17. Hukuk Dairesi 2015/11978 E. , 2018/6937 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın davacı Jıyan Soylu ve ... yönünden reddine, davacı ... yönünden kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili; müvekkillerinin murisi ..."nun davalı sigorta şirketi ile sürekli gelir ferdi kaza sigorta poliçesi yaptırdığını, 01/11/2008 tarihinde trafik kazası sonucu yaşamını yitirdiğini, ..."nun ölümü sonucu davalı tarafından sürekli gelir ödenmesi gerektiği halde bunu yerine getirmediğini, ölenin eşinin ev hanımı olduğunu, diğer davacıların ise ölenin çocukları olduğunu belirterek fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla her bir davacı için ayrı ayrı 5.000,00"er TL"nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; davanın zaman aşımına uğradığını, zira olayda 2 yıllık zaman aşımının söz konusu olduğu, poliçede lehtarın ... olup diğer davacıların talep hakkının bulunmadığını, ..."nun vefat tarihi itibariyle sigortalı olmadığını, bu sebeple tazminat talep hakkının bulunmadığını, davacının faiz talebinin yerinde olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre; Davacılar ... ve ... yönünden davanın reddine, davacı ..."nun davasının kabulü ile, 5.000,00 TL"nin dava tarihi olan 22/04/2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacı ..."ya verilmesine, 27.935.60 TL"nin davalıdan tahsili ile davacı ..."ya verilmesine, karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yönünden reddine karar vermek gerekmiştir.
2-6100 sayılı HMK’nin belirsiz alacak davasını düzenleyen 107. maddesinde "(1) Davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkânsız olduğu hâllerde, alacaklı, hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar ya da değeri belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabilir. (2) Karşı tarafın verdiği bilgi veya tahkikat sonucu alacağın miktarı veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda davacı, iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın davanın başında belirtmiş olduğu talebini artırabilir.” hükmüne yer verilmiştir. Bu hükme göre belirsiz alacak davasının alacak miktarının veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenemediği ya da imkansız olduğu hallerde belirsiz alacak davası açılabilecektir. Somut olayda, davacı vekili dava dilekçesinde;her bir davacı için ayrı ayrı 5.000,00"er TL"nin davalının mütemerrit olduğu tarihten itibaren işleyecek avans faiziyle tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 11/11/2014 tarihli ıslah dilekçesiyle talebini toplam 42.935 TL’ye ıslah ettiğini beyan etmiştir. Söz konusu dava belirsiz alacak davası olarak açılmasına göre davacının alacağının tamamına talep göz önüne alınarak dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken; ıslah dilekçesinde faiz talep edilmediği gerekçesiyle 5.000,00 TL"nin dava tarihi olan 22/04/2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte, 27.935.60 TL"nin davalıdan tahsili ile davacı ..."ya verilmesine karar verilmesi doğru değil bozma nedeni ise de; bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirir nitelikte görülmediğinden, 6100 Sayılı HMK"nin geçiçi 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK"nin 438/7 maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddi ile 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 3.bendinin tamamının hükümden çıkarılmasına, 2.bendindeki "5.000,00 TL" ibaresinin hükümden çıkartılarak
yerine "32.935,60 TL" ibaresinin yazılmasına kararın bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 09/07/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.