MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 298 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜMLER : Beraat

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvuruların süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteklerinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1)298 sayılı Kanunun 157. maddesinde “Seçim propaganda matbualarının, yayınlanmasına veya ilanına mani olanlar veya bunları tahrip edenler üç aydan altı aya kadar hapis cezası ile cezalandırılırlar.” şeklinde düzenlendiği, aynı Kanun’un 60. maddesinde, siyasi parti ve adayların serbestçe kullanabilecekleri ilan ve reklam yerleri sayıldıktan sonra, dördüncü fıkrada, bu yerler dışında propaganda ilan ve reklam malzemelerinin, ancak, seçim kurullarınca gösterilecek yerlere ve müteakip fıkralarda belirtilen usul ve esaslara göre asılıp yapıştırılabileceğinin belirlendiği, müteakip fıkralarda da seçim kurullarının ilan ve reklam alanı olarak belirleyeceği yerlerin ve bu yerlerin talep eden siyasi parti ya da adaylara tahsis usullerinin belirlendiği, bu çerçevede, öncelikle suça konu matbuatın anılan Kanunun 60 ve müteakip maddelerinde yer verilen düzenlemelere uygun bir şekilde asılmış ya da yapıştırılmış olması gerektiği, bu düzenlemelere aykırı şekilde asılmış ya da yapıştırılmış matbuat yönünden 298 sayılı Kanunun 157. maddesinde düzenlenen suçun oluşmayacağı cihetle, öncelikle sanıklar tarafından indirilen poster ve bayrakların 298 sayılı Kanun’un 60. maddesi uyarınca ilgili seçim kurulu tarafından izin verilen yer ve zaman diliminde asılmış olup olmadığının araştırılması gerektiği,
2)Yukarıdaki maddeye göre indirilen poster ve bayrakların izin verilen yer ve zaman diliminde asılmış olduğunun anlaşılması halinde ise, her ne kadar atılı suçu işlediklerine dair aralarında husumet bulunduğunu savundukları tanık ...’ın beyanı dışında delil bulunmadığı gerekçesiyle sanıklar hakkında beraat kararı verilmiş ise de dosya içerisinde bulunan olay yeri krokisi ve fotoğrafları ile tanığın beyanı karşısında, sanıkların aşamalardaki beyanları ve birbirlerinin anlatımları arasında önemli çelişkiler olduğu da görüldüğünden, oluşa ve dosyadaki diğer delillere uygun tanık anlatımına itibar edilmesi gerektiği cihetle,
Yukarıda sayılan araştırma sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun takdir ve tayini yerine yazılı şekilde karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak, HÜKÜMLERİN, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 29/03/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.