Abaküs Yazılım
Hukuk Bölümü
Esas No: 2013/1230
Karar No: 2013/1447

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü 2013/1230 Esas 2013/1447 Karar Sayılı İlamı

Hukuk Bölümü         2013/1230 E.  ,  2013/1447 K.
  • ASKERI ARACIN TRAFIK KAZASI YAPMASI SONUCU UĞRADIĞI IDDIA OLUNAN MADDI VE MANEVI ZARARIN DAVALI IDARECE TAZMININE HÜKMEDILMESI ISTEMIYLE AÇILAN DAVANIN, ADLİ YARGI YERİNDE ÇÖZÜMLENMESI GEREKTIĞI
  • UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNİN KURULUŞ VE İŞLEYİŞİ HAKKINDA KANUN (2247) Madde 14

"İçtihat Metni" Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

               Davacı     : A.O.

                Vekili      : Av. S.A.

                Davalı      : Milli Savunma Bakanlığı

                Vekili      : Av. M.A.               (Adli Yargıda) 

                O L A Y  : Davacı vekili 30.09.2011 tarihli dava dilekçesinde özetle, Davacı A.O.’ın, Kayseri 2.Hava İkmal Bakım Merkez Komutanlığına Bağlı Güvenlik Bölüğünde askerliğini yapmakta iken, 25/07/2010 tarihinde görevi gereği askeri araçla Kayseri’den Konya"ya gitmekte iken, Nevşehir’de askeri aracın trafik kazası yaptığını, kaza neticesinde yaralanan davacının, Ankara T.C. Genelkurmay Başkanlığı Gülhane Askeri Tıp Akademisi Komutanlığı‘nda tedavi gördüğünü, davacının bu süreçte bir çok ameliyat olduğunu, uygulanan tüm tedavilere rağmen, sağ el 4-5 parmaklarında his kaybı oluşmuş ve bu parmaklarını kullanamaz hale geldiğini, bu durumun kendisini maddi ve manevi anlamda ciddi zararlara maruz bıraktığını, davacının sağ elinin sakat kalması nedeniyle mesleği olan konfeksiyon işçiliğini yapamadığı gibi, elinin sakat kalması nedeniyle manevi olarak da sıkıntılar yaşamakta olduğunu belirterek, idari eylemden ötürü ve davacının kaza nedeniyle hiçbir kusurunun olmaması nedeniyle uğradığı maddi zarara karşılık 150.000 TL ve manevi zarara karşılık 100.000 TL olmak üzere, toplam 250.000,00 TL’nin olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi istemiyle askeri idari yargı yerinde dava açmıştır.

Askeri Yüksek İdare Mahkemesi  İkinci Daire Başkanlığı; 19.10.2011 gün, E:2011/1311, K:2011/1342 sayı ile özetle; “…Dava dosyasının incelenmesinden; davacı Terhisli Hv.Er A.O.’ın Kayseri 2.Hava ikmal Bakım Merkez K.lığında görev yaptığı esnada, 25.07.2010 tarihinde görevi gereği askeri araçla Kayseri’den Konya’ya gitmekte iken, Nevşehir"de içinde bulunduğu aracın trafik kazası yapınalı neticesinde yaralandığı anlaşılmıştır.1602 sayılı Askeri Yüksek İdare Mahkemesi  Kanununa göre, davanın görevli yargı yerinde açılıp açılmadığı ilk inceleme sırasında davanın esasına girilmeden incelenecek hususlar arasında sayılmıştır. Zira görev kamu düzeni ile ilgili olup davanın her safhasında dikkate alınması hukuk alanında ihtilafsız kabul edilen bir keyfiyettir. Bu nedenle işin esasına girilmeden davanın görevli yargı yerinde açılıp açılmadığı hususu incelenmiştir. 19.01.2011 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanan 6099 sayılı Tebligat Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un 14’üncü maddesi ile, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 110"uncu maddesi başlığı ile birlikte değiştirilerek; “Görevli ve Yetkili Mahkeme "" Madde 110; işleteni veya sahibi Devlet ve diğer kamu kuruluşları olan araçların sebebiyet verdiği zararlara ilişkin olanlar dahil, bu Kanundan doğan sorumluluk davaları, adli yargıda görülür. Zarar görenin kamu görevlisi olması, bu fıkra hükmünün uygulanmasını önlemez, 2918 sayılı Kanuna eklenen Geçici Madde 21; Bu Kanunun 110 uncu maddesinin birinci fıkrasının göreve ilişkin hükmü, yürürlüğe girdiği tarihten önce idari yargıda ve Askeri Yüksek İdare Mahkemesi nde açılmış davalara uygulanmaz. Şeklini almıştır. Dava konusu olayda davacının görev gereği içinde bulunduğu aracın, Nevşehir mevkiinde trafik kazası yapması sonucunda yaralandığı 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanun ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 110’ncu maddesinde yapılan değişiklik gereğince davacı tarafından 30.09.2011 tarihinde açılan bu davanın görüm ve çözüm yerinin mahkeme miz olmayıp, adli yargı yeri olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.’’ demek suretiyle davanın görev yönünden reddine karar vermiş ve karar kesinleşmiştir.

