15. Ceza Dairesi 2017/11052 E. , 2019/11652 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma, başkasına ait banka kartının izinsiz kullanılması suretiyle yarar sağlama, özel belgede sahtecilik
HÜKÜM : 1- TCK"nın 245/1, 43/1, 62, 52/2 ve 53/1-2-3. maddeleri gereğince mahkumiyet
2- TCK"nın 207/1, 62 ve 53/1-2-3. maddeleri gereğince mahkumiyet
3- TCK"nın 155/2, 62, 52/2 ve 53/1-2-3. maddeleri gereğince mahkumiyet
Sanığın, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma, başkasına ait banka kartının izinsiz kullanılması suretiyle yarar sağlama ve özel belgede sahtecilik suçlarından mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın, PTT kargo bölümünde koli-kargo ve diğer gönderilerin kabulü, işlenmesi, sevki ve dağıtım işini üstlenen ... Tur. Sey. Oto İnş. ve Gıda San. Tic. Ltd. Şti’de APS dağıtıcısı olarak çalıştığı sırada, alıcılara teslim edilmesi için kendisine tevdi edilen zarflardan elde ettiği ve ...’a ait bankamatik kartı ile ..."a ait öğrenci kimliğini alıcılara teslim etmeyerek uhdesinde tuttuğu ve ..."a ait bankamatik kartını alıcıya teslim etmediği halde, kurye dağıtım-teslim listesine ... tarafından teslim alınmış gibi sahte imza attığı, ayrıca katılan ..."un, kendisine ait olup, işyeri ile ilgili ödeme yapması için akrabası olan tanık ...’a teslim ettiği kredi kartını, tanık ...’ın da ödeme yapıp iade etmesi için şifresiyle birlikte sanığa verdiği, daha sonra ise kartı sanıktan geri almayı unuttuğu, sanığın kendisine tevdi edilen kredi kartını katılanın bilgisi ve rızası dışında kullanarak, aynı gün içinde, değişik saatlerde 6 farklı alışveriş ve nakit çekim işleminde kullanmak suretiyle 2.400 TL menfaat temin ettiği, bu şekilde atılı suçları işlediği iddia edilen olayda;
1- Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma ve banka ve kredi kartlarının kötüye kullanılması suçlarından verilen mahkumiyet hükümlerinin incelenmesinde;
5271 sayılı CMK"nın 253/3. maddesi gereğince hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunun uzlaşmaya tabi olmayan özel belgede sahtecilik suçu ile birlikte işlenmesi nedeniyle, uzlaşma kapsamında olmayacağı belirlenerek yapılan incelemede;
PTT kargo bölümünde kurye olarak görev yapan sanığın, görevi gereği alıcılara teslim etmesi için kendisine tevdi edilen ve içerisinde kredi kartı ile öğrenci kimliği bulunan zarfları ilgililere teslim etmeyerek uhdesinde tutması şeklindeki eyleminin TCK’nın 155/2. maddesinde düzenlenen hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu; katılan ... ’e ait kredi kartını katılanın bilgisi ve rızası dışında aynı gün içinde, değişik saatlerde 6 farklı alışveriş ve nakit çekim işleminde kullanması şeklindeki eyleminin ise aynı kanunun 245/1 ve 43/1. maddelerinde düzenlenen zincirleme şekilde banka ve kredi kartlarının kötüye kullanılması suçunu oluşturduğuna yönelik kabul ve uygulamada bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık müdafiinin bir nedene dayanmayan temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA,
2- Özel belgede sahtecilik suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Sanığın, suça konu teslim listesindeki imzanın kendisine ait olmadığını, işten ayrılmasından sonra diğer kurye ... tarafından evrağın teslim edilmiş gibi imzalandığını savunması karşısında; öncelikle savunmada belirtilen kişinin duruşmaya çağırılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi, suça konu teslim listesindeki imzanın kendisine ait olmadığının sorulması, kendisine ait olmadığını beyan etmesi halinde sanık ve tanığın imza örnekleriyle birlikte suça konu belgede yer alan yazı ve imzanın kimin eli ürünü olduğunun tespiti yönünde bilirkişi incelemesi yaptırılması, sahtecilik suçlarında aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdir ve tayininin hakime ait olduğu da dikkate alınarak, suçun unsurlarının oluşup oluşmadığının tespiti amacıyla, söz konusu kurye dağıtım/teslim belgesi aslının duruşmaya getirtilerek hakim tarafından incelenip, özellikleri zapta geçirilerek, aldatma kabiliyeti bulunup bulunmadığının tespit edilmesinden sonra, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 13/11/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.