12. Hukuk Dairesi 2016/14552 E. , 2017/6400 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından genel haciz yolu ile başlatılan ilamsız icra takibinde; borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, örnek 7 ödeme emrinin usulüne uygun olarak dernek yetkilisine tebliğ edilmediğini belirterek usulsüz tebligat şikayetinde bulunduğu, mahkemece, borçluya tebligatın, bilinen adresinde, yetkili ... isimli kişiye tebliğin yapıldığı, postacının bilinen adreste tebligatı alan kişiden belge sormasının söz konusu olamayacağı, şahsın yetkili olduğunu söylemesinin yeterli olacağı gerekçesi ile usulsüz tebligat şikayetinin reddine karar verildiği görülmektedir.
7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 12. maddesine göre; hükmi şahıslara tebligat salahiyetli mümessillerine, bunlar birden fazla ise yalnız birine yapılır. Aynı Kanun"un 13. maddesine göre de; tebliğ yapılacak bu kişiler, herhangi bir sebeple mutat iş saatlerinde iş yerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamayacak bir halde oldukları takdirde, tebliğ orada hazır bulunan memur ve müstahdemlerinden birine yapılır. Tebligat Yönetmeliği"nin 21. maddesinde de; tüzel kişi adına, tebligatı kabul edecek kişi herhangi bir sebeple mutat iş saatlerinde bulunmadığı veya o sırada evrakı bizzat alamayacak durumda olduğu takdirde tebliğin, orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birine yapılacağı, kendisine tebliğ yapılacak memur veya müstahdemin, tüzel kişinin o yerdeki teşkilatı veya personeli içinde vazife itibariyle tüzel kişinin yetkilisinden sonra gelen kimse veya evrak müdürü gibi esasen bu kabil işlerle vazifelendirilmiş biri olması lazım geldiği, bunların da bulunmadığı tebliğ mazbatasında tespit edilmek şartıyla, o yerdeki diğer memur veya müstahdemlerinden birine yapılacağı hüküm altına alınmıştır.
Ayrıca 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu İkinci Bölüm"deki Dernekler Ayrımında yer alan 85. maddesine göre yönetim kurulu, derneğin yürütme ve temsil organıdır ve 5253 Sayılı Dernekler Kanunu"nun Dernek Görevlileri ve Ücretleri başlıklı 13. maddesine göre de dernek hizmetleri gönüllüler veya yönetim kurulu kararı ile göreve başlatılan ücretliler aracılığıyla yürütülür.
HMK"nun 27. maddesinde; “Hukuki dinlenilme hakkı” düzenlenmiştir. Buna göre davanın taraflarının yargılama ile ilgili bilgi sahibi olma, açıklama ve ispat hakkı bulunmaktadır. Maddenin gerekçesinde açıklandığı üzere bu hak Anayasa"nın 36. maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi"nin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının en önemli unsurudur. İddia ve savunma hakkı olarak da bilinen bu hak, tarafların yargılama konusunda tam bilgi sahibi olmalarını, açıklama ve ispat hakkını tam ve eşit olarak kullanabilmelerini, yargı organlarının da bu açıklamaları dikkate alarak gereği gibi değerlendirme yapıp karar vermelerini zorunlu kılmaktadır. Taraflar “silahların eşitliği ilkesi” gereği iddia ve savunmalarını ileri sürme ve ispat hakkına sahiptirler. Hakim tarafları dinlemeden veya açıklama ve ispat hakkını kullanmaları için kanuna uygun biçimde davet etmeden hükmünü veremez.
Somut olayda; ödeme emrinin, "… gösterilen adreste yetkili ... imzasına teslim edildi" şerhiyle tebliğ edildiği, tebligatın şeklen usule uygun olduğu anlaşılmış ise de borçlu icra mahkemesine başvurusunda, ödeme emri tebligatını alan kişinin, derneği temsile yetkili kişilerden olmadığını ileri sürmüştür. Bu iddia mahkemede her türlü delille ispat edilebileceğinden, öncelikle duruşma açılarak şikayetçi borçluya, delillerini mahkemeye ibraz etmesi için imkan tanınması ayrıca tebliğ tarihi itibariyle muhatap yerine tebligatı alan ...’nin, borçlu dernekte yetkili temsilci ya da yönetim kurulu üyeleri tarafından atanan ve onların yokluğunda tebliğ alabilecek konumda memur ya da görevli sıfatının olup olmadığının araştırılması gerekmektedir.
O halde, mahkemece, şikayetin niteliği dikkate alınarak, duruşma açılıp, taraf teşkili sağlanmalı taraflara diyeceklerinin ve varsa delillerinin sorulup, deliller toplandıktan sonra tebliğ mazbatası üzerinde yetkili sıfatıyla imzası bulunan ...’nin borçlu derneğin temsilcisi ya da kendisine tebliğ yapılabilecek herhangi bir görevi olup olmadığı tespit edilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, evrak üzerinde ve eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.