15. Ceza Dairesi 2017/8219 E. , 2019/10334 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, özel belgede sahtecilik
HÜKÜM : 1-Resmi belgede sahtecilik suçundan hükmün açıklanmasının geri bırakılması,
2- TCK 158/1-d, 62/1, 52, 53. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Sanıklar hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan mahkumiyetlerine ilişkin hükümler ile resmi belgede sahtecilik suçundan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararlar sanıklar tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Katılan ...’ya ait olan ... plakalı aracın 11.05.2009 tarihinde çalındığı, katılan ...’in oto pazarına yeni bir araç almak için giderek ....plakalı aracı incelediğinde aracın kupasının çalınan aracının olduğunu ancak motor blokunun ise kendisinin olmadığını tespit ettiği, yapılan tahkikat neticesinde ...plakalı araca sanık ...’a ait iken katılan ...’ya sattığı ... plakalı aracın motorunun monte edildiği, ekspertiz raporunda da aracın şasi numarasında tahrifatın yapıldığının tespit edildiği somut olayda;
1-Sanıklar hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
5271 sayılı CMK"nın 231.maddesine göre verilen ve davayı sonuçlandırıcı nitelikte olmayan "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına" ilişkin karara karşı aynı kanunun 231/12. maddesine göre itiraz yolu açık olup temyiz olanağı bulunmadığından, 5271 sayılı CMUK"nun 264. maddesi uyarınca kabul edilebilir bir başvuruda kanun yolunda merciin belirlenmesinde yanılma, başvuranın haklarını ortadan kaldırmayacağından, katılan vekilinin temyiz dilekçesinin itiraz dilekçesi olarak kabulü ile görevli ve yetkili ilk derece mahkemesince itiraz konusunda inceleme yapılması için, dosyanın incelenmeksizin İADESİNE,
2-Sanıklar hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
a-Sanık ... Yönünden yapılan incelemede;
7201 sayılı Tebligat Kanununun 10/2. madde ve fıkrasının, “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” hükmü ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntem benimsenmiş olması karşısında, önce bilinen en son adres (bilinen bir adres yoksa ya da bilinen en son adres ile adres kayıt sistemindeki adres aynı ise mernis adresi olduğu belirtilmeksizin adres kayıt sistemindeki adres) esas alınarak, Tebligat Kanununun 21/1. maddesine göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanunun 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek, merci tarafından, tebligata, Tebligat Kanununun 23/1-8 ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümlerine göre, “Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda, tebligatın, Tebligat Kanununun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması” gerektiğine dair şerh düşülerek tebliğ işlemlerinin tamamlanması gerektiği gözetilmeksizin; sanık ...’nin yokluğunda verilen 06/04/2014 tarihli hükmün tebliği için sanığın sorgusunda beyanı alınırken bildirmiş olduğu en son adresi esas alınarak doğrudan "mernis adresi" ibareleri ile çıkarılan ve Tebligat Kanununun 21/2. maddesi gereğince tebliğ edilmesinin usule aykırı olmasından dolayı yapılan tebligatın geçerli sayılamayacağı, bu nedenle sanık ...’in 28/03/2014 tarihli dilekçesi ile yaptığı temyiz talebinin öğrenme üzerine süresinde olduğu belirlenerek tebliğnamedeki ret yönündeki düşünceye iştirak edilmeyerek yapılan incelemede;
Sanığın savunması, katılan ve tanıkların beyanları, bilirkişi raporu, noter evrakı ile dosya kapsamından mahkemece sanığın üzerine atılı suçları işlediğine ilişkin verilen mahkumiyet hükümlerinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
b- Sanık ... yönünden yapılan incelemede;
Tüm dosya kapsamından sanığın savunmasının aksini gösterir mahkûmiyetine yeter, her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı deliller elde edilmediği gözetilip beraatine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkûmiyetine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 22/10/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.