Abaküs Yazılım
18. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/3799
Karar No: 2014/8052
Karar Tarihi: 02.05.2014

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2014/3799 Esas 2014/8052 Karar Sayılı İlamı

18. Hukuk Dairesi         2014/3799 E.  ,  2014/8052 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Kırıkhan 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 18/02/2013
    NUMARASI : 2011/848-2013/143

    Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı idare vekili ile davalılardan M.. V.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    1-2942 sayılı Kamulaştırma Yasasının 4650 sayılı Yasa ile değişik 15. maddesinin dördüncü fıkrasında, bilirkişi kurulları kamulaştırmaya konu taşınmazın cins ve niteliğine göre belirlenecek üçü odalar listesinden ikisi de idare kurulu listesinden seçilmek suretiyle beş kişiden oluşacağı öngörülmüştür. Yasanın bu hükmü mutlak olup uygulanması zorunlu olduğu halde üç kişilik ziraat bilirkişisinden oluşan bilirkişi kurulunun düzenlediği ek rapora göre hüküm kurulması,
    2-2942 Sayılı Yasanın 4650 Sayılı Yasayla değişik 15. maddesinin son fıkrası uyarınca bilirkişilerce yapılan değer tespitinde, idarece belgelerin mahkemeye verildiği gün (dava tarihi) esas tutulur. Mahkemenin karar tarihi dikkate alındığında, 2011 yılı resmi verilerinin belirlenmiş olması karşısında, tarım arazisi olan dava konusu taşınmazın değerlendirme tarihindeki (2011 yılı) mevki ve şartlarına göre ve olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelirinin tespitinde, münavebeye alınan ürünleride 2011 yılına ait gıda, tarım ve hayvancılık ilçe müdürlüğü verileri esas alınması gerekirken, 2012 yılı verilerine göre hesap yapan bilirkişi kurulu raporunun hükme esas alınması,
    3- Kamulaştırma Yasasının 11. maddesinin (f) bendine göre, arazilerin değerinin, kamulaştırma tarihindeki mevkii ve şartlarına göre olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir üzerinden ve anılan maddede sayılan diğer unsurlar da gözetilmek suretiyle belirlenmesi gerekir. Yargıtay uygulamalarında, üzerinde kapama bahçe olarak değerlendirmeye yeter sayıda ağaç bulunan taşınmazların bu niteliğinin esas alınıp değerinin belirlenmesi gerekir.
    Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinden; dava konusu taşınmaz üzerinde 10-11 yaş 157 adet zeytin, 260 adet üzüm asması ve 3-4 yaş 160 adet zeytin ağaçları bulunduğu anlaşıldığından, gıda, tarım ve hayvancılık ilçe müdürlüğünden bu ağaçlarının dekara kaç adet dikileceği, değerlendirme yılına ait (2011) dekara ortalama verim miktarı ve üretim giderleri ile ortalama kg. satış fiyatlarını gösterir verilerin getirtilip, bu verilerin esas alınması suretiyle verim çağına gelmiş her bir meyve ağacı cinsinin ağaç sayısı itibariyle kamulaştırılan taşınmazda kapladığı alanlar ayrı ayrı tespit edilip, verim çağındaki ağaçların kapladığı alan kapama karışık meyve bahçesi kabul edilerek bu kısımların yukarıda belirtilen resmi verilere göre belirlenecek m² değeri ile çarpılıp bulunacak değerler toplanarak taşınmazın değeri hesaplanması, kalan kısmın ise tarım arazisi olarak değerlendirilmesi, ayrıca taşınmazın zemini üzerinde yer almakla birlikte taşınmaza kapama niteliği vermeyen ağaçlar ile fidanlar, mülkiyet veya irtifak kamulaştırması işlemleri sırasında kesilmeleri veya zarara uğramaları halinde tazminata konu edilebilir ise de, gelir getirmeleri söz konusu olmadığından zeminin kamulaştırma tarihindeki mevki ve şartlarına göre ve olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelire göre değerinin belirlenmesinde dikkate alınamaz ve bunlar için belirlenen değer zemin için belirlenecek değere eklenemez. Bu hususlar dikkate alınmadan düzenlenen rapora göre karar verilmesi,
    4- Münavebeye alınan ürün ve ağaçların gıda, tarım ve hayvancılık ilçe müdürlüğünden değerlendirme yılına ait (2011) dekara ortalama verim miktarı ve üretim giderleri ile ortalama kg. satış fiyatlarını gösterir veriler getirtilip bilirkişi raporunun denetlenmemesi,
    5- Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamalarında, iklim koşulları, arazinin topoğrafik yapısı ve bölgesindeki konumu (büyük yerleşim yerlerine uzaklığı vb) gözönünde tutulduğunda, dava konusu taşınmazın bulunduğu yerle benzer nitelikte olan, ülkemizin değişik yörelerindeki (değeri önemli şekilde etkileyen kanıtlanmış, farklı ve özel bir faktör bulunması hali hariç) sulu tarım arazilerinin değerlendirilmesinde kapitalizasyon faiz oranı %5 olarak uygulandığı halde, bilirkişi kurulunca sulu kabul edilen dava konusu taşınmazın değerinin belirlenmesinde kapitalizasyon faiz oranının %4 alınması suretiyle yüksek m² değeri belirlenmesi,
    6- Tapu kaydına göre dava konusu taşınmazın üzerinde TEDAŞ lehine irtifak hakkı şerhi mevcut olup dava konusu taşınmazın değerlendirilmesinde bu eski irtifak hakkından dolayı taşınmazda meydana getirmesi kaçınılmaz değer kaybının kamulaştırma bedelinin tespitinde dikkate alınmamış olması,
    7-Dava konusu taşınmazda davalı N.. U.."ın payında yer alan haciz şerhinin bedele yansıtılmamış olması,
    8- Kamulaştırma Kanunu"nun 27. maddesi gereğince acele el koyma dosyasında tespit edilip idarece davalılar adına bankaya yatırılan bedel ile hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporu ile saptanıp hüküm altına alınan bedel arasındaki farkın (idarece fazladan yatırılmış olan paranın) davalı tarafça bankadan çekilmesine kadar varsa işlemiş olan mevduat faizi ile birlikte davacı idareye ödenmesine karar verilmesi gerekirken bu konuda karar verilmemesi,
    9-Dava konusu taşınmazın tek olması nedeniyle davalılar lehine tek vekalet ücreti verilmesi gerekirken, hisse malikleri lehine vekil sayısınca ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi,
    Doğru görülmemiştir.
    Ayrıca;
    9-Anayasa Mahkemesi 1. Bölümünün 19.12.2013 tarih ve 2013/817 sayılı kararında, kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davada uzun süren bir yargılama sonunda, dava tarihi itibarıyla belirlenen bedele hükmedilmesinin Anayasa"nın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiği kabul edilerek mal sahibine tazminat ödenmesi gerektiği belirtilmiştir.
    Yasa koyucu da, bu hak ihlalini dikkate alarak, 6459 sayılı Kanunun 6. maddesiyle 2942 sayılı Kanunun 10. maddesine eklenen fıkrada (yürürlük tarihi 30.04.2013) kamulaştırma bedelinin tescili için açılan davanın dört ay içinde sonuçlandırılmaması halinde, tespit edilen bedele bu sürenin bitiminden itibaren faiz uygulanmasına ilişkin düzenleme getirmiştir.
    Her ne kadar, getirilen bu faiz hükmü maddi hukuka ilişkin olup, aynı yasanın 29. maddesi gereğince yayımı tarihinden sonra açılacak davalara uygulanması gerekir ise de; 30.04.2013 tarihinden sonra açılacak davalar için yapılan bu düzenleme ile Anayasa Mahkemesi"nin makul süreyi aşan yargılamanın hak ihlali oluşturduğuna ilişkin kararı birlikte değerlendirildiğinde, 30.04.2013 tarihinden önce açılmış ve henüz kesinleşmemiş kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili davalarında öngörülen dört aylık yargılama süresinin makul süre kabul edilerek, hakkaniyet gereğince taşınmaz malikinin zararının giderilmesi amacıyla dava tarihinden itibaren dört aylık sürenin bittiği tarihten, karar tarihine kadar tespit edilen kamulaştırma bedeline faiz uygulanması gerektiğinden de hükmün bozulması gerekmiştir.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edenlerden davalı tarafa iadesine, 02.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi