Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/13742
Karar No: 2017/105
Karar Tarihi: 16.01.2017

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/13742 Esas 2017/105 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2014/13742 E.  ,  2017/105 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki rücuen tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davacı vekili ve davalı ... tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili, Emekli Sandığı iştirakçisi olan Kadir Kablan"ın idaresindeki motorsiklete, davalı ..."ın idaresindeki aracıyla çarpması sonucu ölümlü kaza meydana geldiğini, kazada ölenin eş ve çocuklarına dul ve yetim aylığı bağladıklarını, davalı ..."ın kazada % 25 kusurlu olduğunu ve zarardan sorumlu olduğunu, davalı ... şirketinin de diğer davalı aracının sigortacısı olduğundan zarardan sorumlu olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, ölenin yakınlarına bağlanan ve ödenen aylıklardan 5.000,00 TL. ve ödenen peşin sermaye değerinden 5.000,00 TL. olmak üzere toplam 10.000,00 TL"nin dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
    Davalı ... şirketi vekili, 01.10.2008 tarihinden önce gerçekleşen kaza nedeniyle 5434 sayılı Emekli Sandığı Kanunu"ndan doğan rücu hakkı olmadığını, davanın 1 ve 2 yıllık sürelerde açılmadığından zamanaşımına uğradığını, kazada ölenin yakınlarına daha önce açılan dosyadan 67.215,00 TL. ödediklerini ve poliçeden doğan sorumluluklarının son bulduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ..., ölenin yakınları tarafından açılan tazminat davasında hesaplama yapılırken, davacı kurumun ödediği aylıkların tazminattan düşülmeyişinin davacının rücu hakkı bulunmadığını gösterdiğini, ceza dosyasındaki kusur değerlendirmesini kabul etmediğini, ölenin vazife sırasında öldüğüne yönelik kurum tespitini kabul etmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulü ile 5.000,00 TL. kurum zararının, dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ..."ten tahsiline, hak sahiplerine ödenen aylık ve faizin rücuen tahsili taleplerinin reddine, davalı ... şirketi hakkındaki davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre; davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, Emekli Sandığı iştirakçisi olarak çalışan 3. kişinin, iş kazası olarak kabul edilen olayda ölümü nedeniyle, davacı kurum tarafından ölenin hak sahiplerine ödenen aylık ve peşin sermaye değerinin, zarardan sorumlu olduğu iddia edilen davalıdan, Emekli Sandığı Kanunu"nun 129. maddesine göre rücuen tahsili istemine ilişkindir.
    Davacı kurum, dava dışı iştirakçisi ..."ın, Meteoroloji İlçe Müdürlüğü"ndeki işine gelirken geçirdiği trafik kazası sonucu ölümü nedeniyle, hak sahiplerine ödediği dul ve yetim aylığı ile peşin sermaye değerinin rücuen tahsilini talep etmektedir. Mahkeme tarafından, davacının rücu alacağı ile miktarının belirlenmesi bakımından bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup alınan raporda, 1978 tarihli İçtihadı Birleştirme Kararı gereği, davacının rücu hakkının bulunmadığı; mahkemenin aksi kanaatte olması halinde ise, davalının % 25 kusuruna göre rücu edilebilecek toplam bedelin 17.945,00 TL. olduğu yönünde görüş bildirilmiştir. Mahkeme, bu rapora kısmen itibar ederek, davacının ödediği peşin sermaye değeri için rücu hakkının bulunduğunu kabul etmiş; dul ve yetim aylıkları için ise talebin reddi yoluna gitmiştir.
    Davacının ödemesine dayanak kazanın tarihi olan 22.03.2007 itibariyle yürürlükte bulunan 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanunu hükümleri gereği, ölenin, Emekli Sandığı iştirakçilerinden olması halinde, hayatta kalan yakınlarına dul ve yetim maaşı bağlandığı gibi toptan ödeme de yapılmaktadır. Bu dul ve yetim maaşları ile yapılan toptan ödeme, destekten yoksun kalma tazminatı gibi hayatta kalanın şahsına bağlıdır, ölenin terekesine dahil değildir.
    06.03.1978 tarih ve 1978/1 Esas, 1978/3 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu Kararı gereğince, destekten yoksun kalma tazminatının saptanmasında, Emekli Sandığı tarafından bağlanan gelirlerin indirilmemesi gerekir. 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanunu"nun 129. maddesinde, görevleri içinde veya dışında ölenlerin dul ve yetimlerinin, ölüme sebep olanlar aleyhine açacakları davaları kovuşturmaya, davalılar üçüncü şahıs ise bunu doğrudan doğruya açmaya Sandık yetkili kılınmıştır. Dava sonunda para tazminatı da alınırsa kovuşturma masrafları ile birlikte, dul ve yetim aylıkları bağlanan hallerde bu aylıkların beş yıllığı, toptan ödeme yapılan hallerde de yarısının Sandıkça alınarak, varsa geri kalanının ilgililere ödeneceği öngörülmüştür. Esasen 129. madde zarar verenden tazminatın tamamının alınacağı hükmünü getirmiş ve Emekli Sandığı davaya katılmış veya doğrudan doğruya dava açmış
    olduğu takdirde alınacak tazminatın zarara uğrayanlar ile Sandık arasında nasıl bölüşüleceğini saptamıştır. Bu itibarla, tazminat ödemekle yükümlü olan kişi, bu maddeye dayanarak tazminatın indirilmesini isteyemez. Haksız eylem sonucu ölen kişi, yaşamı süresince çalışmış ve maaşından düzenli olarak belirli bir miktar para kesilerek Sandığa yatırılmıştır. Zarar verenin, bu paradan yararlanması söz konusu olamaz. O halde zarar veren, verdiği zararın tamamını, ölenin hak sahiplerince açılan davada ödemelidir.
    Somut olayda; dava dışı ..., işine giderken işyerinin önünde gerçekleşen trafik kazasında ölmüş olup, ölenin hak sahiplerine davacı kurum tarafından yapılan aylık ve peşin sermaye değeri ödemesi, ölenin hayattayken maaşından Emekli Sandığı tarafından kesilen miktarların karşılığıdır. Yukarıda ifade olunan 1978 tarihli İBK kararı gereği, Emekli Sandığı tarafından bağlanan aylıklar ve peşin sermaye değeri, kendisine aylık ya da gelir bağlanan ölenin hak sahipleri için destekten yoksun kalma tazminatı hesabı yapılırken, tazminattan düşülmemektedir. Nitekim, Turhal Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2007/158 Esas sayılı dosyasında, ölenin hak sahipleri tarafından, eldeki davanın davalılarına karşı açılan destekten yoksun kalma ve manevi tazminat istemli davada, destekten yoksun kalma tazminatı hesabında, davacının ödediği bedellerin tazminattan düşülmediği ve davalıların tazminatın tamamından sorumlu tutulduğu da görülmektedir. Tüm bu nedenler karşısında, davacı kurumun, ölenin hak sahiplerine bağladığı dul ve yetim aylığı ile peşin sermaye değeri gelirinin, 5434 sayılı Emekli Sandığı Kanunu gereğince rücua tabi olmadığı, davacının yaptığı ödemeler iin davalılara rücu hakkı bulunmadığı gözetilmeksizin, İçtihadı Birleştirme Kararına da aykırı olarak, yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ..."in temyiz itirazlarını kabulü ile hükmün BOZULMASINA; 492 Sayılı Harçlar Yasasının 13/J maddesi uyarınca davacıdan harç alınmamasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden ..."e geri verilmesine, 16/01/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi