14. Hukuk Dairesi 2016/2709 E. , 2016/6403 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve taşınmazın mera olarak sınırlandırılması davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 20.10.2015 gün ve 2015/10458 Esas, 9286 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Davacı vekili, 2003 yılında kadastro çalışmaları sırasında mera niteliğindeki taşınmazın tapusuz olarak davalılardan ... adına hali arazi cinsi olarak tescil edilen 106 ada 40 parsel sayılı 169.652 m2"lik taşınmazın davalı ..."ye önce 15.12.2005 tarihinde ihale ile sonradan 08.12.2006 tarihinde tapudan satış yoluyla devredildiğini, taşınmazın mera niteliğinde olduğunu ileri sürerek taşınmazın tapu kaydının iptali ile mera olarak sınırlandırılmasını istemiştir.
Davalı ..., öncelikle husumet yönünden ayrıca, taşınmazın ihale ile davalı ..."ye satıldığını, ihalenin iptali isteminin ... İdare Mahkemesinin 2006/1605 Esas, 2007/527 Karar sayılı ve ..."ın temyiz incelemesinden geçip 19.04.2010 tarihinde onanarak kesinleşen hüküm ile reddedildiğini, Mera Kanununa göre zamanaşımı süresinin geçtiğini beyanla davanın esastan reddini savunmuştur.
Davalı .... ise taşınmazı ihale ve resmi senetle ...den satış suretiyle iyiniyetle edindiğini, ihalenin iptali isteminin hükmen reddedildiğini, taşınmazın öncesinin de mera olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, Dairemizin 03.06.2014 tarihli ve 6360 sayılı Kanun gereğince davacı köyün tüzel kişiliği kaldırılarak mahalle olarak ... İlçesinin Belediyesine katılması taraf sıfatı kalmadığı ve katıldığı ilçe belediyesinin taraf olacağı yönünden bozma ilamına uyularak yeniden yapılan yargılamada davanın kabulüyle taşınmazın tapu kaydının iptali ile mera olarak sınırlandırılmasına karar verilmiştir.
Davalı ... vekili ve davalı .... vekilinin temyizi üzerine karar Dairemizce "... taşınmazın bulunduğu ... Köyünde (6360 sayılı Kanun ile mahalle statüsü kazandı) 4342 sayılı Mera Kanununun 5. maddesinden yararlanılarak mera kaynakları arasına alınması anılan kanun hükmü uyarınca tespit ve tahdit çalışmalarından önce ....ndan izin alınmasına bağlıdır. Somut olayda, açıklanan biçimde işlem yapılıp yapılmadığı hakkında bir bilgi bulunmamaktadır. Bu nedenle, dava konusu taşınmazın mera kaynakları arasına alınmasına ilişkin işlem yapılıp yapılmadığı araştırılarak, izin verilmiş ise mera kaynakları arasına alınmasına, aksi halde taşınmazın mera kaynakları arasına alınmaması gerektiği" gerekçesiyle bozulmuştur.
Davacı vekili, karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Somut uyuşmazlıkta, tapu kaydından dava konusu 40 parsel sayılı taşınmaz 2003 yılındaki kadastro çalışmasıyla hali arazi niteliği ile davalı ... adına tespit ve tescil edilmiş, yapılan ihale sonucu 28.12.2005 günlü sözleşme ile ...’ye satışı yapılmış, 08.12.2006 tarihinde mülkiyet nakledilmiştir. ... taşınmazın bulunduğu ... Köyü’nde(6360 sayılı yasa ile mahalle statüsü kazandı) mera tespit edilemediğine ilişkin tesbit tutanağı düzenlemiş, 17.10.2003-18.11.2003 tarihlerinde de askıya çıkartmıştır. 08.10.2004 günlü mera komisyon kararı ile de köy sınırları içerisinde mera bulunmadığından tahsis yapılmadığı belirtilmiştir. Bu karardan sonra ...nun 10.02.2006 tarihli kararı ile ... Köyüne çekişme konusu taşınmaz dışında başka parseller mera olarak tahsis edilmiş, başka kaynaklarında araştırılmasına karar verilmiştir. Yine komisyonca dava konusu 106 ada 40 sayılı parsel 4342 sayılı Mera Kanununun 5/b maddesi uyarınca mera kaynakları arasına alınmış, 17.03.2006 günlü ve 403 karar numaralı karar ile de ... Köyüne mera olarak tahsis edilmiş, yapılan itiraz 28.04.2006 tarihli 409 no"lu ... kararı ile itiraz reddedilmiştir.
