Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/3158
Karar No: 2018/3406
Karar Tarihi: 16.10.2018

Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/3158 Esas 2018/3406 Karar Sayılı İlamı

16. Ceza Dairesi         2018/3158 E.  ,  2018/3406 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
    Suç : Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme
    Hüküm :Yargıtay 16. Ceza Dairesi"nin 11.09.2017 tarih ve 2017/1899 esas ve 2017/4942 karar sayılı bozma ilamına direnilmesine, TCK"nın 314/3, 220/6 maddeleri delaletiyle 314/2, 220/6-son, 3713 sayılı Kanunun 3, 5, TCK"nın 62, 53/1, 58/9, 63 maddeleri gereğince mahkumiyet

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Suç tarihinde yürürlükte bulunan 2911 sayılı Kanun"un 24/3. maddesine göre; kolluk görevlileri ancak "aynı maddenin (a) ve (b) bentlerinde düzenlenen durumlarda kendilerine yönelik fiili saldırı veya mukavemet ya da korudukları yerlere ve kişilere karşı fiili saldırı hali mevcut olması durumunda ihtara gerek olmaksızın zor kullanma yetkisine sahip bulunmaktadır. Yani ihtar olmaksızın zor kullanma yetkisi kanuna aykırı hale gelmiş tüm toplantı ve gösterilerde kolluğa tanınmış bir yetki değildir.
    2911 sayılı Kanun"un 32/1. maddesinde ifadesini bulan "Direnme" suçunun oluşabilmesi için öncelikle 3 şart gerçekleşmelidir. Bunlar;
    a) Kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşüne katılınması,
    b) Dağılma emrinin mevcut olması,
    c) Toplantı ve gösteri yürüyüşünün zorla dağıtılması,
    Şartlarıdır.
    "Direnme" suçunun faili; kanuna aykırı toplantı veya gösteri yürüyüşlerine katılarak ihtar ve zor kullanmaya rağmen dağılmayan kişilerdir.
    Bu maddede cezalandırılan durum, toplantıya katılınması değil yetkili makamlar tarafından verilen dağılma emrine uyulmamasıdır. Toplantı veya gösteri yürüyüşüne katılmak 2911 sayılı Kanunun 32/1. maddesinde tanımlanan suçun ön şartıdır. Toplantı veya yürüyüş, en başından itibaren kanuna aykırı olabileceği gibi, sonradan da kanuna aykırı hale gelebilir.
    Yapılmakta olan bir toplantı veya yürüyüşe katılan bir kişi, bu toplantının yasal olup olmadığını bilemez. Toplantı veya yürüyüşün yasaya aykırı olduğu idari otoritenin uyarısı ile ortaya çıkar. Ancak bu uyarıdan sonra, katılan eylemine devam ederse bu eylemi suç oluşturur. Bu nedenle 32. maddedeki suç için dağılma emrinin mevcudiyeti suçun unsuru sayılmaktadır.
    Dağılma emrine uymayanların cezalandırılabilmesi için son olarak emir ve ihtardan sonra kendiliğinden dağılmamaları ve kolluk kuvvetleri tarafından zorla dağıtılmış olmaları gerekmektedir. Kendiliğinden dağılmama halinde mukavemet söz konusu olacaktır. Topluluğun, yetkili makamın emir ve ihtarından önce ya da sonra kendiliğinden dağılması halinde, suç oluşmayacağı için şahıslara ceza da verilmeyeceği gibi kolluk kuvvetleri tarafından zorla dağıtılmış olmamaları halinde de 2911 sayılı Kanunun 32/1. maddesinde suçun zorunlu unsurları arasında bulunan "zor kullanmaya rağmen dağılmamakta ısrar etme" unsuru gerçekleşmeyecektir.
    Tüm bu yasal düzenlemeler ve açıklamalar karşısında;
    Diyarbakır 7. Ağır Ceza Mahkemesinin 20.10.2014 tarih ve 2014/276 Esas, 2014/211 karar sayılı mahkumiyet hükmünün, Dairemizin 11.09.2017 tarih ve 2017/1899 esas, 2017/4942 karar sayılı kararı ile sanığa atılı suçun yasal unsurlarının oluşmadığı ve 2911 sayılı Kanun kapsamında cezalandırılmasına olanak bulunmayan sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek suçundan mahkumiyet hükmü kurulamayacağının gözetilmemesi gerekçesiyle bozulmasına karar verildiği, bozma ilamı üzerine Diyarbakır 7. Ağır Ceza Mahkemesinin 22.02.2018 tarih ve 2017/519 esas, 2018/86 karar sayılı hükmü ile eski kararda direnilerek mahkumiyet kararı verildiği, yapılan incelemede ise Dairemizin bozma ilamının yerinde olduğu görüldüğünden, 02.12.2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 32. maddesi ile CMK"nın 307/3-2. cümlesinde yapılan değişiklik uyarınca dosyanın Yargıtay Yüksek Ceza Genel Kuruluna GÖNDERİLMEK üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 16.10.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi