17. Ceza Dairesi 2016/12377 E. , 2018/13477 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
1-Sanık ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;
Her ne kadar tebliğnamede hırsızlık konusunu oluşturan malın değerinin az olması nedeniyle, 5237 sayılı Kanun"un 145. maddesi gereğince sanığa verilen cezalardan belirlenecek oranda indirim yapılması gerektiğinin gözetilmemesi nedeniyle bozma talep edilmiş ise de
"İkinci el ayakkabıları pazarlanma olanağı bulunduğunu saptayan sanığın, kapı önünde bulduğu ayakkabıları çaldığı, sanığın satılabilecek evsaftaki ayakkabıları seçmek suretiyle eylemlerini gerçekleştirdiği, kolay para kazanma yöntemi olarak benimsediği, bu tür olaylarda yalnızca sahipleri saptanabilen ayakkabıların değil olayın bütünü göz önünde bulundurulmak suretiyle 145. maddenin uygulanma koşullarının belirlenmesi gerektiği"ne ilişkin Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 15/12/2009 tarih 2009/6-242 Esas ve 2009/291 Karar sayılı kararı ve Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 28.04.2015 tarih 2014/13-850 Esas ve 2015/ 128 Karar sayılı kararları göz önünde bulundurulduğunda,
Hakim suçun işleniş biçimi ve özellikleri göz önünde bulundurarak cezada indirim yapabileceği gibi ceza vermekten vazgeçebilecektir. Hakim bu değerlendirmeleri yaparken somut olayda suçun işleniş şeklini, mağdur veya sanığın konumu, olayın gerçekleştiği yeri ve zamanı dikkate alarak TCK"nın 3. maddesinde öngörüldüğü üzere işlenen fiilin ağırlığı ile orantılı şekilde ceza adaletini sağlamalıdır. Anlaşıldığı üzere yasa koyucunun TCK"nın 145. maddesinde getirdiği sistem salt malın değerinin objektif ölçülerle belirlenmesine yönelik olmayıp, olayın özelliği, mağdurun konumu, sanığın kişiliği, suçun işleniş şekli, meydana gelen haksızlığa sanığı iten etkenler ve bu haksızlığın mağdurlar üzerindeki etkileri ayrı ayrı değerlendirilmelidir. Hakim suçun işleniş biçimi ve özellikleri göz önünde bulundurarak cezada indirim yapabileceği gibi ceza vermekten vazgeçebilecektir. Hakim bu değerlendirmeleri yaparken somut olayda suçun işleniş şeklini, mağdur veya sanığın konumu, olayın gerçekleştiği yeri ve zamanı dikkate alarak TCK"nın 3. maddesinde öngörüldüğü üzere işlenen fiilin ağırlığı ile orantılı şekilde ceza adaletini sağlamalıdır. Anlaşıldığı üzere yasa koyucunun TCK"nın 145. maddesinde getirdiği sistem salt malın değerinin objektif ölçülerle belirlenmesine yönelik olmayıp, olayın özelliği, mağdurun konumu, sanığın kişiliği, suçun işleniş şekli, meydana gelen haksızlığa sanığı iten etkenler ve bu haksızlığın mağdurlar üzerindeki etkileri ayrı ayrı değerlendirilmelidir. Soruşturma aşamasında sanığın yakalandığında, ele geçen çuvalda 14 çift ayakkabı bulunduğu, bunlardan sadece dört tanesinin müştekisinin tespit edilebildiği, bu dört çift ayakkabının değerinin 120,00 TL olduğu belirlendiğinden bu yönüyle mahkemenin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığından tebliğnamede bozma isteyen 2 numaralı görüşe iştirak edilmemiştir.
Anayasa Mahkemesi"nin hükümden önce 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 08/10/2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı kararı ile TCK"nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının da kapsam ve içerik itibarıyla infaz aşamasında mahallinde gözetilebileceğinden, bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, uyulan bozmaya, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimler Kurulu’nun takdirine göre, sanık ..."ın temyiz nedeni yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, diğer yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye aykırı olarak ONANMASINA,
II-Sanık ... hakkında konut dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye, hakimin takdirine göre; suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Sanığın, olay günü gece vakti, aynı apartmanda, farklı katlarda ikamet eden müştekilerin daire kapıları önünden ayakkabı çaldığı olayda, sanığın eyleminin tüm apartman sakinlerinin kullanımında olan “Ortak alan” tabir edilen daire kapısı önlerine girmesi şeklinde gerçekleşen eyleminin tek bir konut dokunulmazlığının ihlali suçunu oluşturduğu, ancak TCK"nın 61. maddesinde belirlenen ilkeler dikkate alınarak, alt hadden uzaklaşılarak temel cezanın tayin edilmesinin mümkün olduğu gözetilmeden, sanık hakkında her bir müştekiye yönelik, ayrı ayrı TCK"nın 116/4. maddesinin tatbiki suretiyle fazla ceza tayini,
2-T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."ın temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 25.10.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.