12. Hukuk Dairesi 2019/5938 E. , 2020/3856 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Şikayetçi borçlunun ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan ilamlı icra takibinin iptali istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece davanın reddine karar verildiği, ilk derece mahkemesi kararına karşı borçlu ipotek verenin istinaf yoluna başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Bir mahkeme kararının gerekçesi, o davaya konu maddi olguların mahkemece nasıl nitelendirildiğini, kurulan hükmün hangi nedenlere ve hukuksal düzenlemelere dayandırıldığını ortaya koyar; kısaca, maddi olgular ile hüküm arasındaki mantıksal bağlantıyı gösterir. Tarafların, o dava yönünden, hukuk düzenince, hangi nedenle haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri ve Yargıtay"ın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için ortada, usulüne uygun şekilde oluşturulmuş, hükmün hangi nedenle o içerik ve kapsamda verildiğini ayrıntılarıyla gösteren, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıkta bir gerekçe bölümünün bulunması zorunludur. Bütün mahkemelerin ve her türlü kararların gerekçeli olarak yazılması gerektiğini öngören Anayasa"nın 141/3. maddesi ve ona koşut bir düzenleme içeren 6100 sayılı HMK"nun 27 ve 297. maddeleri işte bu amacı gerçekleştirmeye yöneliktir.
Nitekim 07.06.1976 gün ve 3/4-3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde yer alan "Gerekçenin, ilgili bilgi ve belgelerin isabetle takdir edildiğini gösterir biçimde geçerli ve yasal olması aranmalıdır. Gerekçenin bu niteliği, yasa koyucunun amacına uygun olduğu gibi, kararı aydınlatmak, keyfiliği önlemek ve tarafları tatmin etmek niteliği de tartışma götürmez bir gerçektir" şeklindeki açıklama ile de aynı ilkeye vurgu yapılmıştır.
Anılan husus kamu düzeni ile ilgili olup, gözetilmesi yasa ile hakime yükletilmiş bir ödevdir. Aksine düşünce ve uygulama, gerek yargı erki ile hakimin, gerek mahkeme kararlarının her türlü düşünceden uzak, saygın ve güvenilir olması ilkesi ile bağdaşmaz.
Somut olayda, Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçe kısmında, “ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile başlatılan ilamlı icra takibinin dayanağı 11/11/2015 tarihli ipotek belgesi ve resmi senette, söz konusu ipoteğin davacı - borçlu Özkan Gül"ün davalı - alacaklı ... ..."den aldığı " 75.000,00-TL bedel mukabilinde alacaklı ... ... lehine 1. Derecede... F.B.K ipotek tesis edildiği" takip ekinde takip dayanak belgesinin sunulduğu görülmektedir.” şeklinde belirtilmesine rağmen, davaya konu icra takip dosyasında alacaklı ve borçlu olarak belirtilen kişilerin gerekçeli karar içeriğinde belirtilen kişiler olmadığı gibi ipoteğe konu alacak tutarı ve ipotek belgesi tarihlerinin de gerekçeli karar içeriğinde belirtilen ile uyumlu olmadığı bu haliyle hem çelişkili olduğu, hem de şikayete konu olmayan başka bir ipotek belgesi ve başka taraflar hakkında mahkemece karar verilmiş olması nedeniyle infazda tereddüt oluşturacağı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, Bölge Adliye Mahkemesince, yukarıda anılan Yasa hükmü ve Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararında da belirtildiği üzere, bozmadan önce verilen kararla bağlı olmaksızın aradaki çelişkiyi giderecek ve infazda tereddüt oluşturmayacak şekilde yeniden karar verilebilmesi için hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz isteminin kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK"nun 364/2 maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nun 373/2. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, bozma nedenine göre borçlunun esasa ilişkin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 04/06/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.