12. Ceza Dairesi 2016/12565 E. , 2018/8038 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama
Hüküm : CMK"nın 231. maddesi uyarınca açıklanan TCK"nın 89/1, 62, 50/1-a, 52/2, 4. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın, 16/09/2007 tarihinde işlediği sabit görülen taksirle birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma suçundan dolayı TCK"nın 89/1, 62. maddeleri uyarınca 2 ay 15 gün, trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan dolayı ise 179/2 yollamasıyla 179/3, 62. maddeleri gereğince 25 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve CMK’nın 231/5. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Fethiye 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 23/06/2009 tarih ve 2007/528 Esas 2009/415 Karar sayılı ilamının itiraz edilmeden 28/10/2009 tarihinde kesinleşmesinin ve kesinleşme tarihinden itibaren 5 yıllık denetim süresinin başlamasının ardından, Uşak 3. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 03/04/2014 tarih 2013/104 Esas 2014/276 Karar sayılı ilamı ile 09/01/2012 tarihinde işlediği sabit görülen silahla tehdit suçundan dolayı TCK"nın 106/2-a, 62, 53, 58. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilerek kararın 13/05/2014 tarihinde kesinleştiği, sanık hakkında denetim süresi içerisinde kasıtlı bir suç işlemesi nedeniyle ihbarda bulunulmasını müteakip, duruşma açılıp sanığın savunması tespit edilerek 23/06/2009 tarihli hükmün CMK"nın 231/11. maddesi gereğince açıklanmasına ilişkin Fethiye 3. Asliye Ceza Mahkemesinin yukarıda numarası yazılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Sanığın gece vakti 209 promil alkollü olarak, idaresindeki araç ile iki yönlü yolda direksiyon hakimiyetini kaybedip, karşı şeride girerek karşı yönden gelen mağdur ... ve müşteki ..."in olduğu motosiklet ile çarpıştığı olayda, alkol miktarı dikkate alındığında TCK"nın 22/3. maddesi gereğince bilinçli taksir hükümlerinin uygulanması gerektiğinin, ayrıca sanığın TCK’nın 89/1. maddesi uyarınca cezalandırılmasına karar verildiği, ancak mağdur ve müştekinin yaralanmalarına ilişkin kesin doktor raporlarının alınmadığı, müşteki ..."in duruşmada kaza nedeniyle burnunda kırık oluştuğunu beyan ettiği anlaşılmakla, her ne kadar mağdur ... şikayetten vazgeçmiş ise de, suçun nitelikli halinin oluşup oluşmadığı ve resen takip edilip edilmeyeceğinin tespiti bakımından mağdur ve müştekinin kesin doktor raporlarının alınması gerektiğinin gözetilmemesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
5271 sayılı Kanununun 231/11. maddesine göre açıklanan hükümde mahkemece, uygulanmasında yasal zorunluluk bulunduğu halde, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi nedeniyle uygulanamayan yasal hükümler hariç olmak üzere önceki hükümde bir değişiklik yapılmayacağından, dosya yeniden ele alınarak önceki hüküm açıklaması ile yetinilmesi gerekirken, sanık hakkında hükmedilen hapis cezasının TCK’nın 50/1-a. maddesi uyarınca adli para cezasına çevrilmesine karar verilemeyeceğinin gözetilmemesi, ayrıca hapis cezası ile para cezasının seçimlik olarak düzenlendiği TCK’nın 89/1. maddesi gereğince hapis cezası tercih edilerek uygulama yapılması karşısında, bu cezanın artık adli para cezasına çevrilemeyeceği gözetilmeyerek TCK’nın 50/2. maddesine muhalefet edilmesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Sanık hakkında taksirle birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma ve trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçlarından cezalandırılması istemiyle dava açıldığı, açıklanması geri bırakılan hükümle her iki suçtan ayrı ayrı cezalandırılmasına karar verildiği, açıklanan hükümde ise sadece taksirle yaralama suçundan cezalandırmaya karar verildiği anlaşılmakla, TCK"nın “Trafik güvenliğini tehlikeye sokma” başlıklı 179. maddesinin 3. fıkrasında alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyecek olan kişinin araç kullanma hâlinin suç olarak düzenlendiği, anılan maddede belirtilen suçun tehlike suçu olduğu, somut olayda ise yaralanma neticesinin gerçekleşmiş olması nedeniyle zarar suçunun oluştuğu, tehlike suçunun meydana gelen netice ile zarar suçuna dönüşmüş olması nedeniyle trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanun"un 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, hükme "sanık hakkında trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan hüküm verilmesine yer olmadığına" ilişkin fıkranın ilave edilmesi suretiyle, sair yönleri usul ve Kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA 11/09/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.