                Davacı vekili, aynı istemle bu kez adli yargı yerinde dava açılmıştır.

Ankara 20. Asliye Hukuk Mahkemesi ; 19.07.2012 gün, E:2012/2, K:2012/369 sayı ile özetle; “…davacı A.O."ın Kayseri 2.Hava İkmal Bakım Merkez Komutanlığına bağlı güvenlik bölüğünde askerliğini yapmakta iken 25.07.2010 tarihinde görevi gereği askeri araçla Kayseri" den Konya" ya gitmekte iken Nevşehir" de askeri aracın trafik kazası yaptığını, kaza neticesinde yaralanmasından dolayı tazminat talep ettiği anlaşılmaktadır. Tazminata konu olay ve tazminatın talep nedeni idarenin eylem ve işleminden kaynaklanmaktadır. Yargılamaya devam edilirken Anayasa Mahkemesi nin 16.02.2012 tarih, 2011/35 Esas, 2012/23 sayılı kararı ile 6100 sayılı HMK. 1 nun 3.maddesinin iptaline karar verilmiştir. Bu karar değerlendirildiğinde mahkeme mizin yargı yolu nedeni ile görevli olmadığı kanaatine ulaşılmıştır. Anayasa Mahkemesi nin bahsi geçen kararının mahkeme mizin yargı yönünden görevi konusunda tartışılması gerekmektedir. Anayasa Mahkemesi  6100 sayılı HMK."nun 3 maddesinin Anayasaya aykırı olduğu düşüncesi ile bu hükmü iptal etmiştir, iptalin gerekçesi Anayasanın 125, 155 ve 157. maddelerine aykırılıktan kaynaklanmaktadır. Anayasa Mahkemesi nin iptal kararlarının kural olarak geriye yürüyemeyeceği Anayasanın 153/5 maddesinde düzenlenmiş olmakla birlikte iptal hükümleri iptal kararının resmi gazetede yayınlandığı tarihten itibaren yürürlükten kalkacağı da aynı maddede düzenlenmiştir. Devam etmekte olan davalar açısından iptal edilen kanun hükmünün bütün sonuçlan ile uygulanması gerekir. Somut olayda dava tarihinde 6100 sayılı HMK."nun 3. maddesinin yürürlükte olması nedeni ile mahkeme miz yargı yolu yönünden görevli ise de, yargılama sırasında bu kanun hükmü iptal edilerek yürürlükten kaldırılmakla mahkeme mizin görevi sona erer. Aksine düşünce görevli olmayan bir mahkeme nin davaya bakması ve davayı sonuçlandırması sonucunu doğurur ki, bu durum görev kurallarının kamu düzeninden olup, resen nazara alınması ilkesine aykırılık teşkil eder. Bu değerlendirmelerle mahkeme mizin yargı yolu yönünden görevli olmadığı belirlenmiş, yargı yolu yönünden davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir.” demek suretiyle davanın görev yönünden reddine karar vermiştir.

Bu karara karşı yapılan temyiz başvurusu üzerine, Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 17.01.2013 gün ve E:2012/16879, K:2013/435 sayılı ilamı ile hükmün onanmasına karar verilmiş ve karar bu şekilde kesinleşmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE :

Uyuşmazlık Mahkemesi  Hukuk Bölümü’nün, Serdar ÖZGÜLDÜR’ün Başkanlığında, Üyeler: Bahri AYDOĞAN, Abdullah ERGİN, Sıddık YILDIZ, Nurdane TOPUZ, Sedat ÇELENLİOĞLU ve Ayhan AKARSU’nun katılımlarıyla yapılan 7.10.2013 günlü toplantısında:

l-İLK İNCELEME: Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27.maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre; askeri ve adli yargı yerleri arasında 2247 sayılı yasa’nın 14.maddesinde öngörülen biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu, adli yargı dosyasının son görevsizlik kararını veren mahkemece Uyuşmazlık Mahkemesi ’ne gönderildiği, askeri yargı dosyasının ise, Başkanlık yazısı üzerine Uyuşmazlık Mahkemesi ’ne gönderildiği anlaşılmakla, usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Selim Şamil KAYNAK’ın, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mehmet BAYHAN ile Askeri Yüksek İdare Mahkemesi  Savcısı Nihat POLAT’ın davada adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü ve yazılı açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava, terhisli er olan davacının Kayseri 2.Hava İkmal Bakım Merkez Komutanlığına Bağlı Güvenlik Bölüğünde er olarak askerliğini yapmakta iken, 25/07/2010 tarihinde görevi gereği askeri araçla Kayseri’den Konya"ya gitmekte iken, Nevşehir’de askeri aracın trafik kazası yapması sonucu uğradığı iddia olunan maddi ve manevi zararın davalı idarece tazminine hükmedilmesi istemiyle açılmıştır.

2918 sayılı Yasanın 19.1.2011 günlü Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasanın 14. maddesiyle değişik 110. maddesinde “İşleteni veya sahibi Devlet ve diğer kamu kuruluşları olan araçların sebebiyet verdiği zararlara ilişkin olanları dahil, bu yasadan doğan sorumluluk davaları, adli yargıda görülür. Zarar görenin kamu görevlisi olması, bu fıkra hükmünün uygulanmasını önlemez. Hemzemin geçitte meydana gelen tren-trafik kazalarında da bu Kanun hükümleri uygulanır.

Motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davalar, sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yer mahkeme lerinden birinde açılabileceği gibi kazanın vuku bulduğu yer Mahkemesi nde de açılabilir” denilmiş olup, geçici 21.maddesinde ise “Bu Kanunun 110 uncu maddesinin birinci fıkrasının göreve ilişkin hükmü, yürürlüğe girdiği tarihten önce idari yargıda ve Askeri Yüksek İdare Mahkemesi nde açılmış bulunan davalara uygulanmaz” denilmiş olup, davacının, uyuşmazlığa konu olaya ilişkin olarak Askeri Yüksek İdare Mahkemesi ’ne dava açtığı tarih 30.09.2011 olup, geçici 21.madde nazara alındığında 2918 sayılı Yasanın 110.maddesinin somut olaya uygulanacağı tartışmasızdır. 

Bununla birlikte, belediye aleyhine idare Mahkemesi nde açılan başka bir tazminat talepli tam yargı davasında, İdare Mahkemesi  2918 sayılı Yasanın 110.maddesinin 1.fıkrasının birinci ve ikinci cümlelerinin Anayasaya aykırı olduğu kanısına varmış, İdare Mahkemesi nin bu iki cümlenin iptali istemiyle yaptığı başvuruyu inceleyen Anayasa Mahkemesi  08.12.2011 gün ve E:2011/124, K:2011/160 sayı, 08.11.2012 gün ve E:2012/118, K:2012/170 sayı ve 28.05.2013 gün ve E:2013/59, K:2013/68 sayılı aynı içerikli kararları ile; “2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 110. maddesinin birinci fıkrasında, bu Kanun’dan doğan sorumluluk davalarının adli yargıda görüleceği öngörülmektedir. İtiraz başvurusunda bulunan mahkeme  ise idare Mahkemesi  olup davaya bakmakta görevli ve yetkili mahkeme  değildir.

Başvurunun Mahkeme ’nin yetkisizliği nedeniyle reddi gerekir.” Kararına varmıştır.

Bu durumda,  2918 sayılı Yasanın 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 110. maddesi ile Anayasa Mahkemesi ’nin benzer bir konuda İdare Mahkemesi ’nin davaya bakmakla görevli bulunmadığı yolundaki kararları gözetildiğinde, bahsi geçen Kanun maddesinin karayollarında, can ve mal güvenliği yönünden trafik düzeninin sağlanarak trafik güvenliğini ilgilendiren tüm konularda alınacak önlemleri kapsadığı ve Kanunun, trafikle ilgili kuralları, şartları, hak ve yükümlülükleri, bunların uygulanmasını ve denetlenmesini, ilgili kuruluşları ve bunların görev yetki ve sorumlulukları ile, çalışma usullerini kapsadığı, dolayısıyla meydana gelen zararın tazmini istemiyle açılan bu davanın da adli yargı yerinde çözümlenmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.

Açıklanan nedenlerle davanın görüm ve çözümü adli yargı yerinin görevine girdiğinden Ankara 20. Asliye Hukuk Mahkemesi nce verilen görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.

SONUÇ  : Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Ankara 20. Asliye Hukuk Mahkemesi nin 19.07.2012 gün, E:2012/2, K:2012/369 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 7.10.2013 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi