9. Hukuk Dairesi 2021/2902 E. , 2021/7190 K.
"İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 30. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... 19. İş Mahkemesi
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı isteminin özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalıya ait ... Orman Bölge Müdürlüğü Orman Fidanlık Müdürlüğü nezdinde 01.08.1977-14.03.2017 tarihleri arasında, daimi işçi olarak çalıştığını, Toplu İş Sözleşmesi hükümlerinden yararlandığını, davacının en son 131,62 TL günlük yevmiye, yemek parası, teşvik primi, sosyal yardım, ilave tediye, ikramiye vs. bir takım sosyal haklar karşılığı çalıştığını, ... Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü’nün 14.03.2017 tarihli yazısı ile yaşlılık aylığının 15.03.2017 tarihinden geçerli olmak üzere bağlanacağına dair yazısını davalı kuruma teslim ederek ve davalı tarafa ihtarname keşide ederek emeklilik nedeni ile iş akdini feshettiğini bildirdiğini, davacının davalı kuruma vermiş olduğu dilekçeyle kıdem tazminatı ile yıllık izin ücretinin tarafına ödenmesini talep ettiğini, davalı kurumun ise cevabi yazısında davacı hakkında soruşturma olduğunu, bu nedenle bu aşamada tazminat ve yıllık izin ücretinin ödenmeyeceğini belirttiğini, davacıya isnat edilen suçlamaları bilmediklerini ve bu suçlamaları kabul etmediklerini ileri sürerek kıdem tazminatı ve yıllık izin ücreti alacağını istemiştir.
Davalı cevabının özeti:
Davalı vekili, davacı işçinin her ne kadar emeklilik nedeniyle dilekçe vermiş ise de işlemiş olduğu bir suçun bulunduğunu ve bu suça ilişkin soruşturmanın halen devam ettiğini, bahse konu soruşturma sonuçlandığında soruşturma sonucuna göre davalı idarece işlem tesis edileceğini beyanla, davanın reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, “davalı Kurum çalışanlarının bordrolarda oynama vs usulsüz işlem yapmaları sonucu, davacı ile bir kısım işçinin maaş hesabına fazla tutar yatırılmak suretiyle davacının ve bir kısım işçinin haksız kazanç sağladıkları; davacı tarafından, "elde ettiği fazla tutarların, ... tarafından borç verildiği, daha sonra fazladan aldığı 23.500,00 TL"yi faiziyle birlikte kuruma iade ettiği" iddia edilmiş ise de, bu durum hayatın olağan akışına aykırı olup, maaş hesabına yansıtılmak suretiyle borç verme işleminin kabul edilemez olduğu; usulsüzlüklerin, kurum müfettişliği tarafından ortaya çıkarılması üzerine, davacının yaşlılık aylığına hak kazandığından bahisle, işten ayrılma dilekçesi vererek kıdem tazminatı talebinde bulunmasının, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu, hal böyle olunca, usulsüz işlemler sonucu haksız kazanç sağladığı sabit olan davacının kıdem tazminatı talebinin reddine yıllık izin talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu:
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:
Bölge Adliye Mahkemesince, davalı tarafça, davacı hakkında, zimmet şüphesi ile başlatılan idari soruşturma sonrasında, emeklilik nedeni ile fesih hakkını kötüye kullandığını savunulmuş ise de, feshin karşı tarafın kabulüne bağlı olmayan, karşı tarafa ulaşmakla sonuç doğuran, karşı tarafa ulaştıktan sonra tek taraflı geri alınması mümkün bulunmayan bozucu yenilik doğuran tek taraflı irade beyanı olduğu, hakkında her hangi bir soruşturma başladıktan sonra dahi olsa, emeklilik hakkını kazanmadan dolayı iş sözleşmesini feshetmenin, hakkın kötüye kullanımı olarak kabul edilemeyeceği, bu nedenle feshin haklı nedene dayandığının anlaşılmış olmasına göre, davacı işçinin kıdem tazminatı talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 353/1–b.3 maddesi gereğince, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne, brüt 154.420,43 TL kıdem tazminatının faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Kararı yasal süresi içerisinde davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Taraflar arasında feshin haklılığı ve davacının kıdem tazminatına hak kazanıp kazanmadığı tartışmalıdır.
İşçinin iş sözleşmesinin haklı nedenle feshine neden olabilecek emareler ortaya çıktıktan sonra işverence başlatılan fesih prosedürünü etkisiz kılmak veya boşa çıkarmak için işçinin öne geçen fesih hakkını kullanıp kullanamayacağı değerlendirilmelidir. İşçinin sözü edilen öne geçen (takaddüm eden) fesih hakkını kullanabilmesi için fesih nedeninin işverenden kaynaklanması gerekir. Örneğin işçinin ödenmeyen ücretleri sebebiyle 4857 sayılı İş Kanunu"nun 24/II e maddesine göre derhal fesih hakkı her zaman mevcut olup, işveren haklı fesih nedenleri oluştuktan sonra ve henüz işveren feshi gerçekleşmediği bir aşamada işçinin öne geçen fesih hakkını kullanması mümkündür. Yine işçinin sigorta primlerinin hiç ya da gerçek ücretten yatırılmaması aynı Kanun"un 24/II f maddesine göre öne geçen haklı fesih nedeni olabilir.
İşveren açısından haklı fesih nedenlerinin oluşmasından sonra salt fesih prosedürünü etkisiz kılmak için işçinin kendisinden kaynaklanan derhal fesih nedenlerine dayanması mümkün olmaz. Örneğin bu aşamada yaş hariç emeklilik kriterlerini haiz olduğu için veya yaşlılık aylığı alabilmek için işçinin iş sözleşmesini sona erdirmesinde hakkın kötüye kullanımından söz edilir. Zira işveren tarafından haklı feshi yönünden gerekli iç denetimi yapması, işçiden savunma alması veya varsa disiplin kurulu kararı oluşumu, feshe konu olayların feshe yetkili makama ulaşması aşamalarında işçinin fesih hakkını kullanması, kötüniyetli olarak değerlendirilebilecektir.
Yukarıda sayılan koşullar altında davacı yaş hariç emeklilik koşullarını tamamlaması nedenine dayanan istifasının salt yasal hakkın kullanımı olduğunu ileri süremez ve davacının bu davranışı peşinen iyi niyetli bir davranış olarak kabul edilemez.
Somut olayda; davacı ... bir kısım İşçi Sosyal İşler Servisi çalışanları işçi ve memur personel hakkında işçi bordrolarında yatay ve dikey toplam karşılaştırılmaksızın farklı değerler ve farklı yevmiyelerin sisteme aktarılması suretiyle fazla ödemeler ve fazla para yaratılarak mal edinilmesi ve kurum zararına neden olmaktan soruşturma başlatıldığı, davacının da kendisinin maaş hesabına ödenen 23.500.00 TL fazla parayı soruşturma sırasında faiziyle kuruma iade ettiği, davacı ... arkadaşları hakkında ... 1. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 2017/169 esas sayılı dava dosyası ceza yargılmasının devam ettiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
İş aktini davacının sonlandırdığının taraflar arasında ihtilafsız bulunması, davacı hakkında Ağır Ceza Mahkemesi’nde sanık sıfatı ile ceza davası açılması ve davacının Disiplin Kurulunca kurum zararından sorumlu tutulması gerektiğine karar verildiği ve tekrar normal hatasız hesaplamalara göre Sosyal Güvenlik Kurumu bildirgelerin verilmesi zaman aldığından işverenin zararının arttığı tespit edilmiştir.
Öncelikle, davacının Ağır Ceza Mahkemesinde devam eden yargılaması bekletici mesele yapılmalı, davacının mahkum olup bu mahkumiyetin kesinleşmesi halinde kıdem tazminatı talebi reddedilmelidir.
Açıklanan hususların göz önüne alınması gerekirken, yazılı şekilde eksik araştırma ile karar verilmesi hatalıdır.
Sonuç:
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, bozma kararının bir örneğinin ise İlk Derece Mahkemesi’ne gönderilmesine, 30/03/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.