7. Hukuk Dairesi 2016/1312 E. , 2016/3287 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava Türü : Alacak
YARGITAY İLAMI
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen 19.10.2015 tarihli direnme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle temyiz isteğinin süresinde olduğu ve Dairemizin 6352 sayılı Kanunun 40.maddesi ile eklenen 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun geçici 2.maddesi uyarınca öncelikle inceleme yetkisi olduğu anlaşılmakla, dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Mahkemece, davacının 29/09/2004-08/10/2013 tarihleri arasında 9 yıl, 11 gün (3296 gün) hizmetinin bulunduğu, davacının tazminata esas günlük brüt ücretinin 108,33 TL olduğu, mülga 1475 sayılı İş Yasasının yürürlükte bulunan 14.maddesindeki düzenleme doğrultusunda yaş hariç emekliliğe hak kazanan işçilerin diğer şartları da yerine getirmeleri halinde kıdem tazminatına hak kazanılacağı yönünde olduğu, bu suretle davacının kıdem tazminatına hak kazandığı, davacının brüt 29.347,04 TL kıdem tazminatı alacağının bulunduğu, davacının imzasını taşıyan yıllık izin kartlarına göre tamamını kullandığı bakiye yıllık iznin bulunmadığı tespit edildiğinden yıllık izin ücreti talebinin yerinde olmadığı, dosya kapsamı ve tanık beyanlarına göre davacının gündüz vardiyasında çalıştığı dönemlerde haftalık 9 saat, gece vardiyasında çalıştığı dönemlerde ise haftalık 3 saat fazla çalışmasının bulunduğu, denetlemeye olanak verecek şekilde bilirkişice hesaplandığı üzere davacının brüt 31.418,00 TL fazla çalışma ücret alacağına hak kazandığı, takdiren 1/2 nispetinde hakkaniyet indirimi uygulanarak brüt 15.709,00 TL fazla çalışma ücreti alacağına hak kazandığı, davalının yasal süresinde ön inceleme duruşmasına kadar ve ıslah edilen miktar yönünden ise ıslah dilekçesinin tebliğinden sonraki ilk duruşmaya kadar usulüne uygun olarak zamanaşımı savunmasında bulunmadığı tespit edildiğinden yasal süresinde yapılmayan zamanaşımı savunmasının değerlendirme dışı bırakıldığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, Dairemizin 28.04.2015 tarih ve 2015/8310 Esas 2015/7419 Karar sayılı kararı ile, “2-...Somut olayda, davacı davasını alacak taleplerini 100,00 ve 200,00 TL gibi düşük miktarlar üzerinden açmıştır. Davanın bu hali ile tahsil amaçlı belirsiz alacak davası niteliğinde olduğundan söz edilemez. Davalı dava dilekçesine karşı süresinde verdiği cevap dilekçesinde zamanaşımı savunmasında bulunmamıştır. Ancak davacının 26.06.2014 tarihinde davasını ıslah etmesi üzerine davalı rapora itirazında 30.06.2014 tarihinde zamanaşımını ileri sürmüş 10.07.2014 tarihli duruşmada ise rapora itirazlarımızı tekrar ederiz demek suretiyle zamanaşımı def"inde bulunmuştur. Dava kısmi dava niteliğinde olduğundan zamanaşımı def"ine göre 26.06.2009 öncesi fazla çalışma alacaklarının zamanaşımına uğrayacağı dikkate alınmadan eksik inceleme ile karar verilmesi hatalıdır. 3-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil günlerinde çalışıp çalışmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. ....Mahkemece davacının gündüz vardiyasında görevli olduğu hafta; - haftanın 3 günü 06:00-14:15 saatleri arasında yemek, çay, sigara vb. ihtiyaçlar için 4857 sayılı Kanunun 68.maddesi gereği en az 45 dakika ara dinlenmesi kullanarak (14:15-06:00 = 8 saat 15 dakika – 45 dakika = 7,5 saat x 3 gün) = 22,5 saat, - haftanın diğer 3 günü ise 06:00-18:00 saatleri arasında yemek, çay, sigara vb. ihtiyaçlar için 4857 sayılı Kanunun 68.maddesi gereği en az 1,5 saat ara dinlenmesi kullanarak (18:00-06:00 = 12 saat – 1,5 saat = 10,5 x 3 gün) = 31,5 saat olmak üzere (22,5 saat + 31,5 saat = 54 saat) yasal çalışma süresi olan haftalık 45 saatin (54 saat – 45 saat =) 9 saat üzerinde fazla çalışma yaptığı; davacının gece vardiyasında görevli olduğu hafta - haftanın 4 günü (Salı,Çarşamba,Perşembe,Cuma) 14:15 - 00:15 saatleri arasında yemek, çay, sigara vb. ihtiyaçlar için 4857 sayılı Kanunun 68.maddesi gereği en az 1 saat ara dinlenmesi kullanarak (00:15 - 14:15 = 10 saat – 1 saat = 9 saat x 4 gün) = 36 saat, - haftanın 1 günü (Pazartesi) ise 10:00 – 00:15 saatleri arasında iki öğün yemek, çay, sigara vb. ihtiyaçlar için 4857 sayılı Kanunun 68.maddesi gereği en az 2,5 saat ara dinlenmesi kullanarak (00:15 - 10:00 = 14 saat 15 dakika – 2 saat 15 dakika = 12 saat olmak üzere (36 saat + 12 saat = 48 saat) yasal çalışma süresi olan haftalık 45 saatin (48 saat – 45 saat=) 3 saat üzerinde fazla çalışma yaptığı değerlendirilmiştir. Mahkemece alınan rapor denetime elverişli olmadığı gibi, davacı dava dilekçesinde "her cumartesi planlı cumartesi çalışması yaptım" şeklinde iddiada bulunduğundan, davalı ise sadece numune dönemlerinde yazlık ve kışlık ürünlere göre numune dönemlerinde cumartesi çalışılır şeklinde savunma yaptığından planlı cumartesi çalışmalarının her cumartesi yapılıp yapılmadığı, numune dönemleri tespit edilerek, işveren kayıtları incelenerek ve tanıklar yeniden dinlenilerek fazla çalışma alacağı belirlenmelidir. Eksik inceleme ile karar verilmesi hatalı olup kararın bozulması gerekmiştir.” gerekçesi ile bozulmuştur.
Mahkemece bozma sonrası yapılan yargılama sonunda, “... öncelikle bozma ilamında davanın kısmi dava niteliğinde olduğu yönündeki tespiti mahkememizce de yerinde görülmüş zaten kısmi dava nitelendirilmesine uygun olarak değerlendirme yapılarak karar verilniş olup, davalı işveren tarafın dava dilekçesine karşı süresinde verdiği, cevap dilekeçsinde zaman aşımı savunmasında bulunmadığı yönünde de itilafın olmadığı, davacı vekilinin 26/06/2014 tarihinde davasını ıslah ettiği, davalı işveren vekilinin ıslaha karşı yasal süresinde usulüne uygun zaman aşımı savunmasında bulunmadığı, ıslah dilekçesinin tebliğinden önce bilirkişi raporuna karşı yazılı beyanlarında zamanaşımı savunması dava dilekçesinde talep edilen alacaklar yönünden süresinde yapılmayan zamanaşımı savunması niteliğinde olduğundan ıslaha karşı zamanaşımı savunmasında bulunulduğu" şeklinde değerlendirilemeyeceği 10/07/2014 tarihli duruşma da rapora itirazlarını tekrar etmesi ıslaha karşı süresinde zamanaşımı savunması olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığı, davalı işveren vekilinin yasal süresinde usulüne uygun olarak açıkça ıslahla talep edilen alacakların zamanaşımına uğradığı yönünde bir savunmasının olmadığı zamanaşımı savunmalarının zımni olarak yapılması da söz konusu olmayacağı, sonuç itibari ile bozma ilamında yapılan tespitlerin aksine rapora karşı yapılan itiraz dilekçesi ıslah dilekçesinin davalı vekiline tebliğinden önce yazıldığı, aksinin düşünülmesi halinde beyanlara ıslaha karşı da beyanda bulunulduğu şeklinde bölümünde eklenmesi gerektiği, 10/07/2014 tarihli duruşmada sadece yazılı beyanların tekrar edildiği yasal düzenlemelere uygun olarak ve yerleşik Yargıtay içtihatları doğrultusunda ıslah dilekçesi ile talep edilen alacaklar yönünden yasal süresinde ayrıca ve açıkça zamanaşımı savunmasında bulunulmadığından bozma ilamı mahkememizce yerinde görülmemiştir.
6100 sayılı HMK "nın 25. maddesinde "".. Kanunda öngörülen istisnalar dışında Hakim , iki taraftan birinin söylemediği bir şeyi veya vakaları kendiliğinden dikkate alamaz ve onlara hatırlatabilecek davranışlarda dahi bulunamaz... Kanunla belirtilen durumlar dışında Hakim, kendiliğinden delil toplayamaz."" 26. maddesinde "".. Hakim tarafların talep sonuçları ile bağlıdır, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre talep sonucundan daha azına karar verebilir.."" 29. maddesinde "".. Taraflar dürüstlük kuralına uygun davranmak zorundadırlar.. Taraflar davanın dayanağı olan vakalara ilişkin açıklamalarını gerçeğe uygun bir biçimde yapmakla yükümlüdürler.."" 30. maddesinde "".. Hakim, yargılamanın makul süre içerisinde ve düzenli bir biçimde yürütülmesini ve gereksiz gider yapılmamasını sağlamakla yükümlüdür.."" şeklindeki düzenlemeler doğrultusunda taraflarca hazırlanıp ilkesi gereğince yürütülen görülmekte olan dava ile ilgili tarafların sunduğu tüm deliller toplanmış talepleri değerlendirilmiş keza hesap bilirkişisinin 11/06/2014 tarihli raporunda tüm deliller ve vakalar incelenmiş denetime elverişli olarak rapor düzenlenmiştir. Fazla çalışma yapıldığı hususunun ispatı davacı işçiye aittir. Davacı tarafın bildirdiği tüm deliller toplanmış ve tanıklarda usulüne uygun olarak dinlenmiştir. Tanıklar dinlenirken taraf vekillerine soru sorma haklarıda hatırlatılmıştır. Bilgi ve görgüsü ayrıntılı olarak tutanağa geçirilen tanıkların görgüye dayalı bilgileri olmadığı hususlarda zorlanmasıda yasal olarak mümkün değildir. Taraflar fazla çalışmanın tespiti yönünden işveren kayıtlarını sunmadığı gibi bu yönde de bir itirazda bulunmamıştır. Netice itibari ile usul ekonomisi ilkesi ve taraflarca hazırlanırlık ilkesi doğrultusunda taraf vekillerinin sunduğu deliller toplanmış tanıklar usulüne uygun olarak dinlenmiş ve hukuki dinlenirlik hakkı hususunda taraflara usul yasasındaki düzenlemelere uygun olarak herhangi bir sınırlama getirilmemiş ve tüm deliller ve dosya kapsamına göre hesap bilirkişisinin denetime elverişli olarak ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmış ve bu rapor doğrultusunda fazla mesai çalışmalarının ispatlandığı ölçüde hüküm fıkrasında ayrıntılı olarak gösterildiği üzere karar altına alındığı, bu yöndeki bozma ilamı da mahkememizce yerinde görülmediğinden önceki kararda direnilmesi yönünde hüküm kurulmuştur. “ gerekçesi ile önceki kararda direnilmiştir.
Mahkeme kararındaki direnme gerekçeleri dikkate alındığında Dairemizin bozma kararının yerinde olmadığı, direnme kararının doğru olduğu anlaşılmakla, dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalı vekilinin yerinde bulunmayan tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun geçici ek ikinci maddesi uyarınca ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davalıya yükletilmesine, 16.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.