15. Ceza Dairesi 2020/11633 E. , 2021/1367 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : Sanıkların müşteki ..."e karşı eylemleri nedeniyle Bursa 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2018/69 E, 2019/428 K sayılı ilamı ile verilen TCK’nın 158/1-l-son, 158/3, 43/1, 62/1, 50/1-a, 52/2-4, 53 maddeleri gereğince mahkumiyet hükümlerine yönelik Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesi’nin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine dair karar
Nitelikli dolandırıcılık suçundan Bursa 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2018/69 Esas, 2019/428 Karar sayılı ilamı verilen mahkumiyet hükümleri hakkında sanıklar müdafi ve O yer Cumhuriyet savcısı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmasından sonra, Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesi’nin istinaf başvurusunun ayrı ayrı esastan reddine dair hükümler sanıklar müdafiileri ile sanıklar ..., ... tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Hükmolunan ceza miktarına nazaran, sanık ... müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin 5320 sayılı Kanun’un 8/1 maddesine istinaden uygulanması gereken CMUK"nın 318. maddesi uyarınca reddine karar verilerek yapılan incelemede;
5271 sayılı CMK"nın 288. maddesinde ""Temyiz, ancak hükmün hukuka aykırı olması nedenine dayanır. Bir hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanması hukuka aykırılıktır"" denilmesi ile aynı kanunun 294. maddesinde yer alan ""Temyiz eden, hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini temyiz başvurusunda göstermek zorundadır. Temyiz sebebi ancak hükmün hukuki yönüne ilişkin olabilir"" hükmü ve aynı kanunun 301. maddesinde belirtilen ""Yargıtay, yalnız temyiz başvurusunda belirtilen hususlar ile temyiz istemi usule ilişkin noksanlardan kaynaklanmışsa, temyiz başvurusunda bunu belirten olaylar hakkında incelemeler yapar."" şeklindeki düzenlemeler gözetilerek; sanıklar müdafiilerinin “atılı suçun unsurlarının oluşmadığına, mahkumiyete yeter derecede delilin bulunmadığına” ilişkin temyiz taleplerinin bulunduğu belirlenerek yapılan incelemede;
Sanıklar tarafından 13/12/2017 tarihinde müşteki Nebahat"in ev telefonu aranarak, arayan kişinin kendisini polis olarak tanıttığı, adına sahte kimlik düzenlenerek bir çok telefon hattı alındığı, banka hesapları açılarak FETÖ terör örgütüne para transferleri yapıldığını söylediği, daha sonra Cumhuriyet Savcısı olduğunu ifade eden kişinin telefonda kendilerine yardım etmesini aksi halde büyük ceza alacağını belirterek, bildirdikleri banka hesabına para yatırmasını istediği, bunun üzerine katılanın 6.500 Euro’yu sanıkların belirtmiş olduğu hesaba, 40.000,00 TL de evrakı tefrik edilmiş olan ... adına olan hesap numarasına yatırdığı, sanıklarla telefon irtibatının devam ettiği, aynı günün akşamı müşteki Nebahat"ın evde olduğunu bildirdiği 9 adet bilezik, 1 adet madalyon altın, 1 adet set altın, 1 adet çeyrek, 2 adet yarım altın, 3 çift küpe, 1 adet küpe, 1 adet boyun zinciri ve 3.000,00 TL parayı bir poşete koyduğu, poşeti alıp dışarıya çıktığı ve kendisini arayan kişinin yönlendirmesiyle evinin karşısında bulunan çocuk parkının içindeki trafonun yanında, sanık ..."e verdiği,
14/12/2017 günü sabah saatlerinde sanıkların müşteki Nebahat"e eşinin banka hesabında bulunan 6.291,40 Doları Türk lirasına çevirerek göndermesini istedikleri, bunun üzerine müştekinin eşini alıp hesabındaki 6.291,40 Doları çekip TL.ye çevirerek 23.844,00 TL parayı sanıkların belirttiği hesaba gönderdiği, akabinde 15-16-17-18-19-20 ve 21/12/2017 tarihinde sanıkların telefon irtibatının devam ettiği, sanıkların kendisi adına Manisa Soma"da bulunan evinin olduğunu söyleyip, bu evi bir an önce satmasını yoksa Fetö örgütü tarafından adına açılan sahte hesap ve kimlikler ile bu evin satılacağını söyledikleri, bunun üzerine müştekinin evine satış ilanını verdiği, bu arada bir şekilde gerçek polislerden dolandırıldığını öğrendiği, polislerin yönlendirmesiyle telefonla görüştüğü sanıklara evini 195.000,00 TL.ye satılmış gibi göstererek, görevli polislerle birlikte tapu müdürlüğüne gittikleri, sanıkların telefonda 195.000,00 parayı 23/12/2017 günü gönderecekleri ekibe vermelerini istediği, 23/12/2017 günü eve gelen sanıklar ... ile ..."in yakalandıkları, bu şekilde sanıkların zincirleme şekilde nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediği iddia edilen olayda;
1- Sanık ... ve müdafiinin temyiz taleplerinin incelemesinde;
Sanık ...’in tutuklu bulunduğu ceza infaz kurumu aracılığıyla göndermiş olduğu 06/11/2020 tarihli dilekçesi ile temyiz hakkını kullanmak istemediğini, verilen mahkumiyet hükmünün onanmasını talep ettiği, sanık ... müdafiinin de UYAP sisteminden gönderilen 01/12/2020 tarihli dilekçesiyle temyiz hakkından feragat edildiği, ancak sanık müdafiinin vekaletnamesinde temyizden feragat etme yetkisinin bulunmaması üzerine sanık ...’in 11/02/2021 tarihli tutanak ile müdafiinin temyizden feragat dilekçesine muvakatinin olduğunu, ayrıca temyizden feragat etme iradesini yenilediği anlaşılmakla, sanık ... hakkındaki dosyanın incelenmeksizin mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na İADESİNE,
2- Sanıklar ... ve ... nitelikli dolandırıcılık suçundan mahkumiyet hükümlerine ilişkin sanıklar müdafiileri ile sanık ...’in temyiz taleplerinin incelemesinde;
Sanıkların tevilli ikrar niteliğindeki savunmaları, müştekilerin aşamalardaki istikrarlı beyanları, teşhis tutanakları, banka kayıtları ve dosya kapsamına göre; Bölge Adliye Mahkemesi"nce, nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan hükümlere ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen hükümlerde herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, oluşa ve mahkemenin soruşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, suçun oluşumuna ve niteliğine uygun kabul ve uygulamasına, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak açıklanan gerekçeye göre, sanıklar müdafinin atılı suçun unsurlarının oluşmadığına ve mahkumiyete yeter derecede delilin bulunmadığına ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, 5271 sayılı CMK"nın 302/1. maddesi uyarınca, usul ve yasaya uygun olan bölge adliye mahkemesi kararına yönelik TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİNE, dosyanın 28/02/2019 tarihinde Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7165 sayılı Kanun"un 8. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 304/1. maddesi gereğince Bursa 6. Ağır Ceza Mahkemesi’ne, kararın bir örneğinin ise Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesi’ne gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 15/02/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.