MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : TCK"nın 155/1, 62/1, 52, 50 maddeleri gereğince mahkumiyet

Güveni kötüye kullanma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafi tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
5271 sayılı CMK"nın 253. maddesinin 3. fıkrasının son cümlesindeki “uzlaştırma kapsamına giren bir suçun, bu kapsama girmeyen bir başka suç ile birlikte işlenmesi halinde uzlaşma hükümleri uygulanmaz” şeklindeki düzenleme karşısında, sanık hakkında güveni kötüye kullanma suçu ile birlikte özel belgede sahtecilik suçundan iddianame düzenlendiği ve bu suçtan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, bu sebeple güveni kötüye kullanma suçunun uzlaşma kapsamı dışında olduğu anlaşıldığından tebliğnamedeki bu yönde bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
Katılan ..."nun ... Medikal Sağlık Hizm. Ltd. Şti."nin ortağı olduğu, sanığın katılana ait firmadan bilirkişi raporunda belirtilen 24/04/2008 tarih ve 900996 sayılı, 01/07/2008 tarih ve 900997 sayılı ile 01/07/2008 tarih ve 900998 sayılı irsaliye faturaları alıp, bilahare kendi adına düzenlemek suretiyle atılı suçu işlediği iddia olunan somut olayda;
UYAP üzerinden yapılan inceleme sonucunda Adana 12. Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/279 esas no"lu dosyasında sanık olarak ..."un yargılandığı, 2008 yılına ait defter ve belgelerin ibraz edilmemesi ayrıca aynı takvim yılında sahte fatura düzenleme suçundan açılmış kamu davası olduğu, sahte olarak düzenlendiği bildirilen belgeler arasında bu davaya konu 900996-900997-900998- sıra nolu irsaliyeli faturalarında bu sanık tarafından sahte düzenlendiğinin iddia edildiği, açılan dava hakkında verilen mahkumiyet hükmünün, temyizi üzerine Yargıtay 11. Ceza Dairesi"nin 21/01/2019 tarih ve 2016/6383 E, 2019/650 K sayılı ilamı ile bozulması nedeniyle henüz kesinleşmediğinin anlaşılması karşısında, Adana 12. Asliye Ceza Mahkemesi"nin dosyası ile temyize konu dosyanın mümkün ise birleştirilmesi ile tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi ve sonucuna göre hüküm kurulması, anılan dava dosyasının sonuçlandırılarak hükmün kesinleşmiş olması sebebi ile birleştirmenin mümkün olmaması halinde ise, dosyanın temyize konu olayla ilgili kısımlarının denetime imkan verecek şekilde dosya içine alınarak değerlendirme yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, hükmün BOZULMASINA, 14/11/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.