
Esas No: 1994/5341
Karar No: 1995/1892
Karar Tarihi: 24.04.1995
Danıştay 4. Daire 1994/5341 Esas 1995/1892 Karar Sayılı İlamı
Daire : DÖRDÜNCÜ DAİRE
Karar Yılı : 1995
Karar No : 1892
Esas Yılı : 1994
Esas No : 5341
Karar Tarihi : 24/04/995
DAVACININ HUKUKUNU DOĞRUDAN ETKİLEYEN SATIŞ ÖNCESİ İDARİ İŞLEMLERİN HUKUKA UYGUNLUĞUNUN VERGİ MAHKEMESİNCE ESASTAN İNCELENMESİ GEREKTİĞİ HK.
Yükümlü kurumun muhtelif vergi borçlarının cebren tahsilini sağlamak amacıyla haczedilen fabrika binası ve demirbaşları ile arsa ve tarlaların satılması için tesis edilen satış öncesi değerleme ve ilana ilişkin işlemlerin hukuka aykırı olduğu iddiasıyla iptali için dava açılmıştır. ...Vergi Mahkemesi … günlü ve … sayılı kararıyla; 6183 sayılı Kanun'un 90-99.maddelerine göre menkul ve gayrimenkullerin değerlerinin belirlenmesi ve satış ilanı işlemlerinin satış öncesi işlemler olduğu, yürütülmesi zorunlu asıl işlemin satış işlemi olduğu, ihalenin feshi istemiyle açılacak davada satış öncesi işlemlerdeki usulsüzlüklerin de inceleneceğinin açık olduğu, diğer taraftan dosyanın incelenmesinden satış öncesi işlemlerin Kanuna uygun olduğunun da anlaşıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Davacı kurum, satış öncesi değerleme ve ilan işlemlerinin usulüne uygun yapılmadığını ileri sürerek mahkeme kararının bozulmasını istemektedir.
6183 sayılı Amma Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un "gayrimenkul malların haczi ve satışı" başlıklı üçüncü bölümünde satışın gerçekleştirilmesi için haciz, değer biçme, ilan, ihale gibi satış öncesinde bir dizi işlemin yapılması öngörülmüştür. Hacizli gayrimenkullerin satışı için idarece yapılması gereken değer biçme, ilan gibi işlemler ve alınması gereken kararların, sonuçta gerçekleştirilecek olan satış işleminin hukuka uygunluğunun tesbitinde doğrudan etkili olduğu ve bu işlem ve kararlardaki hukuka aykırılıkların nihai tasarrufu da sakatlayacağı kuşkusuzdur. 6183 sayılı Kanunun 99.maddesi uyarınca ihalenin feshi istemiyle icra tetkik merciine yapılacak başvuruda hacizli gayrimenkulün satışı ile ilgili satış komisyonunun teşkili, rayiç değerin tespiti, satış şartnamesinin düzenlenmesi, ilan ve bildirimler ile borçlunun hukukuna etkileyen diğer idari işlemlerin tamamlanıp tamamlanmadığının incelenmesi olanağının bulunmasi, herbiri idarenin tek taraflı ve icra gücüyle tesis ettiği satış öncesi değer biçme, ilan gibiborçlunun hukukunu doğrudan etkileylen işlemlerin hukuka aykırılıkları nedeniyle vergi mahkemesinde dava edilmesine engel değildir. Davacının hukukunu doğrudan etkileyen bu idari işlemlerin hukuka uygunluğunun vergi mahkemesince esastan incelenip karar verilmesi gerekirken, icra tetkik merciinde ihalenin feshi istemiyle açılacak davada satış öncesi usulsüzlüklerin de incelenebileceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir. Mahkeme kararında gerekçenin son cümlesinde "diğer taraftan davalı vergi dairesi tarafından gönderilen dosyada mevcut satış öncesi işlemlerle ilgili belgelerin incelenmesinden de açıklanan hükümlere aykırılık
bulunmadığı görülmüştür." denilmekle davanın esası da incelenmiş olmaktadır. Ancak kararda varılan bu sonucun gerekçesi gösterilmemiştir. Anayasanın 141.maddesinde bütün mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olacağı belirtilmiştir. Temyiz incelemesi esnasında, bir hükmün hukuka uygun olup olmadığı ancak gerekçe sayesinde denetlenebileceği gibi, taraflar da ancak gerekçe sayesinde haklı olup olmadıklarının nedenini anlayabileceklerdir. Kaldı ki davanın hem vergi mahkemesince esastan incelenme olanağı olmadığını söyleyip hem de tesis edilen işlemlerin hukuka uygun görüldüğü sonucuna varılmak mümkün olmamak gerekir.
Satışa esas bilirkişi raporunda söz konusu gayrimenkullerin değer tespitinin uzman bilirkişi kurulunca değil, sadece bir makina mühendisine yaptırıldığı ve davacıya bildirilen satış tarihleri ile gazetelerde ilan edilen satış tarihlerinin farklı olduğu iddiaları ve teminat olarak gösterilen menkul ve gayrimenkullerin bir kısmı borcu karşılayabileceği halde, tüm menkul ve gayrimenkullerin satılmasına karar verilmesinin 6183 sayılı kanunun 62.maddesinin son fıkrasında yer alan ilkeye aykırı olduğu yolundaki iddialar karşılanmadan bu sonuca varılması da yerinde bulunmamaktadır. Vergi dairesince temyiz aşamasında, davacının tecil isteminin kabul edildiği ileri sürülmekteyse de, tecil isteminin kasul edilerek borcun takside bağlanması ve satış işleminin durması, satış öncesi işlemlerde kanuna aykırılık bulunduğu iddiasıyla açılan davanın incelenmesine engel değildir.Bütün bu hususlar araştırılmak suretiyle sonucuna göre davanın esası hakkında karar verilmesi gerekirken, ihalenin feshi istemiyle açılacak davada satış öncesi işlemlerdeki usulsüzlüklerin de inceleneceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, ... Vergi Mahkemesinin … günlü ve … sayılı kararının bozulmasına 24.4.1995 gününde karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
