Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nün 31.05.2016 tarih ve 2015/14609 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 23.06.2017 tarih ve KYB-2017/39563 sayılı ihbarnamesi ile;
Mühür bozma suçundan sanıklar ... ve ... haklarında yapılan yargılama sonucunda, ... hakkında hüküm kurulmaksızın, ..."nun 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 203/1, 43/1, 62 ve 52/2. maddeleri gereğince 3.740,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Ankara Batı 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 20/10/2015 tarihli ve 2015/317 esas, 2015/623 sayılı kararının "sanıklar ... ve ... haklarında Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 12/06/2015 tarihli ve 2015/15524 soruşturma, 2015/5529 esas numaralı iddianamesi ile 04/05/2015 tarihli mühür bozma suçuna ilişkin olarak dava açılması üzerine Ankara Batı 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 29/06/2015 tarihli ve 2015/556 esas, 2015/478 sayılı kararıyla, daha önce sanık ... hakkında Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 07/04/2015 tarihli ve 2014/21144 soruşturma, 2015/3209 esas numaralı iddianamesi ile 26/06/2014 tarihli mühür bozma suçuna ilişkin olarak açılan incelemeye konu Ankara Batı 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/317 esas sayılı dosyası ile aradaki hukuki ve fiili irtibat nedeniyle birleştirme kararı verilmesine rağmen, sanıklar ... ve ... haklarında 04/05/2015 tarihli mühür bozma suçuna ilişkin olarak hüküm kurulmadığı anlaşılmış ise de, meselenin zamanaşımı süresi dikkate alınarak mahallinde mahkemesinden alınacak ek kararla hâllinin mümkün olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
Ankara Batı 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/317 esas sayılı dosyasında sanık ..."nun savunmasının alınmamış olması ve aynı Mahkemenin birleşen 2015/556 esas sayılı dosyasına konu sanık ... hakkında açılan 04/05/2015 tarihli mühür bozma suçuna ilişkin olarak 5237 sayılı Kanun"un 43. maddesinin değerlendirilmesi ve birleşen dosyalar hakkında birlikte karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden” bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, bozulması istenilmiş olmakla,
Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
İncelenen dosya içeriğine göre; sanık ... hakkında, Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 07.04.2015 tarih ve 2014/21144 Soruşturma-2015/3209 Esas sayılı iddianamesi ile 09.06.2014 ve 26.06.2014 tarihli mühür bozma eylemlerine ilişkin olarak açılan incelemeye konu Ankara Batı 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/317 esas sayılı dosyası ile aradaki hukuki ve fiili irtibat nedeniyle birleştirilmelerine karar verilen, sanıklar ... ve ... haklarında Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 12.06.2015 tarih ve 2015/15524 Soruşturma-2015/5529 Esas sayılı iddianamesi ile 04.05.2015 tarihli mühür bozma eylemlerine ilişkin olarak açılan kamu davalarının yapılan yargılamaları neticesinde; Ankara Batı 9. Asliye Ceza Mahkemesi‘nin 29.06.2015 tarih ve 2015/556 Esas-2015/478 Karar sayılı ilamıyla, sanıklardan yalnızca ... hakkında hüküm kurulduğu, sanık ...‘nun kovuşturma aşamasında sorgusunun yapılmadığı ve üzerine atılı suça ilişkin olarak hakkında bir karar verilmediği tespit edilmekle birlikte, dava dosyasının ayrı bir esasa kaydı ile sanığın sorgusu da yapılarak, zamanaşımı süresi içerisinde mahallinde her zaman hüküm tesisinin mümkün bulunduğunun anlaşıldığı, sanık ... hakkında, her ne kadar gerekçeli karar başlığında suç tarihi 26.06.2014 olarak gösterilmiş ise de; sanığın TCK‘nın 203/1 ve 43. maddelerinden mahkumiyetine ilişkin ilamın gerekçesinde açıkça birleşen dosyadaki 04.05.2015 tarihli eylem nedeniyle de cezalandırılmasına karar verildiğinin belirtilmesi karşısında, bu eylemin değerlendirilmemesi nedeniyle sanık hakkında kurulan hükmün kanun yararına bozulmasının isabetli olmayacağı anlaşılmakla; Ankara Batı 9. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 20.10.2015 tarih ve 2015/317 Esas, 2015/623 Karar sayılı ilamına yönelik kanun yararına bozma istemine atfen düzenlenen ihbarnamedeki istem yerinde görülmediğinden REDDİNE, mahalline gönderilmek üzere dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 06.11.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.