Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/5233
Karar No: 2016/2517
Karar Tarihi: 21.04.2016

Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/5233 Esas 2016/2517 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Şüphelilerin, müşteki şirketin bayisi olan bir iş yerinde, sözleşmeye aykırı olarak başka su firmalarına ait su sattığına dair tutanağa imza attıktan sonra, daha sonra yapılan davada yalan tanıklık yaptıkları gerekçesiyle suçlandıkları bir dava görülmüştür. Ancak şüphelilerin verdiği tanıklıkta daha önceki tutanakları hatırlamadıklarını beyan etmişlerdir. Sulh Ceza Hakimliği itirazı kabul etmeyerek kararın kesinleşmesini sağlamıştır. Ancak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, soruşturmanın yeterince genişletilmediği ve şüphelilere yüklenen suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluştuğu gerekçesiyle kararın kanun yararına bozulmasını talep etmiştir.
Kanun maddeleri:
- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 160. maddesi: Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar.
- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309. maddesi: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı veya kararın daha üst mahkemece bozulmasına karar verilirse, dosya İlk Derece Mahkemesi'ne gönderilir.
16. Ceza Dairesi         2015/5233 E.  ,  2016/2517 K.

    "İçtihat Metni"


    TALEP:
    Yalan tanıklık suçundan şüpheliler ... ve ... haklarında yapılan soruşturma evresi sonucunda,... Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 24.11.2014 tarihli ve 2014/94414 soruşturma 2014/81375 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine ilişkin mercii... 5. Sulh Ceza Hakimliğinin 30.12.2014 tarihli ve 2014/4181 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
    5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 160. maddesinde yer alan "Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar. Cumhuriyet savcısı, maddî gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür." şeklindeki düzenleme karşısında, Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmak zorunda olduğu, somut olayda, şüphelilerin daha önce müşteki ... Su ve İçecek San. Tic. Ltd. Şti."nde bölge müdürü ve genel müdür olarak çalışmakta oldukları, bu kapsamda 29.03.2012 tarihinde müşteki şirketin .... Bölgesi Bayisi olan.....Ticaret isimli iş yerinde yaptıkları kontrolde, bayiinin sözleşmeye aykırı şekilde başka su firmalarına ait su sattığını tespit edip bu hususa ilişkin olarak tutanak tuttukları, tutanakta her iki şüphelinin de imzası bulunduğu, daha sonra bu duruma ilişkin olarak müşteki şirket tarafından ...Ticaret isimli bayiinin sözleşmesinin feshedildiği, bunun üzerine ...Ticaret tarafından müşteki şirket aleyhine haksız fesih nedeniyle cezai şartın tahsili amacıyla alacak davası açıldığı, bu davanın... 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2012/230 esas sayılı dosyasında görülmekte olduğu esnada, şüphelilerin 29.03.2012 tarihinde tutmuş oldukları tutanağa ilişkin olarak tanık sıfatıyla ifadelerine başvurulduğu, ancak şüphelilerin 07.04.2014 tarihli celsede tanık olarak verdikleri yeminli ifadede, daha önce tutmuş oldukları tutanağın hilafına olarak ...Ticaret isimli işyerinde başka su firmalarına ait su satılıp satılmadığını bilmediklerini beyan ettikleri cihetle, şüphelilere yüklenen suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluştuğu gözetilerek itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
    5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca açılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü 12.06.2015 gün ve 94660652-105-34-2216-2015-11999/39075 sayılı yazılı istemlerine müsteniden ihhar ve mevcut evrak tebliğ olunarak bozma talep edilmiş olmakla dosya incelenerek gereği düşünüldü.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    I ) Olay:
    Müşteki şirket tarafından şüpheliler hakkında yalan tanıklık ve yalan yere yemin suçlarından dolayı şikayeti üzerine,... Cumhuriyet Başsavcılığı, 24.11.2014 tarihli ve 2014/94414 soruşturma, 2014/81375 karar numaralı kovuşturmaya yer olmadığına dair kararı ile şüphelilerin... 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2012/230 Esas sayılı dosyasında tanık olarak dinlendikleri, dinlenilen mahkeme tarafından yalan tanıklık yapıp yapmadıkları konusunda tesbitte bulunulması halinde şüpheliler hakkında suç duyurusunda bulunulabileceği, devam eden bir dava ile ilgili iddianame düzenlenmesi, ilgili dosyada karar verecek hakimin kararını etkileme olabileceği, bu nedenle şüphelilerin üzerlerine atılı suçu işlemedikleri gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, müşteki şirket vekilinin karara süresinde itirazı üzerine,... 5. Sulh Ceza Hakimliğinin 30.12.2014 tarih, 2014/4181 değişik iş sayılı kararıyla itirazın reddedilerek kararın kesinleştiği anlaşılmıştır.
