MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet

1-Sanık hakkında, şikayetçi bankadan hasat kredisi alabilmek amacıyla, babası adına düzenlenen tapu kayıt listesi ve çiftçi kayıt belgesi üzerinde kendi adına düzenlenmiş gibi değişiklik yapıp, bankaya ibraz etmek suretiyle resmi belgede sahtecilik suçunu işlediğinin iddia ve kabul edildiği olayda; belgede sahtecilik suçlarında aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdiri hakime ait olduğu cihetle, suça konu tapu kayıt listesi ve çiftçi kayıt belgesi asıllarının bulunup bulunmadığı araştırılıp, varlığı halinde belge asılları duruşmaya getirtilip incelenmek suretiyle, özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması, aldatıcı nitelikte olup olmadığının kararda tartışılması ve denetime olanak verecek şekilde asıllarının dosya içine konulması, bankaya ibraz edilen suça konu belgelerin, onaysız fotokopiden ibaret olduğunun anlaşılması durumunda ise, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 14.10.2003 gün ve 232/250 sayılı kararında açıklandığı üzere, onaysız fotokopi niteliğinde olup suret belge özelliği taşımayan belgenin hukuki sonuç doğurmaya elverişli nitelikte olmadığı, aldatıcılık niteliği bulunmayacağı ve resmi belgede sahtecilik suçunun oluşmayacağı dikkate alınarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Kabule göre de; 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 09.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.