Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/1749
Karar No: 2017/4575
Karar Tarihi: 23.06.2017

Tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2017/1749 Esas 2017/4575 Karar Sayılı İlamı

16. Ceza Dairesi         2017/1749 E.  ,  2017/4575 K.

    "İçtihat Metni"

    İtiraz Eden : Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı
    İtiraz Edilen Daire Kararı : Yargıtay Yüksek 9. Ceza Dairesinin 08.02.2010 gün
    ve 2009/9481 esas, 2010/1600 karar sayılı onama
    kararı
    İtirazla İlgili Mahkeme Kararı : İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesinin 05.10.2007
    tarih ve 2000/287 esas, 2007/407 karar sayılı
    mahkumiyet kararı
    İtirazla İlgili Hüküm : a-5237 sayılı TCK’nın 174/1-2, 62, 52/2-4, 53, 63.
    maddeleri uyarınca mahkumiyet (iki kez),
    b-5237 sayılı TCK’nın 170/1-a-c, 62, 53, 63.
    maddeleri uyarınca mahkumiyet (iki kez)
    İtiraza Konu Olan Sanık : ...
    Suç : Tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması
    veya el değiştirmesi, Genel güvenliğin kasten
    tehlikeye sokulması

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    I-İTİRAZ KONUSU:
    Sanık ... hakkında silahlı terör örgütüne üye olma, tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması veya el değiştirmesi ve genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçlarından mahkumiyetine dair İstanbul (CMK 250. madde ile yetkili) 11. Ağır Ceza Mahkemesinin 05.10.2007 tarihli ve 2000/287 esas - 2007/407 karar sayılı kararının sanık müdafileri tarafından temyizi üzerine, Yargıtay 9. Ceza Dairesi tarafından yapılan temyiz incelemesi sonucu Dairenin 08.02.2010 gün ve 2009/9481 esas, 2010/1600 karar sayılı ilamı ile hükümlerin oybirliğiyle ONANMASINA karar verilmiştir.
    II-İTİRAZ NEDENLERİ:
    Mezkur ilama Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 17.05.2017 tarih ve KD-2017/11980 sayılı yazısı ile;
    a-Sübutu kabul edilen o tarihte .....adresinde faaliyet gösteren Akbank A.Ş. Şubesine 26.09.2000 tarihinde molotof kokteyli atılması ile ilgili "olay yeri inceleme ve tespit raporu" incelendiğinde; TCK"nın 170/1. maddesi kapsamında mütalaa edilebilinecek bir yangın bulunmadığının anlaşıldığı ve bu sebeple suçun teşebbüs aşamasında kaldığının kabulü gerektiği halde tamamlanmış suç gibi tatbike esas alınması,
    b-Yüksek 9. Ceza Dairesinin 06.07.2011 gün ve 2011/6378 esas, 2011/8651 karar sayılı, 22.09.2011 gün ve 2011/9401 esas, 2011/27205 karar sayılı ve 03.06.2014 gün ve 2014/4256 esas, 2014/6908 karar sayılı ilamlarında ve Yüksek Yargıtay 16. Ceza Dairesinin 15.02.2017 gün ve 2016/6790 esas, 2017/971 karar sayılı, 05.10.2016 gün ve 2016/4316 esas, 2016/4853 karar sayılı ve 20.09.2016 gün ve 2016/5650 esas, 2016/4776 karar sayılı ilamlarında da görüldüğü üzere istikrar kazanmış uygulamaya uygun şekilde "patlayıcı madde bulundurmak" suçunun temadi eden suçlardan olduğunun kabulüyle ..."nın bu suçtan bir kez cezalandırılması yerine, sübutu kabul edilen, o tarihte........ adresinde faaliyet gösteren Akbank A.Ş. Şubesine 26.09.2000 tarihinde molotof kokteyli atılması eylemi ile 01.10.2000 tarihinde "....." restoranının molotof kokteyli atılarak yakılması eylemi sebebiyle ayrı ayrı iki kez cezaya hükmedilmesi,