    II) Kanun yararına bozma istemine ilişkin uyuşmazlığın kapsamı:
    Kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karara, eksik soruşturma yapıldığı ve şüpheliler hakkında verilen takipsizlik kararının hukuka uygun olmadığı gerekçesiyle yapılan itirazın reddine dair merci kararının, hukuka uygun olup olmadığının belirlenmesine ilişkindir.
    III ) Hukuksal Değerlendirme:
    Ceza Muhakemesi Kanununun 160. maddesinin 1. fıkrasında, "Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hali öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar." 2. fıkrasında, "Cumhuriyet savcısı, maddi gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adli kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür." 170. maddesinin 2. fıkrasında, “Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet savcısı, bir iddianame düzenler." 172. maddesinin 1. fıkrasında, “Cumhuriyet savcısı, soruşturma evresi sonunda, kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilememesi veya kovuşturma olanağının bulunmaması hâllerinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verir.” hükümleri düzenlenmiştir.
    Anılan Kanunun 6545 sayılı Kanunla değişik “Cumhuriyet savcısının kararına itiraz” başlıklı 173. maddesinde ise;
    “(3) (Değişik: 18.06.2014-6545/71 md.) Sulh Ceza Hâkimliği, kararını vermek için soruşturmanın genişletilmesine gerek görür ise bu hususu açıkça belirtmek suretiyle, o yer Cumhuriyet Başsavcılığından talepte bulunabilir; kamu davasının açılması için yeterli nedenler bulunmazsa, istemi gerekçeli olarak reddeder; itiraz edeni giderlere mahkûm eder ve dosyayı Cumhuriyet savcısına gönderir. Cumhuriyet savcısı, kararı itiraz edene ve şüpheliye bildirir.
    (4) (Değişik: 25.05.2005 - 5353/26 md.) Sulh Ceza Hâkimliği istemi yerinde bulursa, Cumhuriyet savcısı iddianame düzenleyerek mahkemeye verir.” hükümleri yer almaktadır.
    Soruşturma evresinin asıl yetkilisi olan Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlemini veren bir hali öğrenir öğrenmez ceza yargılamasının temel amacı olan maddi gerçeğin ortaya çıkarılması için soruşturmaya başlayacaktır.
    5271 sayılı CMK"nın benimsediği sisteme göre; Bir fiilin işlendiği haberinin alınması üzerine, suçu takibe yetkili makamlar tarafından derhal hazırlık soruşturmasına başlanmasını ifade eden ilkeye "araştırma mecburiyeti ilkesi"; hazırlık soruşturmasının neticesinde fiilin takibini gerektirecek hususlarda fiilin ve failin belli olması, yeterli emareler teşkil edecek vakıaların bulunması, başka bir ifade ile, şüphelerin ciddî olduğunun tespit edilmesi ve dava şartlarının gerçekleşmiş olması durumunda, yetkili makam tarafından kamu davasının açılmasını ifade eden ilkeye ise "kamu davasını açma mecburiyeti ilkesi" denilmektedir.
    İncelenen dosya kapsamına göre; şüphelilerin daha önce müşteki ... Su ve İçecek Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinde çalışmakta oldukları, müşteki şirketin ... Bölge Bayisi olan ...Ticaret isimli işyerinde yaptıkları kontrolde, bayinin sözleşmeye aykırı şekilde başka su firmalarına ait su sattığını tespit edip bu hususa ilişkin olarak 29.03.2012 tarihli tutanağı tuttukları, daha sonra müşteki şirket tarafından bayinin sözleşmesinin feshedildiği, bunun üzerine bayi tarafından müşteki şirket aleyhine haksız fesih nedeniyle cezai şartın tahsili amacıyla... 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2012/230 Esas sayılı dosyası ile dava açıldığı, bu davada şüphelilerin 29.03.2012 tarihinde tutmuş oldukları tutanağa ilişkin olarak tanık sıfatıyla ifadelerine başvurulduğu, ancak şüphelilerin 07.04.2014 tarihli celsede tanık olarak verdikleri yeminli ifadede, ...Ticaret isimli işyerinde başka su firmalarına ait su satılıp satılmadığını bilmediklerini beyan ettikleri şeklinde gerçekleşen olayda şüphelilere yüklenen suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluştuğu gözetilerek itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden anılan kararın kanun yararına bozulmasına karar verilmesi uygun görülmüştür.
    IV ) Sonuç ve karar :
    Yukarıda açıklanan nedenlerle; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının istemi yerinde görüldüğünden,... 5. Sulh Ceza Hakimliğinin 30.12.2014 tarihli ve 2014/4181 değişik iş sayılı kararının, 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, diğer işlemlerin yapılabilmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 21.04.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi