Abaküs Yazılım
18. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/11403
Karar No: 2014/984
Karar Tarihi: 23.01.2014

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2013/11403 Esas 2014/984 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Taşınmazın kamulaştırılması sonrasında, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili için dava açılmıştır. Mahkeme davanın kabulüne karar vermiştir, ancak karar temyiz edilmiştir. Yargıtay, bilirkişi raporunun yeterli olmadığına karar vermiş ve kararda taşınmazın arsa niteliğinde kabulünün gerçekleşebilmesi için imar planı veya belediye hizmetlerinden yararlanılması gerektiğine dikkat çekmiştir. Ayrıca, kamulaştırılan taşınmazın bulunduğu bölgede uygun emsal bulunması gerektiği vurgulanmıştır. Kararda, kanun maddeleri olarak Kamulaştırma Yasası'nın 4650 Sayılı Yasa ile değişik hükümleri belirtilmiştir.
18. Hukuk Dairesi         2013/11403 E.  ,  2014/984 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi

Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I

Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme sonucu alınan bilirkişi kurulu raporu hükme yeterli değildir.
Şöyle ki;
1-Taşınmazın arsa niteliğinde kabulüne dayanak yapılan dosya içerisindeki belediye başkanlığı yazılarında dava konusu taşınmazın su, elektrik, vidanjör, çöp toplama, sinekle mücadele, toplu taşıma hizmetlerinden yararlandığı bildirilmiş ise de, taşınmazın çevresinin meskûn olup olmadığı konularında yeterli bilgiye yer verilmemiş, dosyaya taşınmazın tüm çevresinin tarım arazileriyle çevrili olduğunu gösteren fotoğraflar ibraz edilmiş, mahkemece belediyenin yeterli bilgiyi içermeyen yazısı ve bilirkişi kurulunun mücerret beyanları esas alınarak taşınmaz arsa niteliğinde kabul edilmiştir.
Oysa ki; Bakanlar Kurulunun Yargıtay"ca kısmen benimsenen 28.02.1983 gün ve 1983/6122 sayılı kararı uyarınca, belediye ve mücavir alan sınırları içinde kalan bir taşınmazın arsa niteliğinde kabulü için, uygulamalı (genelde 1/1000 ölçekli) imar planı ile iskan sahası olarak ayrılmış yerlerde bulunması esastır. Aynı karara göre, imar planında yer almayan bir taşınmazın arsa sayılabilmesi için ise, belediye veya mücavir alan sınırları içinde olmakla beraber belediye hizmetlerinden (belediyece meskûn olduğu için veya meskûn hale getirileceği için sunulan yol, su, elektrik, ulaşım, çöp toplama, kanalizasyon, aydınlatma vs.) yararlanan ve meskûn yerler arasında yer alması gerekir. Taşınmazların belediye nazım imar (1/5000 ve daha büyük ölçekli) planı içinde ise, Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulu"nun 17.04.1998 gün ve 1996/3-1998/1 sayılı kararı uyarınca, bu plan kapsamına alındığı tarih ve plandaki konumu, altyapı hizmetlerinden yararlanma ve ulaşım olanakları, belediye merkezine uzaklığı, kullanım biçimi itibariyle iskan amacına yönelik yapılaşma olasılıkları da değerlendirilmek üzere araştırılmalıdır.
Bu hususlar belediye başkanlığından ve diğer ilgili mercilerden sorulup alınacak cevap yazılarına göre taşınmazların arsa niteliğinde olup olmadığı yeterince tespit edilmeden arsa olarak değerlendiren rapora göre hüküm kurulması,
Kabule göre de;
2-Tüm araştırmalara karşın kamulaştırılan taşınmazın bulunduğu il veya ilçede uygun emsal bulunamaması halinde, benzer sosyo-ekonomik özellikte olması kaydıyla, emsalin civar il ve ilçelerde yer alan taşınmazlar arasından seçilebileceği Yargıtay"ın yerleşmiş uygulamalarında olmakla birlikte, Silifke gibi gelişmiş ve taşınmaz alım satımının çok olduğu bir ilçede uygun emsal bulunamayacağı kabul edilemeyeceğinden, bilirkişi kurulunun raporunda emsalin komşu ilçe olan Gülnar"dan seçilmiş olması ve buna göre değerlendirme yapılması,
3-Dava konusu taşınmazın tapu kaydında yer alan haciz şerhlerinin bedele yansıtılmamış olması
Doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edenlerden davalı tarafa iadesine, 23.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi