21. Hukuk Dairesi Esas No: 2008/19482 Karar No: 2010/163 Karar Tarihi: 19.01.2010
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2008/19482 Esas 2010/163 Karar Sayılı İlamı
(Kapatılan)21. Hukuk Dairesi 2008/19482 E. , 2010/163 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, Kurum kayıtlarında ... adına geçen sigortalı hizmetlerin kendisine ait olduğunun tesbitiyle, ... sicil nolu hizmetleri ile birleştirilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R 1-Dosyadaki yazılara,toplanan delillere,hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı , ... sicil numarası ile kurum kayıtlarına yansıyan hizmet süresinin o tarihlerde kullandığı "... " adına düzenlenmiş sahte kimlikle yapılan çalışmalar olduğunu belirterek; bu hizmet süresinin gerçek kimliği ile geçen ... sicil numaralı hizmeti ile birleştirilmesini talep etmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Gerçekten davacının sahte ... (1955 doğumlu) adına düzenlenmiş kimlikle geçtiğini iddia ettiği döneme ait hizmet süresi ... sicil numarası ile kurum kayıtlarına yansımıştır. Öte yandan 01.02.1951 ... doğumlu ... ve ... oğlu ... adlı bir şahıs bulunduğu ... sigorta sicil numarasında kayıtlı olup bu şahsın 23.05.1998 tarihi itibari ile yaşlılık aylığına hak kazandığı dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. Gerçekten ,bu tür davalarda sağlıklı bir sonuca ulaşılabilmesi için gerek Sosyal Sigortalar Kurumu, gerekse işverenler yanında bulunan davacının imzası ile fotoğrafını içeren işe giriş bildirgeleri asılları yanında ücret tediye bordroları gibi diğer belgeler getirtilip imzanın ve fotoğrafın davacıya ait olup olmadığı konusunda bilirkişi görüşüne başvurularak benzerlik incelemesi yaptırılmalı, davacıyı yakından tanıması gereken dava konusu işyerlerinin işveren, müdür, şef, ustabaşı ve çalışma arkadaşları tanık sıfatıyla dinlenmeli, tanıkların gerçekten davacı ile aynı dönemlerde çalışıp çalışmadıkları denetlenmelidir. Yapılacak iş; davanın nitelikçe kamu düzenine ilişkin olduğu gözetilerek bu çalışma ile ilgili işe giriş bildirgeleri ile varsa ücret bordrolarındaki sigortalı imzaları ile işe giriş bildirgelerindeki fotoğraflar üzerinde inceleme yaptırılarak davacıya aidiyeti belirlenmeli, hizmetin geçtiği dönemle ilgili işyeri bildirge ve bordrolarında yer alan tanıklar tesbit edilip bilgilerine başvurularak anılan hizmetin gerçekte davacı tarafından gerçekleştirilip gerçekleştirilmediği bu hizmetlerin ... sigorta nolu ... oğlu ..."nin emekliliğe esas hizmetinde kullanılıp kullanılmadığını araştırmak, kullanılmış ise bu kişiyi yöntemince davaya dahil etmesi için davacıya önel vermek, bu kişinin davaya konu çalışma ile ilgili beyanını alıp, delillerini toplamak ve çıkacak sonuca göre bir karar vermektir. HGK."nun 16.6.1999 gün 1999/21-510-527, 30.06.1999 gün ve 1999/21-549-555, 05.02.2003 gün 2003/21-35-64, 15.10.2003 gün ve 2003/21-634-572 E. K. sayılı kararları da aynı yöndedir. Mahkemece, yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın eksik inceleme ile hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O halde, davalı SGK vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 19.01.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.