Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/9985
Karar No: 2019/15609
Karar Tarihi: 25.12.2019

Nitelikli dolandırıcılık Değişen suç vasfına göre alacaklısını zarara uğratmak için malvarlığını azaltmak - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/9985 Esas 2019/15609 Karar Sayılı İlamı

15. Ceza Dairesi         2017/9985 E.  ,  2019/15609 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık (Değişen suç vasfına göre alacaklısını zarara uğratmak için malvarlığını azaltmak)
    HÜKÜM : İİK"nın 347 ve CMK"nın 223/8. maddeleri uyarınca düşme


    Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanıklar hakkında açılan kamu davasının düşmesine ilişkin hükümler, katılan vekili ve O yer Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü,
    1-) Katılan vekili tarafından yapılan temyiz talebinin incelenmesinde;
    Katılan vekilinin yokluğunda 06/02/2014 tarihinde verilen hükmün, katılan vekiline 04/03/2014 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, katılan vekilinin 1412 sayılı CMUK"un 310/1 maddesinde belirtilen 1 haftalık süre geçtikten sonra yaptığı 12/03/2014 havale tarihli temyiz inceleme başvurusunun 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
    2-) O yer Cumhuriyet savcısı tarafından yapılan temyiz talebinin incelenmesinde;
    Sanık ...’in, yetkilisi olduğu şirkete ait aracın parçalarını söküp boş bir araziye bıraktığı, sonrasında ihbar ederek aracı haciz ettirdiği, yapılan ihale ile 06/09/2012 tarihinde düşük bedelle diğer sanık ...’ın aracı alıp, sanık ...’e verdiği bu suretle nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediklerinin iddia edildiği olayda; sanıkların İcra İflas Kanunu’nun 331. maddesindeki alacaklısını zarara sokmak kastiyle mevcudunu eksiltme suçunu oluşturduğu ve aynı Kanun’un 347. maddesi uyarınca fiilin öğrenildiği tarihten itibaren üç ay ve her halde fiilin işlendiği tarihten itibaren bir yıl geçirildikten sonra şikayetin 01/11/2013 tarihinde gerçekleştirildiği, bu şekilde 3 ay ve 1 yıllık sürelerin geçmiş olduğu anlaşıldığından, süresinde yapılmış bir şikâyetin bulunmaması nedeniyle verilen düşme hükümlerinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; O yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA, 25/12/2019 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi

    Karşı oy :

    Somut olayda ;
    Yapılan yargılama, sanıkların savunması, dosyaya toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; sanık ..."in yetkilisi olduğu Kastor Yolyapı Limited şirketi adına kayıtlı 16 K 2246 plakalı kamyonun katılan firma adına rehinli olduğu ve katılan firma tarafından 175.616,11 TL alacak üzerinden icra takibi yapıldığı, aynı araç üzerinde başka icra müdürlüklerince de konulmuş ihtiyati haciz yakalama ve haciz kayıtlarının bulunduğu ve bu aracın yakalamalı olarak arandığı, bu nedenle sanık ..."in aracı trafikte kullanamadığı ve başkasına satamadığı, sanık ..."in aracın üzerindeki hacizleri kaldırıp icra yoluyla düşük bedelle tanıdığı birinin satın almasını sağlamak ve ihaleye başkalarının girmesini önleyebilmek amacıyla aracın difransiyel, şanzıman, tanpon, far, lastiklerini, kasasını sökerek açık alana bıraktığı, daha sonra da aracın bulunması için ihbar da bulunduğu, aracın bu halde fiili hacizinin yapılıp yine bu halde satışa çıkarıldığı, aracın parçalarının olmaması ve bu parçaları tamamlatmanın yetkili serviste 52.000 TL civarında özel servislerde ise 18500 TL civarında masrafının olması nedeniyle ihaleye katılımın sınırlı olduğu, sanık ..."in diğer sanık ..."a ihaleye girmesini araçları aldıktan sonra da araçları kendisine kiralamasını istediği, ..."ın da bu teklifi kabul ettiği, sökülen parçalar sanıklerin elinde olduğu için ihalede pey artımında bulundukları ve ihalenin ..."da kaldığı, böylelikle aracın satın alınarak araç üzerindeki tüm haciz ve yakalamaların kaldırıldığı, aracın serbestçe trafikte dolaşımının sağlandığı, katılan firmanın alacağını tahsil edemediği gibi aynı araç üzerine haciz koydurmuş diğer alacaklıların da alacağı tahsil etme imkanının kalmadığı,
    Bu şekilde, sanıkların başından itibaren dolandırıcılık kastı ile hareket etmek suretiyle, sanık ..."in kamu kurumu olan icra müdürlüğünü aracı kılarak dolandırıcılık suçunu, diğer sanık ..."ın ise, suçun işlenmesi sırasında diğer sanığa yardımda bulunarak suçun icrasını kolaylaştırmak suretiyle bu suça yardım etme suçunu işledikleri,
    Tüm bu açıklamalar ışığında;
    Esasa ilişkin olarak;
    Sanıkların eylemlerine uyan Türk Ceza Kanunu"nun 158/1-d maddesi uyarınca cezalandırılmaları gerekirken mahkemece suçun vasıf ve nitelendirilmesinde hataya düşerek eylemin alacaklısını zarara uğratmak amacıyla mal varlığını eksiltmek niteliğinde olup İcra İflas Kanunun 331.maddesine uygun bulunduğu, İcra İflas Kanunun 347.maddesinde 3 aylık şikayet süresi öngörüldüğü, süresi içerisinde yapılmış herhangi bir şikayet bulunmadığı anlaşıldığından Icra İflas Kanunun 347, CMK"nun 223/8.maddesi uyarınca sanıklar hakkında açılan kamu davasının düşürülmesine şeklinde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğu,
    Usüle ilişkin itirazlarımıza gelince;
    Nitelikli dolandırıcılık ile İİK"nun 331.maddesinde düzenlenen alacaklısını zarara sokmak maksadıyla mevcudun eksiltilmesi suçu birbirlerinden ayrı ve bağımsız suçlar olup, iddianame ile sanıkların, nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediğinden bahisle 5237 sayılı TCK’nın 158/1-d maddesi uyarınca cezalandırılması talebi ile kamu davası açıldığı, bu suçun alacaklısını zarara sokmak maksadıyla mevcudun eksiltilmesi suçuna "dönüşmeyeceği", hükmün bu gerekçeyle bozulması gerektiği,
    Kaldı ki;
    Mahkemenin kabulüne göre de, İcra ve İflas Kanunu uyarınca 331. madde gereğince yargılama yapma görev ve yetkisini İcra Ceza Mahkemesine ait olduğu, mahkemenin eylemin anılan kanunun 331. maddesine uyduğu düşüncesinde bulunması halinde özel kanun uyarınca görevsizlik kararı vererek dosyayı İcra Ceza Mahkemesine göndermesi gerekirken görevli olmadığı bir konuda yargılamaya devam ederek hüküm kurması da usul ve yasaya aykırı olduğu,
    Bu bakımdan;
    Bursa Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları yerinde görüldüğünden, öncelikle sanıkların eyleminin TCK 158/1-d maddesinde yer alan eylemi oluşturduğundan sayın çoğunluğun görüşüne esas yönünden, kabul ve uygulamaya göre de, nitelikli dolandırıcılık ile İİK"nun 331.maddesinde düzenlenen alacaklısını zarara sokmak maksadıyla mevcudun eksiltilmesi suçu birbirlerinden ayrı ve bağımsız suçlar olup, iddianame ile sanıkların, nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediğinden bahisle 5237 sayılı TCK’nın 158/1-d maddesi uyarınca cezalandırılması talebi ile açılan kamu davasında bu suçun alacaklısını zarara sokmak maksadıyla mevcudun eksiltilmesi suçuna dönüşmeyeceği, ayrıca 331. madde gereğince yargılama yapma görev ve yetkisini İcra Ceza Mahkemesine ait olup, mahkemenin görevsizlik kararı vererek dosyayı İcra Ceza Mahkemesine göndermesi gerekirken görevli olmadığı bir konuda hüküm kurulması hatalı olduğu anlaşılmakla; CMK ve İcra ve İflas Kanunu uyarınca usül yönünden, sayın çoğunluğun hükmün onanmasına ilişkin görüşüne iştirak etmiyorum.

    Karşı oy;

    Sanık ..."in katılan lehine rehinli kredi kullanması nedeniyle borçlandığı aracın borcu nedeniyle fiili hacizden önce; şanzıman ve diferansiyel gibi önemli parçalarını gizlediği suça konu aracı, sonra eylem ve fikir birliği içinde bulunduğu diğer sanık ...’la anlaşarak;
    İkinci ihalede yaptıkları hileli davranışlarla değeri düşen aracı ucuz fiyata sanık ...’ın vekili vasıtasıyla satın alarak, araç üzerinde mevcut bulunan bu ve diğer hacizleri etkisiz hale getirdikleri, aracı alıp kendilerinde olan eksik parçaları takarak değerli hale getirip menfaat temin ettikleri, bu suçu işlerken icra dairesini aracı kıldıkları;
    Eylemin 2004 sayılı İİK 331. maddesi olarak değerlendirilemeyeceği zira; söz konusu madde kasten alacaklıyı zarara sokma maksadıyla mallarını eksiltmekten bahsettiği oysa burada önce aracın değerli parçalarını sanık ...’un gizlediği, diğer sanık ...’ın ihaleye girip aracı alarak hileli davranışlarda bulunup menfaat temin ettikleri, ayrıca mahkemenin yetkisi olmadan düşme kararı verdiği, bu konuda da icra tetkik merciinin yetkili olduğu, merciide yanılma, şikayetin öğrenilmesi vs. hususları değerlendirme yetkisinin icra tetkik merciinde olduğu, bu sebeple düşme kararını Ağır Ceza Mahkemesinin veremeyeceği göz önüne alınarak sanıkların eyleminin TCK 37 delaletiyle TCK 158/1 d olduğunu düşündüğümden sayın çoğunluğun görüşüne katılmamaktayım.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi