Abaküs Yazılım
18. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/6582
Karar No: 2014/8056
Karar Tarihi: 02.05.2014

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2014/6582 Esas 2014/8056 Karar Sayılı İlamı

18. Hukuk Dairesi         2014/6582 E.  ,  2014/8056 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Hatay 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 16/12/2011
    NUMARASI : 2011/212-2011/437

    Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı ve bir kısım davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    Ancak;
    1-Kamulaştırma Yasası"nın 4650 sayılı Yasayla değişik 11. maddesinin birinci fıkrasının arazilere ilişkin (f) bendinde taşınmaz malın dava tarihindeki mevkii ve şartlarına göre olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir üzerinden değerinin belirleneceği öngörülmektedir. Bu yöntemle taşınmazın değerinin saptanmasında münavebeye alınacak ürünler yönünden sulu ya da kuru tarım arazisi niteliğinde olup olmaması önem taşır. Mahallinde yapılan keşif sırasında bu yönde herhangi bir tespit yapılmamış olduğu gibi, bilirkişi kurulu raporunda gerekçe gösterilmeden kuru tarım arazilerindeki ürünler münavebeye alınarak değer biçilmiştir. Taşınmazın üzerindeki bir su kaynağından veya yakınındaki bir dereden sulanıp sulanmadığı, sulamanın taşınmazın tamamında ve her mevsim için fiilen yeterli olup olmadığı, dereden sulanıyorsa bu suyun kendi doğal akışı ile mi yoksa özel bir pompalama ya da başka bir sistemle mi taşınmaza ulaştığı, yeraltı suyundan hangi sistemle yararlanıldığı hususları ayrıntılı bir biçimde araştırma yapılarak belirlenmeden, pompajla sulama varsa bunun için yapılacak giderlerin de üretim masraflarına ilave edilmesi gerektiği düşünülmeden, bu yönde hiç bir değerlendirme içermeyen bilirkişi kurulu raporuna dayalı hüküm kurulması,
    2- Hükme esas alınan bilirkişi raporlarında kamulaştırılan taşınmazın değeri tespit edilirken birinci bilirkişi kurulu raporunda taşınmaz üzerinde bulunan irtifak tesisi sebebi ile değer düşüklüğü dikkate alınmış iken ikinci bilirkişi raporunda hem pilon yeri hem de irtifak tesisi sebebiyle değer düşüklüğü dikkate alınarak çelişki oluşturulduğu gibi taşınmazın tapu kayıtlarında Toroslar E. lehine pilon yeri ve irtifak hakkı tesis ve tescili söz konusu olmayıp sadece 7. madde gereği belirtme şerhi işlenmiştir. Taşınmazın bedeli hesap edilirken tapu kayıtlarının esas alınması zorunludur. Mahkemece taşınmazın bütün şerhleri ile birlikte tapu kaydı getirtilerek taşınmaz üzerinde mevcut pilon yeri ve irtifak hakkı tesisi olup olmadığının tespitiyle, eğer varsa pilon yeri ve irtifak hakkının taşınmazın bedelinde kaçınılmaz olarak değer düşüklüğü meydana getirmesi sebebiyle raporlar arasındaki çelişki de giderilmeden eksik inceleme ile karar verilmesi,
    Doğru görülmemiştir.
    Ayrıca;
    3- Anayasa Mahkemesi 1. Bölümünün 19.12.2013 tarih ve 2013/817 sayılı kararında, kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davada uzun süren bir yargılama sonunda, dava tarihi itibarıyla belirlenen bedele hükmedilmesinin Anayasa"nın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiği kabul edilerek mal sahibine tazminat ödenmesi gerektiği belirtilmiştir.
    Yasa koyucu da, bu hak ihlalini dikkate alarak, 6459 sayılı Kanunun 6. maddesiyle 2942 sayılı Kanunun 10. maddesine eklenen fıkrada (yürürlük tarihi 30.04.2013) kamulaştırma bedelinin tescili için açılan davanın dört ay içinde sonuçlandırılmaması halinde, tespit edilen bedele bu sürenin bitiminden itibaren faiz uygulanmasına ilişkin düzenleme getirmiştir.
    Her ne kadar, getirilen bu faiz hükmü maddi hukuka ilişkin olup, aynı yasanın 29. maddesi gereğince yayımı tarihinden sonra açılacak davalara uygulanması gerekir ise de; 30.04.2013 tarihinden sonra açılacak davalar için yapılan bu düzenleme ile Anayasa Mahkemesi"nin makul süreyi aşan yargılamanın hak ihlali oluşturduğuna ilişkin kararı birlikte değerlendirildiğinde, 30.04.2013 tarihinden önce açılmış ve henüz kesinleşmemiş kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili davalarında öngörülen dört aylık yargılama süresinin makul süre kabul edilerek, hakkaniyet gereğince taşınmaz malikinin zararının giderilmesi amacıyla dava tarihinden itibaren dört aylık sürenin bittiği tarihten, ilk karar tarihine kadar tespit edilen kamulaştırma bedeline faiz uygulanması gerekirken bedelin varsa işlemiş faiziyle ödenmesine şeklinde hüküm kurulmuş olması nedeniyle bu yönden de mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.
    Mahkemece gerekirse 1 nolu bozma nedeni doğrultusunda yerinde yeniden keşif yapılıp hakimin gözlemi de tutanağı geçirilmek suretiyle taşınmazın sulu ya da kuru tarım arazisi niteliği açıkça ve denetime olanak verecek biçimde araştırılıp saptanmalı, taşınmazın kuru yada sulu olduğunun tespitinden sonra münavebeye alınan ürünlerin 2008 yılı itibariyle kuru ve sulu şartlarda ayrı ayrı dekar başına ortalama verim, toptan satış fiyatı ve dekara ayrıntılı üretim giderine ilişkin veri listesinin gıda, tarım ve hayvancılık ilçe müdürlüğünden getirtilip 2 nolu bozma nedeni de dikkate alınarak bilirkişi kulundan rapor alınmalı, bu raporun bozmaya uygunluğu da denetlendikten sonra hasıl olacak sonuç doğrultusunda karar verilmelidir.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 02.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi