15. Ceza Dairesi 2017/8719 E. , 2019/11757 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : Beraat (ayrı ayrı) müdafii
Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanıklar ... ve ...’ın beraatlerine ilişkin hükümler, O yer Cumhuriyet savcısı ve katılan vekili tarafından; sanık ...’ın beraatine ilişkin hüküm katılan vekili ve vekalet ücreti ile sınırlı olmak üzere sanık ... müdafii tarafından; sanık ...’ın beraatine ilişkin hüküm ise, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanık ...’ın, katılanın yetkilisi olduğu şirket tarafından RMG İnşaat isimli şirket emrine keşide edilmiş 05/08/2009 keşide tarihli ve 6.500 TL bedelli çeki, alacağı karşılığında adı geçen şirketten ciro yoluyla teslim aldıktan sonra, 2009 yılının Nisan veya Mayıs ayında söz konusu çeki sanık ...’a teslim ettiği, sanık ...’un bu çeki diğer sanıklar ... ve ...’e aralarındaki ticari ilişkiye istinaden cirolamadan verdiği, aynı tarihlerde sanık ...’ın ise, suça konu çeki kırdırmak amacıyla ... Factoring isimli firmaya ciroladığı, akabinde sanık ...’ın, 29/07/2009 tarihinde çeki çaldırdığından bahisle çek iptali istemiyle Bakırköy Sulh Hukuk Mahkemesi’ne dava açtığı, mahkeme kararı ile çekin iptaline hükmedilmesi neticesinde, sanık ...’ın, söz konusu çek iptali kararına istinaden katılanın yetkilisi olduğu keşideci şirketten söz konusu çek bedelini tahsil ettiği, sonrasında ise ... Factoring isimli firma tarafından suça konu çeke dayalı olarak katılanın yetkilisi olduğu şirket ile çekteki cirantalar aleyhine icra takibi başlatılması sonucunda katılanın icra dosyasına da ödeme yapması nedeniyle zarara uğradığı, sanıkların bu şekilde iştirak halinde hareket ederek haksız yarar sağladıkları, bu suretle sanıkların nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediklerinin iddia edildiği olayda;
1-Sanık ...’ın beraatine ilişkin hükme yönelik katılan vekili tarafından yapılan temyiz incelemesinde:
Sanık savunmaları, katılan beyanları, ticaret sicil kayıtları, faturalar, tahsilat makbuzu, çek iptaline ilişkin mahkeme kararı, icra takibi ve tüm dosya kapsamına göre; sanık ...’ın üzerine atılı suçu işlediğine dair, mahkumiyetine yeterli her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği anlaşılmakla, sanığın beraatine ilişkin mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; katılan vekilinin delillerin takdirinde hataya düşüldüğüne, sanık ...’ın üzerine atılı suçu işlediğine ve atılı suçtan sanığın mahkumiyetine hükmedilmesi gerektiğine ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA,
2-Sanık ...’ın beraatine ilişkin hükme yönelik katılan vekili ve vekalet ücreti ile sınırlı olmak üzere sanık ... müdafii tarafından yapılan temyiz incelemesinde:
Sanık savunmaları, katılan ve tanık beyanları, ticaret sicil kayıtları, faturalar, tahsilat makbuzu, çek iptaline ilişkin mahkeme kararı, icra takibi ve tüm dosya kapsamına göre; sanık ...’in üzerine atılı suçu işlediğine dair, mahkumiyetine yeterli her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği anlaşılmakla, sanığın beraatine ilişkin mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin ve sanık ... müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak ;
1136 sayılı Kanun"un 168. ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 13. maddesinin 5. fıkrası uyarınca, beraat eden ve kendisini vekille temsil ettiren sanık ... lehine maktu avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin ve sanık ... müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanun"un 8.maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, fakat bu aykırılığın yeniden yargılama yapılmaksızın aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükmün ilgili kısmına "Sanık ...’ın kendisini vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre belirlenen 2.640 TL vekalet ücretinin hazineden alınarak adı geçen sanığa verilmesine" fıkrasının eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
3-Sanıklar ... ve ...’ın beraatlerine ilişkin hükümlere yönelik O yer Cumhuriyet savcısı ve katılan vekili tarafından yapılan temyiz incelemesinde:
Sanıklar ... ve ... ile sanık ... arasında suça konu çek kullanılarak gerçekleşen alışverişe ilişkin fatura tarihinin 10/03/2009 olduğu, sanık ...’ın söz konusu çeki ... Factoring isimli firmaya kırdırdığı tarihin ise 17/06/2009 olduğu dikkate alınarak, sanık ...’ın mahkemedeki savunmasında; sanıklar... ve ...’un birlikte işyerine geldiklerini ve sattığı inşaat malzemesi karşılığında sanık ...’un kendisine söz konusu çeki verdiğine yönelik beyanda bulunması, yine sanık ...’in, sanık ...’ın suça konu çeki kırdırmak üzere kendilerine getirdiklerine yönelik kovuşturma aşamasındaki beyanları, sanık ...’un ise, çeki sanık ...’tan aldıktan sonra, nakit paraya ihtiyacı olduğundan ... isimli şahıs aracılığıyla bulduğu bir kişiye çeki verdiğini, ancak parasını tam olarak alamadığı için sanık ...’tan çekin iptalini istediğini ve sanık ...’ın çeki iptal ettirdiğine yönelik savunması, tanık Kudret’in, sanık ...’un ifadelerini destekler mahiyette beyanda bulunması, sanık ...’ın bu olaylar üzerine 29/07/2009 tarihinde çekin çalındığından bahisle mahkemeye başvurarak suça konu çekin iptalini sağlaması ve çekle ilgili hırsızlık yapıldığına dair suç duyurusunda bulunmadığının anlaşılması karşısında, sanık savunmaları, katılan ve tanık beyanları, ticaret sicil kayıtları, faturalar, tahsilat makbuzu, çek iptaline ilişkin mahkeme kararı, icra takibi ve tüm dosya kapsamından; sanıklar... ve ...’un, iştirak halinde hareket etmek suretiyle, sanıklar ... ve ...’ten aldıkları nakit para karşılığında suça konu çeki üzerinde ciro işlemi yapmaksızın kullandıktan sonra, sanık ...’ın çekin çalındığından bahisle mahkeme kararı ile iptalini sağladığı ve söz konusu çeki daha önce kullandığı halde, çekin elinden rızası dışında çıktığı konusunda katılanları aldatıp buna ilişkin ilgili mahkeme kararını da sunarak çek bedelini bu kez katılanlardan tahsil etmek suretiyle haksız yarar sağladıkları anlaşılmakla, sanıkların bu şekilde sübut bulan eylemlerinin, TCK’nın 158/1-f maddesinde düzenlenen nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturduğu gözetilmeden, atılı suçtan mahkumiyetleri yerine, delillerin takdirinde hataya düşülerek yazılı şekilde sanıkların beraatlerine hükmedilmesi,
Kanuna aykırı olup, O yer Cumhuriyet savcısının ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 14/11/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.