Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/36078
Karar No: 2015/8381
Karar Tarihi: 26.02.2015

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2014/36078 Esas 2015/8381 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2014/36078 E.  ,  2015/8381 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 3. İŞ MAHKEMESİ
    DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
    Yerel mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
    Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    A) Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı, öğretim elemanı olarak davalı Üniversitede bünyesinde 01.09.2009 tarihinden itibaren belirli süreli iş sözleşmesi ile çalışmaya başladığını, iş akdinin gerekçesiz olarak yenilenmeyeceği bildirilerek sona erdirildiğini belirterek, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18 ve devamı maddeleri uyarınca feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
    B) Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı, taraflar arasındaki sözleşmenin belirli süreli olduğunu, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, davalı Üniversitenin vakıf üniversitesi niteliğinde olduğu, davacının burada öğretim elemanlarına mahsus iş sözleşmesi ile belirli süreli çalıştığı, 2457 sayılı Kanun’un 31. maddesi gereğince Üniversitelerin öğretim görevlileri ile belirli süreli sözleşme yapabilmesinin mümkün olduğu, yasa gereği belirli süreli sözleşmenin yenilenmesi halinde belirsiz süreli sözleşmeye dönüşmeyeceğinden iş akdinin süre bitimi nedeniyle sona ereceğinin usulüne uygun olarak bildirildiği ve işe iade şartlarının bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
    D) Temyiz:
    Kararı davacı temyiz etmiştir.
    E) Gerekçe:
    Davalı 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu kapsamında kurulmuş özel vakıf üniversitesi olup, Vakıf Yükseköğretim Kurumları Yönetmeliği’nin öğretim elemanlarının düzenleyen 23 üncü maddesinin 2 nci fıkrasında, vakıf yükseköğretim kurumlarında görev alacak olan akademik ve idari personelin çalışma esaslarının 2547 sayılı Kanunda devlet üniversiteleri için öngörülen hükümlere tabi olacağı ve bu personelin aylık ve diğer özlük hakları bakımından ise 4857 sayılı İş Kanunu hükümlerinin uygulanacağı kural altına alınmıştır.
    2547 sayılı Kanunu’nun 3 üncü maddesi ile bu kanunda geçen kavram ve terimler tanımlanmış olup, bu Kanun maddesinin (l) bendinde, öğretim elemanlarının Yükseköğretim kurumlarında görevli öğretim üyeleri, öğretim görevlileri, okutmanlar ile öğretim yardımcıları olduğu; (n) bendinde ise öğretim görevlisinin, ders vermek ve uygulama yaptırmakla yükümlü bir öğretim elemanı olduğu belirtilmiştir.
    Zikredilen Kanun’un “Öğretim görevlileri” başlıklı -17/8/1983 tarihli ve 2880 sayılı Kanun ile değişik- 31 inci maddesinde ise; “Öğretim görevlileri; üniversitelerde ve bağlı birimlerinde bu Kanun uyarınca atanmış öğretim üyesi bulunmayan dersler veya herhangi bir dersin özel bilgi ve uzmanlık isteyen konularının eğitim - öğretim ve uygulamaları için, kendi uzmanlık alanlarındaki çalışma ve eserleri ile tanınmış kişiler, süreli veya ders saati ücreti ile görevlendirilebilirler. Öğretim görevlileri, ilgili yönetim kurullarının görüşleri alınarak fakültelerde dekanların, rektörlüğe bağlı bölümlerde bölüm başkanlarının önerileri üzerine ve rektörün onayı ile öğretim üyesi, öğretim üye yardımcısı ve öğretim görevlisi kadrolarına atanabilirler veya kadro şartı aranmaksızın ders saati ücreti veya sözleşmeli olarak istihdam edilebilirler. Öğretim üyesi kadrolarına öğretim görevlileri en çok iki yıl süre ile atanabilirler; bu süre sonunda işgal ettikleri kadroya başvuran öğretim üyesi bulunmadığı ve görevlerine devamda yarar görüldüğü takdirde aynı usulle yeniden atanabilirler. Atanma süresi sonunda görevleri kendiliğinden sona erer. Bunların yeniden atanmaları mümkündür. Bu takdirde ilk atama usulü uygulanır. Konservatuvarlar ile meslek yüksekokullarına gerektiğinde sürekli olarak öğretim görevlisi atanabilir.” hükmü mevcut olup, burada öğretim üyelerinin üniversite bünyesinde kadroya atanma, kadro şartı aranmaksızın ders saati ücreti veya sözleşmeli olmak üzerek üç şekilde istihdamı öngörülmüştür. Bu düzenlemede kadroya atanma usulüne göre istihdam edilen öğretim görevlilerinin atandıkları kadroda en çok iki yıl süre ile istihdam edilebileceklerine ilişkin kurala yer verilmiş iken diğer iki istihdam şekli için yani kadro şartı aranmaksızın ders saati ücreti veya sözleşmeli olarak çalışan öğretim görevlileri için herhangi bir sınırlandırıcı süre şartı getirilmemiştir.
    Öte yandan anılan Kanun’un “Çalışma esasları” başlıklı 36 ncı maddesi 21.01.2010 tarihli ve 5947 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesi ile değiştirilmiş olup, 5947 sayılı Kanun ile değişik bu hükümde öğretim elemanlarının üniversite de devamlı statüde görev yapacağı kuralına yer verilmekle, Kanunkoyucunun iradesi sarih bir biçimde ortaya konulmuştur.
    4857 sayılı İş Kanununun 11 inci maddesinde de, “İş ilişkisinin bir süreye bağlı olarak yapılmadığı halde sözleşme belirsiz süreli sayılır. Belirli süreli işlerde veya belli bir işin tamamlanması veya belirli bir olgunun ortaya çıkması gibi objektif koşullara bağlı olarak işveren ile işçi arasında yazılı şekilde yapılan iş sözleşmesi belirli süreli iş sözleşmesidir. Belirli süreli iş sözleşmesi, esaslı bir neden olmadıkça, birden fazla üst üste (zincirleme) yapılamaz. Aksi halde iş sözleşmesi başlangıçtan itibaren belirsiz süreli kabul edilir. Esaslı nedene dayalı zincirleme iş sözleşmeleri, belirli süreli olma özelliğini korurlar” yönündeki düzenleme ile iş ilişkisindeki sürenin tayin ve tespitindeki uygulanacak esaslar belirlenmiştir. Bu düzenlemeye göre iş sözleşmelerinin belirsiz süreli olması asıl, belirli süreli olması istisnadır. Yasada belirli süreli işlerle, belirli bir işin tamamlanması veya belli bir olgunun ortaya çıkması gibi objektif koşullara bağlı olarak belirli süreli iş sözleşmesi yapılabilecektir.
    Yukarıda zikredilen kanun hükümleri ve yapılan açıklamalar kapsamında uyuşmazlık konusu ele alındığında; davacı, 01.09.2010 tarihinde davalı Üniversite’de “Öğretim Elemanlarına Mahsus Belirli Süreli İş Sözleşmesi” ile çalışmaya başlamış ve bu sözleşmesi üç kez yenilenmiştir. Görüldüğü üzere; davacı sözleşmeli öğretim elemanı olarak istihdam edilmiştir. Buna bağlı olarak davalı bir yükseköğretim kurumu olup davacının istihdam edildiği pozisyon dikkate alındığında taraflar arasındaki sözleşmenin belirli süreli kabulü için aranan yasal objektif şart koşulunun bulunduğundan söz edilemeyeceği gibi 4857 sayılı Kanun’un 11 inci maddesi ile öngörülen objektif şart koşulunu bertaraf edici yasal bir düzenleme de mevcut değildir. Dolayısıyla, davacının sözleşmesinin belirli süreli olduğu kabul edilerek sürenin sona ermesi sebebiyle yapılan işveren feshi geçerli nedene dayanmadığından, Mahkemece yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde davanın reddi isabetsizdir.
    4857 sayılı İş Yasasının 20/3 maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
    F) Sonuç:
    Yukarda açıklanan gerekçe ile;
    1. Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
    2. Feshin GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının İŞE İADESİNE,
    3. Davacının yasal süre içinde başvurusuna rağmen davalı işverence süresi içinde işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının davacının kıdemi ve fesih sebebi dikkate alınarak takdiren davacının 4 aylık brüt ücreti tutarında BELİRLENMESİNE,
    4. Davacı işçinin işe iadesi için işverene süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aya kadar ücret ve diğer haklarının davalıdan tahsilinin GEREKTİĞİNE, Davacı işe başlatılırsa, peşin olarak ödenen bildirim süresine ait ücret ile kıdem tazminatının yapılacak bu ödemeden mahsubuna,
    5. Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
    6. Davacının yaptığı 194.00 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davalının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
    7. Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.500 TL ücreti vekâletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
    8. Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgilisine iadesine,
    Kesin olarak 26.02.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi