11. Hukuk Dairesi 2015/9451 E. , 2016/2855 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada.... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 27/11/2014 tarih ve 2014/306-2014/354 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 15/03/2016 günü hazır bulunan davacı vekili Av.....Anlı ile davalı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında 09.11.2005 tarihli taşıma sözleşmesinin imzalandığını, bu sözleşmeye göre davacı tarafından.... istasyonuna ulaştırılacak 41 vagon beyaz eşyanın, davalı tarafça karayoluyla...l"e taşınacağını, ancak davalının edimini gereği gibi ifa etmemesi nedeniyle davacının sözleşmedeki ücret dışında başka masraflar da yaptığını, yükü taşıyacak araç sahiplerine ayrıca ödemeler yapmak zorunda kaldığını, söz konusu zararın tahsili için başlatılan takibe davalı tarafından itiraz edildiğini, her ne kadar davalı tarafça yetkiye itiraz edilmiş ise de taşıma sözleşmesinde yetki şartının bulunduğunu, esas yönünden de itirazın haksız olduğunu ileri sürerek, icra takibine yapılan itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, müvekkilinin sözleşmede öngörülen edimlerini yerine getirdiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre,..."dan çıkan vagonların ..."e 13.11.2005 ile 21.11.2005 tarihleri arasında vardığı, yüklerin aktarıldığı araçların gümrük işlemlerinin ise 03.12.2005 tarihinde sonlandığı, bu tarihler arasında yüklerin hangi zamanda araçlara yüklendiğinin belli olmadığı, araçların gümrükte beklediği ve bekleme ücretinden kimin sorumlu olacağına dair sözleşmede hüküm bulunmadığı, bu nedenle ancak kusuru olması halinde davalının sorumluluğuna gidilebileceği, davacının bu yönde bir delil sunamadığı, esasen beklemenin gümrüğe verilen beyannamelerin geç verilmesinden kaynaklandığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, taşıma sözleşmesinin ihlal edildiği iddiasına dayalı itirazın iptali istemine ilişkin olup yukarıda yapılan özetten de anlaşılacağı üzere mahkemece, taşınacak emtianın araçlara yüklendiği, yüklü vaziyetteki araçların gümrükte beklediği, taraflar arasındaki sözleşmede, bekleme ücretinden kimin sorumlu olacağına dair bir hüküm bulunmadığı, bu durumda ancak kusuru olması halinde davalının sorumluluğuna gidilebileceği, davacının da bu yönde bir delil sunmadığı, beklemenin kaynağının ise beyannamelerin gümrüğe geç verilmesi olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davaya konu taşımanın, Türkiye ile... arasında karayoluyla yapılması kararlaştırılmış olup bu nedenle uyuşmazlığa... Konvansiyonu hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. Anılan Konvansiyon"un 17/1. maddesinde, taşıyıcının yükü teslim aldığı andan teslim ettiği ana kadar doğan ziya, hasar ve gecikmelerden sorumlu olduğu düzenlenmiştir. Taşıyıcı ancak aynı maddenin ikinci fıkrasında düzenlenen hallerin gerçekleştiğini ispat ederek bu sorumluluktan kurtulabilir. Öte yandan, aynı Konvansiyon"un 11. maddesi uyarınca da, gümrük ve diğer formalitelerin yerine getirilmesi için gerekli belgelerin taşıyıcıya gönderen tarafından verilmesi gerekmektedir. Bu belgelerdeki eksiklik ya da yanlışlıklardan doğacak zararlardan gönderen, taşıyıcıya karşı sorumlu bulunmaktadır. O halde, taşınmak üzere taşıyıcıya teslim edilmiş emtia, gümrük belgelerindeki eksiklik veya yanlışlıklardan dolayı gecikmeli olarak taşınmış ise bu durumda sorumluluk gönderene ait olmakla birlikte gecikmenin, gümrük belgelerindeki eksiklik veya yanlışlıktan kaynaklandığını ispat yükü ise taşıyıcının üzerindedir.
Yapılan açıklamalar çerçevesinde somut olay değerlendirildiğinde; Taraflar arasında 09.11.2005 tarihli taşıma sözleşmesi düzenlenmiştir. Bu sözleşmeye göre, davacı tarafından...... tren istasyonuna getirilecek 41 vagon elektronik ev eşyası, davalı tarafından buradan teslim alınarak karayoluyla..."e taşınacaktır. Bu sözleşme kapsamında, 13.11.2005 ile 21.11.2005 tarihleri arasında... tren istasyonuna taşınan eşyalar, taşımayı gerçekleştirecek araçlara yüklenmiş, bu araçların gümrük işlemleri ise 03.12.2005 tarihinde yapılmıştır. Burada hemen belirtmek gerekir ki her ne kadar mahkemece, istasyona getirilen eşyaların hangi tarihte araçlara yüklendiğinin belli olmadığı belirtilmiş ise de davalı tarafından davacıya gönderilen 02.12.2005 tarihli yazıda, 17.11.2005 tarihine kadar 35 tır/kamyona yükleme yapıldığının, 20-21.11.2005 tarihinde de kalan eşyaların yüklendiğinin belirtilmiş olması karşısında mahkemenin bu kabulü doğru değildir. O halde, son olarak 21.11.2005 tarihinde taşıtlara yüklenen eşyaların hangi nedenle 03.12.2005 tarihine kadar gümrük işlemlerinin tamamlanamadığının tespit edilmesi, uyuşmazlığın temelini teşkil etmektedir. Davacı taraf, yüklenen araçların ... Kapısı"ndan geçmeleri gerekirken davalının, araç sahiplerine ... Gümrüğü"nden transit beyanname alınacağını taahhüt ettiğini, ancak bu taahhüdünü yerine getirmediğini, bu nedenle araç sürücülerinin ek ücret istediklerini ve gecikmenin kaynağının davalının bu eylemleri olduğunu ileri sürmüş, davalı ise gümrük beyannamelerinin süresinde ve usulüne uygun olarak verilmediği için taşımanın geciktiğini savunmuştur. ...Gümrük Müdürlüğü"nün 26.03.2008 tarihli yazısında plakası belirtilen araçlara ilişkin işlem tarihleri dosyaya bildirilmiş, ... Gümrük Müdürlüğü"nün 09.04.2014 tarihli yazısında ise müdürlüklerinin gümrüklü sahasının bulunmadığı ve söz konusu araçlarla ilgili herhangi bir giriş kaydına rastlanılmadığı açıklanmıştır. Anılan yazı içerikleri de gözetildiğinde davaya konu taşımadaki gecikmenin nedeni tam olarak tespit edilmemiştir. Bu itibarla mahkemece, .. Konvansiyonu"nun 17/2. maddesi uyarınca gecikmenin gönderenin hatası veya ihmalinden kaynaklandığını ispat yükünün taşıyıcının üzerinde olduğu hususu gözetilerek dava konusu taşımayı gerçekleştiren araçların hangi tarihte gümrük müdürlüğüne vardıklarının, gönderenin vermekle yükümlü olduğu beyannamelerde bir eksiklik ya da yanlışlık bulunup bulunmadığının, böyle bir eksiklik veya yanlışlık varsa bunun hangi sürede ve ne şekilde giderildiğinin ilgili gümrük müdürlüğünden sorulmak ve varsa ispat yükü üzerinde bulunan davalı taşıyıcının bu konudaki delilleri toplanmak suretiyle oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile ispat yükü ters çevrilerek hüküm tesisi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, takdir olunan 1.350 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 15/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.