4342 sayılı Mera Kanununun 9. maddesi gereğince mera tespit ve tahdit çalışmaları görevi tamamiyle Mera Komisyonlarına verilmiştir. Aynı maddenin 7. bendi gereğince ...nin özel mülkiyetindeki arazilerin Mera Yaylak ve Kışlak olarak tespiti ve tahdidi çalışmalarının da ...nun görevinde olduğu belirtilmiştir. Bu bentte sadece Belediye ve mücavir alan sınırları içerisinde bulunan ...nin özel mülkiyetindeki araziler için ....ndan izin alınacağı belirtilmiş olup dava konusu taşınmazın köy sınırları içerisinde kaldığı, belediye ve mücavir alan sınırları içerisinde bulunmadığından, izin şartı dava konusu yer için geçerli değildir.
... Asliye Hukuk Mahkemesinin davacı köyden bazı kişiler tarafından açılan ancak, bozma ilamına uyularak 2012/255 Esas 274 Karar sayılı dosyası ile davanın aktif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle reddine dair verilen kararın getirtilen dosyasında yapılan keşifte dinlenen komşu köyden dinlenen tanıklar dava konusu taşınmazın kadimden beri ... Köyünün merası olduğunu beyan etmişlerdir. Keşif sonucu alınan dosya da bulunan ziraat yüksek mühendisi bilirkişinin 16.01.2009 tarihli raporu ile arazi üzerindeki mevcut bitki örtüsü dikkate alındığında bu arazinin kadimden beri mera olarak kullandığını belirtmiştir.
Mera, bir veya birden fazla köy veya kasaba halkına bağımsız veya birlikte tahsis edilmiş yada kadimden beri hayvan otlatmak amacıyla kullanılan, hak sahiplerinin üzerinde intifa hakkı olan arazi parçasıdır. Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan mera, yaylak ve kışlaklar özel mülkiyete geçirilemez, amacı dışında kullanılamaz, zamanaşımı uygulanamaz, sınırları daraltılamaz (Mera Kanunu m. 3 ve 4).
Mahkemece, belirtilen bu gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiş, davalıların temyizi üzerine Dairemizce davacı köyün 30.03.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanuna göre ... İlçesinin Belediyesine katılmış olması nedeniyle 4342 sayılı Kanunun 9. maddesi gereğince ...nun ....ndan izin alması gerektiği yönünden bozulmasına karar verilmiş ise de söz konusu taşınmazın 17.03.2006 günlü ve 403 sayılı ... kararı ile ... Köyüne tahsis edildiği tarihte köy sınırları içerisinde olduğu anlaşıldığından ...den izin alınması şartının söz konusu olmadığı açıktır.
Belirtilen nedenlerle usul ve yasaya uygun olan mahkeme kararının onanması gerekirken sehven bozulduğu bu defa yapılan inceleme sonucu anlaşıldığından Dairemizin 20.10.2015 günlü ve 2015/10458 Esas, 9286 Karar sayılı ilamının kaldırılarak hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle karar düzeltme itirazlarının kabulü ile Dairemizin 20.10.2015 günlü ve 2015/10458 Esas, 9286 Karar sayılı ilamının KALDIRILMASINA, hükmün açıklanan nedenlerle ONANMASINA, 1.100 TL Yargıtay duruşma vekâlet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin yatırılan karar düzeltme harcının istek halinde yatırana iadesine, 27.05.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.