    c-Kabul ve uygulamaya göre ise lehe olan mevzuat hükümlerinin tespiti sırasında 5237 sayılı TCK"nın 174/1 maddesinin tatbikinden sonra TCK"nın 174/2 ve 3713 sayılı Kanunun 5/2 maddesi gereği temel cezada 2/3 oranında artırım yapılması gerektiği ve yine TCK"nın 170/1-a-c maddesi gereğince tayin olunan temel cezanın, olayın mahiyetine göre 3713 sayılı Kanunun 5/1 maddesi gereğince 1/2 oranında artırılması gerektiği ve bu durumda 765 sayılı TCK"nın 264/6 maddesinin tatbikinin sanığın lehine sonuç verdiğinin gözden kaçırılıp" kararda yazılı olduğu şekilde uygulama yapılmasının usul ve kanuna aykırı olduğu belirtilerek anılan kararın bozulmasına karar verilmesi, bu görüş doğrultusunda karar verilmemesi halinde dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilmesi talep olunmuştur.
    III-İTİRAZ HAKKINDAKİ HUKUKİ NİTELENDİRME:
    Hükümlü ... hakkında 23.11.2000 tarihli iddianame ile silahlı terör örgütünün üyesi olma suçundan 765 sayılı TCK"nın 168/1. maddesi uyarınca cezalandırılması talebi ile dava açıldığı, yargılamanın devam ettiği sırada tanzim edilen 20.02.2003 tarihli ek iddianame ile 765 sayılı TCK"nın 264/6-8 ve 369. maddeleri uyarınca cezalandırılmasının talep edildiği, yargılama neticesinde İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesinin 2000/287 esas, 2007/407 karar sayılı ve 05.10.2007 tarihli kararı ile silahlı terör örgütüne üye olma suçu nedeniyle 5237 sayılı TCK"nın 314/2. maddesi uyarınca, 26.09.2000 ve 01.10.2000 tarihli eylemleri nedeniyle tehlikeli maddelerin izinsiz bulundurulması veya el değiştirmesi ve genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçlarından ise 5237 sayılı TCK"nın 174/1-2 ve 170/1-a-c. maddeleri uyarınca ayrı ayrı iki kez cezalandırılmasına karar verildiği, hükümlünün müdafilerince yapılan temyiz başvurusu üzerine Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 08.02.2010 gün ve 2009/9481 esas, 2010/1600 karar sayılı ilamı ile hükümlerin onanmasına karar verildiği ve hükümlerin bu suretle kesinleştiği anlaşılmıştır.
    İncelenen dosya kapsamına göre;
    I-Tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması veya el değiştirilmesi suçunun temadi eden suçlardan olup, farklı zamanlarda imal edildiği belirlenemeyen yanıcı maddelerin örgütün faaliyeti kapsamında gerçekleştirilen 26.09.2000 ve 01.10.2000 tarihli eylemlerde kullandığı kabul edilen hükümlü hakkında, bu maddeleri bulundurma eylemini mütemadi nitelikte olması ve temadinin kesildiği en son bulundurma tarihine kadar gerçekleştirilen eylemlerin tek suç oluşturacağı gözetilerek, TCK"nın 174/1. maddesi uyarınca bir kez cezaya hükmedilmesi gerekmektedir.
    II-5237 sayılı TCK"nın 170. maddesinde düzenlenen genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçunun, somut tehlike suçu olup, somut tehlikenin objektif cezalandırma şartı olduğundan, sanığın hareketinin de bölünmesine olanak bulunmaması karşısında suça teşebbüs edilmesinin mümkün olmadığı, bu nedenle eylemin teşebbüs aşamasında kaldığı yönündeki Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının görüşüne iştirak edilmemiştir. Ancak, 26.06.2000 tarihli olayda yangın çıkarma eyleminin binanın aynına sirayet etmemesi, yakma fiilinin yangın boyutuna ulaşmaması, bu şekilde oluşan neticenin kişilerin sağlığı veya mal varlığı bakımından zarar tehlikesi doğurmaya elverişli hale gelmemesi karşısında, eylemin TCK"nın 170/2 maddesinde tanımlanan salt tehlike suçunu oluşturacağı gözetilerek, bu maddeden hüküm kurulması gerekmektedir.
