12. Hukuk Dairesi 2016/21344 E. , 2017/6766 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Şikayetçi borçlunun, 26/12/2014 tarihli menkul ihalesinin feshi istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece ihalenin feshine karar verildiği, kararın alacaklı tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizce; aracın satış bedeli ile muhammen bedelinin aynı olduğu anlaşılsa da, kıymet takdiri raporu usulüne uygun kesinleşmediğinden borçlunun kıymet taktirine itirazının mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiğinden bahisle kararın bozulduğu, mahkemece, borçlunun kesif avansını verilen kesin sürede yatırmadığından, zarar unsuru oluşmadığı gerekçesi ile ihalenin feshi isteminin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
"Delil ikamesi için avans" başlıklı HMK"nun 324. maddesinin birinci fıkrasında; "Taraflardan her biri ikamesini talep ettiği delil için mahkemece belirlenen avansı, verilen kesin sürede yatırmak zorundadır. Taraflar birlikte aynı delilin ikamesini talep etmişlerse, gereken gideri yarı yarıya avans olarak öderler" hükmü düzenlendikten sonra ikinci fıkrasında; tarafların bu yükümlülüğü yerine getirmemesinin hukuki sonucu olarak delil ikamesinden vazgeçmiş sayılacakları öngörülmüştür.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yönetmeliği’nin 37. maddesi gereğince, avukat taleplerini UYAP Bilgi Sisteminden mahkemeye ulaştırabilir.
Hukuk Genel Kurulu"nun 13.03.2015 tarihli 2013/1824 Es. ve 2015/1030 sayılı kararında “Mahkemece davacı vekiline gider avansının “iki hafta içinde mahkeme veznesine ulaştırılması” hususu değil “ödenmesi” hususu tebliğ edilmiş; diğer bir ifade ile mahkeme kesin süre ihtaratlı ara kararında verilen kesin sürede mahkeme veznesine yatırılması gerektiğini belirtmediğinden ihtara konu miktarın süresinde PTT veznesine yatırılması ile ara karar gereği yerine getirilmiştir...” görüşü benimsenmiştir.
Somut olayda mahkemece, borçlunun yokluğunda 17/02/2016 tarihli duruşma tutanağının 1 nolu ara kararı ile 150,00 TL bilirkişi ücretini yatırması için borçluya iki haftalık kesin süre verilmesine, yatırılmaz ise kıymet takdirine itirazının olmadığını kabul etmiş sayılacaklarının ihtarına karar verildiği, ihtaratı içeren duruşma tutanağının borçlu vekiline 16/03/2016 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekilinin UYAP sisteminde 30/03/2016 tarihinde 2016/7108 muhabere evrakında kaydı bulunan, mahkemeye gönderilmek üzere ... Nöbetçi İcra Mahkemesi"ne sunduğu dilekçe ile bilirkişi ücretinin PTT kanalı ile yatırıldığını belirttiği, belirtilen avansın temyiz dilekçesine eklenen PTT dekontuna göre muhtıranın tebliğinden itibaren yasal süresinde 30/03/2016 tarihinde PTT Genel Müdürlüğü ... Adliye Şubesi"nden havale edildiği, mahkemenin kesin mehil ihtarında delil avansının mahkeme veznesine yatırılacağına ilişkin bir ifadenin bulunmadığı, bu nedenle yukarıda belirtilen Hukuk Genel Kurulunun kararı gereğince avansın süresinde PTT"ye yatırılmış olduğu anlaşılmaktadır.
O halde mahkemece, delil avansının süresinde yatırılmış olduğu kabul edilerek borçlunun kıymet taktirine itirazının mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile hüküm tesisi verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27.04.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.