MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Sanıkların her iki suçtan CMK’nın 223/2-a maddesi uyarınca ayrı ayrı beraatine

Resmi belgede sahtecilik suçundan sanıkların beraatine ilişkin hükümler, Cumhuriyet savcısı ve katılan vekili tarafından, nitelikli dolandırıcılık suçundan sanıkların beratine ilişkin hükümler ise katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Katılan ...’nın ... Teks. Ürn. San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin yetkilisi olduğu, katılanın sanık ...’ın kardeşi olan ..."a kot pantolon satışı yapıp, karşılığında da çek aldığı, çekin vadesi geldiğinde bankaya ibraz edildiği ancak karşılığı olmadığı için ödenmediği, bu nedenle katılanın sanık ... ve kardeşi ... ile irtibata geçtiği, sanık ...’ın kardeşinin borcunu kendisinin ödeyeceğini söylemesi üzerine, katılanın ileri vadeli yeni bir çek verilmesini kabul ettiği, sanık ...’ın keşide yeri Alanya, keşide tarihi 30/08/2011, bedeli 16.750TL, lehtarı sanık ..., keşidecisi sanık ... olan suça konu çeki arkasını ciro ederek katılana verdiği, çekin vadesinde bankaya ibraz edildiğinde, keşidecisi gözüken sanık ..."ın çek üzerindeki adına atılan imza ile bankadaki imzaları arasında farklılık bulunması nedeniyle banka tarafından ödeme yapılmadığı ve bu şekilde sanıkların üzerine atılı resmi belgede sahtecilik ile banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçlarını işledikleri iddia olunan somut olayda; sanıkların savunması, katılan beyanı, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından; davaya konu çekin daha önceden doğmuş bir borç karşılığında ödeme belgesi olarak verilmiş olması nedeniyle yeni bir menfaat temini olmadığından, dolandırıcılık suçunun yasal unsurunun oluşmadığı, keşidecinin imzanın kendisine ait olduğunu kabul ettiği, çekin ibraz edildiği bankanın, keşideci imzasının müşterilerine ait olmadığı yönündeki tespiti dışında sahtecilik suçuna gerekçe olabilecek bir delilin bulunmadığı ve ortada sahte bir resmi belge bulunmaması nedeniyle resmi belgede sahtecilik suçunun da yasal unsurlarının oluşmadığı gerekçesine dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, Cumhuriyet savcısının sanıkların üzerine atılı resmi belgede sahtecilik eyleminin sabit olduğuna, katılan vekilinin ise, sanıkların üzerine atılı suçların sübut bulduğuna, mahkumiyetlerine karar verilmesi gerektiğine ilişkin ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA, 17.10.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.