    III-Suç tarihi itibariyle zaman bakımından lehe kanunun belirlenmesi yönünden yapılan incelemede; Suç tarihinde yürürlükte olan 765 sayılı TCK"nın 264/6. maddesinde düzenlenen suç için beş yıldan aşağı olmamak üzere hapis cezası ve on bin liradan az olmamak üzere ağır para cezasının öngörüldüğü, cezanın üst sınırının 20 yıl olduğu, suç tarihinden sonra yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK"nın 174. maddesinde düzenlenen suç için üç yıldan sekiz yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezası, TCK"nın 170. maddesinde düzenlenen suç için ise altı aydan üç yıla kadar hapis cezasının öngürüldüğünün anlaşılması ve 765 sayılı TCK"nın 264/6. maddesinin uygulanması halinde ayrıca 264/1. maddesinin uygulanma kabiliyeti olmadığı halde 5237 sayılı TCK"nın 170 ve 174. maddelerinin ayrı ayrı uygulanma kabiliyetinin bulunması ve TCK"nın 170. maddesinin uygulanması sırasında azami hadden ceza belirlenmiş olmasına göre lehe kanun tespiti bakımından 264/6. maddesine göre temel cezanın 12 yıl olarak tespiti yönündeki mahkemenin kabul ve takdirinde bir isabetsizlik bulunmaması karşısında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının (3-c) numaralı itiraz gerekçesi yerinde görülmemiştir.
    Yukarıda açıklanan nedenlerle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının kısmen kabul edilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
    IV-KARAR:
    1-Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının (3-c) numaralı itiraz gerekçeleri yerinde görülmediğinden REDDİNE, 02.07.2012 gün ve 6352 sayılı Kanunun 99 maddesi ile 5271 sayılı CMK"nın 308. maddesine eklenen (2) ve (3) fıkra hükümleri uyarınca itirazın değerlendirilmek üzere dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na TEVDİİNE,
    2-Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 26.09.2000 ve 01.10.2000 tarihli eylemler nedeniyle tehlikeli maddelerin izinsiz bulundurulması veya el değiştirmesi suçları ile 26.09.2000 tarihli genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçlarından kurulan hükümler yönünden yapılan itirazının KABULÜNE,
    3-Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 08.02.2010 gün ve 2009/9481 esas, 2010/1600 karar sayılı onama kararının bu suçlar yönünden KALDIRILMASINA,
    4-Farklı zamanlarda imal edildiği belirlenemeyen patlayıcı maddeleri örgütün faaliyeti kapsamında gerçekleştirilen 26.09.2000 ve 01.10.2000 tarihli eylemlerde kullandığı kabul edilen hükümlü hakkında, patlayıcı madde imal edip bulundurma suçunun mütemadi nitelikte olması ve temadinin kesildiği en son bulundurma tarihine kadar gerçekleştirilen eylemlerin tek suç oluşturacağı gözetilerek, TCK"nın 174/1. maddesi uyarınca bir kez cezaya hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
    26.09.2000 tarihli olayda yakma fiilinin yangın boyutuna ulaşmaması ve oluşan neticenin kişilerin sağlığı veya mal varlığı bakımından zarar tehlikesi doğurmaya el verişli hale gelmemiş olması karşısında, eylemin TCK"nın 170/2. maddesinde yer alan salt tehlike suçunu oluşturacağı gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Kanuna aykırı, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeple BOZULMASINA, bu suçlar yönünden 5275 sayılı CGTİHK"nun 98. ve müteakip maddeleri gereğince hükümlü hakkındaki infazın durdurulması için Cumhuriyet Başsavcılığına müzekkere yazılmasına, 23.06.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi