Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Takibin dayanağı olan çeklerin lehtarı tarafından keşideci şirket hakkında kambiyo senetlerine mahsus yolla icra takibi yapıldığı görülmektedir. Borçlu vekili icra mahkemesine başvurusunda; şirketin 2 kişi tarafından müşterek imza ile temsil ve ilzam edildiğini, dolayısiyle tek imza ile borç altına sokulamayacağını ileri sürerek takibe itiraz etmiştir. Mahkemenin de kabulünde olduğu gibi, takip dayanağı çeklerin düzenlendiği tarih itibari ile keşideci şirketin temsil ve ilzamı, 02/01/2004 tarihli ortaklar kurulu kararı ile şirket müdürleri ... ve ... müşterek imzası ile mümkündür. Dayanak çekler tek imza ile keşide edilmiştir. Bu hali ile keşideci şirket anılan çekler nedeniyle sorumlu tutulamaz. O halde mahkemece İİK"nun 169a/5. maddesi gereğince takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, tek imza ile çek düzenlenmesi yönünde ticari bir teamül oluştuğu gerekçesiyle yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsizdir.
SONUÇ  : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 25/03/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.