Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/15395
Karar No: 2015/9861
Karar Tarihi: 10.03.2015

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2013/15395 Esas 2015/9861 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2013/15395 E.  ,  2015/9861 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İŞ MAHKEMESİ
    DAVA :Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti, hafta tatil ücreti, genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş, davalı avukatı tarafından duruşma talep edilmiş ise de; HUMK.nun 438.maddesi gereğince duruşma isteğinin miktardan reddine ve incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    A) Davacı isteminin özeti:
    Davacı vekili, sürekli baskı altında tutularak istifaya zorlanan davacının iş aktinin davalı tarafından haksız feshedildiğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti ve genel tatil ücreti alacaklarını istemiştir.
    B)Davalı cevabının özeti:
    Davalı vekili, çalışma arkadaşları, amirleri ve müşterilerle uyuşamayan, işe geç gelen davacının iş aktinin görevini yapmamakta ısrar etmesi ve işverenin başka işçisine sataşması nedeni ile iş aktinin davalı tarafından haklı nedenle feshedildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
    C)Yerel Mahkeme kararının özeti:
    Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, sübut bulmadığı gerekçesi ile genel tatil ücreti haricindeki taleplerin reddine karar verilmiştir.
    D)Temyiz:
    Karar süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    E)Gerekçe:
    1- Davalının temyizi açısından;
    5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu"nun 5.maddesine göre iş mahkemesinden verilen kararlar tefhim ve tebliğ tarihinden itibaren 8 gün içinde temyiz olunabilir. Bu süre içinde temyiz dilekçesinin hakime havale edildikten sonra temyiz defterine kaydının yaptırılması ve harcının yatırılması gerekir. 6100 Sayılı HMK geçici 3. Madde 1. Fıkrasına göre; “Bölge adliye mahkemelerinin, 26/9/2004 tarihli ve 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun geçici 2 nci maddesi uyarınca Resmî Gazete’de ilan edilecek göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun temyize ilişkin yürürlükteki hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.” 2. Fıkrasına göre; Bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce aleyhine temyiz yoluna başvurulmuş olan kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanunun 26/09/2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 454 üncü madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.
    Miktar ve değeri temyiz kesinlik sınırını aşmayan taşınır mal ve alacak davalarına ilişkin nihai kararlar HUMK.nun 427/2 maddesi uyarınca temyiz edilemez.
    Kesinlik sınırı kamu düzeni ile ilgilidir. Temyiz kesinlik sınırı belirlenirken yalnız dava konusu edilen taşınır malın veya alacağın değeri dikkate alınır. Faiz, icra (inkar) tazminatı, vekalet ücreti ve yargılama giderleri hesaba katılmaz.
    Birleştirilen davalarda, temyiz sınırı her dava için ayrı ayrı belirlenir.
    İhtiyari dava arkadaşlığında, temyiz sınırı her dava arkadaşının davası için ayrı ayrı belirlenir.
    Karşılık davada, temyiz sınırı asıl dava ve karşılık dava için ayrı ayrı belirlenir.
    Tespit davalarında, temyiz sınırı tespit davasının öncüsü olduğu eda davasının miktar ve değerine göre belirlenir.
    Temyiz sınırından fazla bir alacağın tamamının dava edilmiş olması halinde, hükümde asıl istemin kabul edilmeyen bölümü temyiz sınırını geçmeyen tarafın temyiz hakkı yoktur. Kısaca temyize konu edilen miktara bakılarak kesinlik belirlenir.
    Alacağın bir kısmının dava edilmesi halinde, kısmi davada kesinlik sınırı dava edilen miktara göre değil, alacağın tamamına göre belirlenir.
    Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 06.06.1975 gün ve 1975/6-8 sayılı içtihadında, “ 5521 sayılı yasada açık düzenleme olmamakla birlikte, bu yasanın 15. maddesindeki düzenleme gereği HUMK.nun 427 maddesindeki kesinlik sınırının iş mahkemelerinde verilen kararlarda da uygulanması gerektiği, grup halinde açılan davaların salt iş mahkemelerine özgü bir dava türü olmadığı, bu nedenle seri olarak açılan davalarda her dosya için kesinlik sınırına bakılması gerektiği” açıkça belirtilmiştir.
    Dosya içeriğine göre temyize konu edilen miktar 334,77 TL. olup, karar tarihi itibariyle 1820 TL. kesinlik sınırı kapsamında kaldığından davalının temyiz isteminin HUMK.nun 427/2, 432/4 maddeleri, uyarınca REDDİNE, nisbi temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine,
    2- Davacının temyizi açısından;
    A-) Davacı vekili, davacının iş aktinin davalı tarafından haksız feshedildiğini ileri sürerek kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı alacaklarını talep etmiştir. Dosya kapsamındaki, davacının bir müşteri ile 2011 yılında yaşadığı savunulan soruna, sonraki tarihlerde davacının işe geç geldiği günlere dair tutanak, ihtar, savunma gibi belgelerin ilişkin olduğu olaylar haklı fesih nedeni sayılacak ağırlıkta değildir. İşyeri giriş- çıkış kayıtlarında davacının işe geç gelmeleri 1-5 dakika ivarında olup, davacının çoğu defa da işten geç çıktığı aynı kayıtlardan izlenmektedir. Ayrıca bu gecikmelerin tamamı için değil sadece birkaç gecikmesi için yukarda bahsedilen işyeri belgeleri düzenlenmiştir. Davacı hakkındaki tutanakların davacıya tebliğ edildiğine dair dosyada belge bulunmamaktadır. Davacının bir kısım belgeleri imzadan imtina ettiğine dair tutanaklarda ismi olan tutanak mümzilerinden davalı tanığı ...’ın ise, davacı vekili tarafından, davacının işten çıkarılması için çaba sarfeden kişi olduğu ileri sürülmüş, davacı tanığı ... “ davacının müdürü ile problemleri olduğunu” belirtmiştir. Keza fesih tarihinden 1 yıldan uzun bir bir süre önce gerçekleşen davacının müşteri ile tartıştığına dair savunmada, olay tutanağı mümzileri de duruşmada tanık sıfatı ile dinlenmemiştir, davacının müşteri ile tartışma yaşadığı savunulan olaydaki kusuru da kanıtlanamamıştır.
    Netice olarak, davalının haklı feshi ispatlayamadığı, davacı lehine kıdem ve ihbar tazminatına hükmolunması gerektiği düşünülmeden, yazılı gerekçe ile bu taleplerin reddi hatalıdır.
    B-)Fazla mesai ücreti talebi açısından, dosyada mevcut işyeri giriş-çıkış kayıtları incelendiğinde, davacının alış veriş merkezinde çalıştığı ifade edilen dönem itibari ile 09/09/2011 tarihine kadar genelde günde 8 saat olacak şekilde çalışma yapıldığı, fazla mesai bulunmadığı anlaşılmıştır. ... işyerinde çalıştığı ifade edilen 10/09/2011 tarihinden sonraki dönemde ise giriş -çıkış kayıtlarında genelde 08:00-18:00 veya 09:30-19:30 saatleri arasında çalışma aralığı görülmekte, istisnai bazı günlerde 12:30-18:30 gibi daha kısa çalışma süreleri bulunmaktadır. Bu kanıtlara göre davacının .... işyerinde çalıştığı 10/09/2011 tarihinden sonraki dönemde fazla mesai yaptığı anlaşılmaktadır.
    Öte yandan, giriş çıkış kayıtları tam anlamı ile güvenilir de değildir. Zira, davalının davacıya verdiği ihtarında, davacının 09:30-19:30 arasındaki çalışma saatlerine riayet etmesi gerektiğinin belirtildiği tarihte, davacının çalışma saatleri giriş-çıkış kayıtlarında göre 08:00-18:00 saatleri arası olarak belirtilmiştir. Davalının belgeleri sadece davalı tanıklarının beyanları ile çelişik olmakla kalmayıp, davalının belgeleri birbirleri ile de çelişiktir.
    Açıklanan nedenlerle, yeniden tanıklar dinlenerek, davacının alışveriş merkezindeki çalışma döneminde ve ... işyerinde geçen çalışma dönemindeki çalışma saatleri ve şekilleri tanıklardan ayrı ayrı sorulmalı, tanıklar davacının bu iki ayrı işyerinde çalıştığı tarih aralıkları belirtilerek, bu tarih aralıkları itibari ile bu işyerlerindeki çalışma saatleri ve günleri detaylı olarak açıklatılmalı ve davacı ile hangi tarihler arasında aynı şubelerde birlikte çalıştıkları, birlikte çalışmadıkları dönemler var ise bu dönemlere ilişkin sahip oldukları bilgiyi nasıl edindikleri de sorulmalıdır. Tanıkların önceki beyanları ile veya birbirleri ile çelişkiye düşmeleri halinde bu çelişkiler mümkün olur ise açıklatılmalı ve hangi tanığın beyanına neden itibar edildiği gerekçelendirilmeldir. Tanık beyanlarındaki giriş-çıkış saatlerinin, davalının giriş çıkış kayıtlarında belirtilen giriş-çıkış saatlerinden daha az çalışma süresi içermesi halinde giriş çıkış kayıtlarının göz önüne alınması gerekmektedir.
    Eksik araştırma ve inceleme ile bu fazla mesai ücreti alacağının reddi isabetsizdir.
    F)SONUÇ:
    Temyiz olunan kararın yukarda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 10/03/2015 gününde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi