15. Ceza Dairesi 2017/7401 E. , 2019/10195 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK’nın 158/1-f, 52/2-4, 53 ve 58. maddeleri ile mahkumiyet
TCK’nın 204/1, 53 ve 58. maddeleri gereğince mahkumiyet,
Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin 03.09.2012 olarak gösterilmesi gerekirken 15.09.2012 olarak gösterilmesi mahallinde düzeltilebilir maddi hata olarak kabul edilmiştir.
Sanığın katılan ile aralarındaki araç alım satım sözleşmesine istinaden suça konu tamamen sahte olarak düzenlenmiş çek yaprağını katılan ..."a verdiği, katılanın da suça konu çeki ilgili bankadan tahsil etmek üzere gittiğinde, banka görevlilerince çek yaprağının sahte olduğunun bildirildiği ve bu şekilde sanığın üzerine atılı banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle nitelikli dolandırıcılık ile resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediği iddia olunan somut olayda;
1)Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçuna ilişkin kurulan mahkumiyet hükmünün incelenmesinde;
Katılan beyanı, sanık savunması, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamından, sanığın eyleminin sabit olduğu gerekçesine dayanan mahkemenin kabul ve uygulamasında her hangi bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın üzerine atılı eylemin yasal unsurlarının oluşmadığına, hakkında beraat kararı verilmesi gerektiğine ilişkin ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
2)Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçuna ilişkin kurulan mahkumiyet hükmünün incelenmesinde;
Katılanın sanığa 2.750TL’ye araba satıp, bedeline karşılık olarak sanıktan bu meblağda senet aldığı, sanığın senet bedelini katılana ödemeyip, borcuna karşılık başka bir aracın üstüne 1.250TL daha verilmesi şartı ile toplam 4.000 TL’ye katılana satılması hususunda anlaştıkları, yeni aracın alım satımı ile ilgili problem çıkması nedeniyle katılanın sanıktan parasını istediği ve sanığın da suça konu çeki katılana verdiğinin anlaşılması karşısında, borcun yenilenmesi için verilen sahte çeke dayalı yeni borç ilişkisinin varlığı halinde önceden doğan borçtan söz edilemeyeceğinden tebliğnamenin bozma isteyen düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
5237 sayılı TCK"nın 158. maddesinin 1. fıkrasının (e), (f), (j) ve (k) bentlerinde sayılan hallerde adli para cezasının tayininde eğer suçtan elde edilen haksız menfaat miktarı belli ise; o takdirde tespit olunacak temel gün, suçtan elde olunan haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde, asgari bu miktara yükseltilerek belirlenecek gün sayısı üzerinden arttırma ve eksiltmeler yapıldıktan sonra ortaya çıkacak sonuç gün sayısı ile bir gün karşılığı aynı Kanunun 52. maddesi uyarınca, 20-100 TL arasında takdir olunacak miktarın çarpılması neticesinde sonuç adli para cezası belirlenmesi gerektiği gözetilmeksizin, yazılı şekilde hüküm kurmak suretiyle fazla adli para cezası tayini,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılanmayı gerektirmeyen bu hususta, aynı kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, hüküm fıkrasından adli para cezasına ilişkin sırasıyla "300 GÜN" ve "6.000TL" terimlerinin çıkartılarak yerine, sırasıyla "275 GÜN", "5.500TL" ibarelerinin eklenmesi suretiyle, hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 17.10.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.