ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davalı ve fer"i müdahil ... yararına BOZULMASINA, (5) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekili ve fer"i müdahil ... vekilinin faize yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, takdir olunan 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalı bankaya iadesine, 24.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi