Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/3584
Karar No: 2018/12064
Karar Tarihi: 11.12.2018

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/3584 Esas 2018/12064 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2016/3584 E.  ,  2018/12064 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ : Ticaret Mahkemesi


    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    - K A R A R -

    Davacı vekili; davalıların trafik sigortacısı,kasko sigortacısı ve sürücüsü olduğu ... plakalı aracın, müvekkilinin sevk ve idaresindeki motorsiklete kusurlu bir şekilde çarpması neticesinde müvekkilinin yaralanarak daimi olarak sakat kaldığını, maluliyet oranının tespiti ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 6100 sayılı HMK"nın 107.maddesine göre belirlenecek maddi tazminat ile 60.000,00 TL manevi tazminatın sigorta şirketleri için poliçe limitleri ile sınırlı olmak üzere davalı şahıs için kaza tarihinden, Groupama Sigorta A.Ş. için dava tarihinden, Allianz sigorta için başvuru tarihinden 8 gün sonra başlamak üzere avans faizi ile tahsilini talep etmiş, 17.04.2015 tarihli dilekçesi ile maddi tazminat talebini 13.348,65 TL"ye yükseltmiş, 02.11.2015 tarihli dilekçe ile de 14.463,62 TL ıslah ettiklerini bildirmişlerdir.
    Davalı ... vekili; kazanın davacının kusuruyla meydana geldiğini, davacının kaza sonrasında tedavi olduğunu maluliyetinin bulunmadığını, maddi ve manevi tazminat isteminin reddi gerektiğini, davacı tarafın ikinci kez ıslah dilekçesi veremeyeceğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ...Ş. vekili, davacının sakatlık tazminatı talebi ile müvekkiline yapmış olduğu başvuru üzerine aktüer raporu düzenlendiğini, rapor doğrultusunda davacı hesabına 19.04.2012 tarihinde 19.616,98 TL tazminat ödemesi yapıldığını, başkaca sorumluluğu bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ...Ş. vekili; davacının talebinin trafik poliçesi teminat limiti içinde olduğunu, ayrıca kasko poliçesinde IMM teminatı içerisinde manevi tazminat teminatı bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre; taraflardan her birinin yargılama sırasında ancak birer kez ıslah hakkını kullanabileceğini gerekçe göstererek davanın kısmen kabulü ile maddi tazminat yönünden dava dilekçesi ve 17/04/2015 tarihli ıslah dilekçesi nazara alınarak 13.348,65 TL maddi tazminatın davalı ...Ş. için kısmi ödeme tarihi olan 19/04/2012 tarihinden, davalı ... Kökçü için kaza tarihi olan 04/01/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsiline tahsiline, manevi tazminat yönünden 10.000,00 TL"nin davalı ... Kökçü"den olay tarihi olan 01.04.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte, davalı ...Ş."den ise dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte (poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere) müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
    6100 Sayılı HMK"nin Belirsiz Alacak ve Tespit davası başlığı altındaki 107/1.maddesinde “Davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkânsız olduğu hâllerde, alacaklı, hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar ya da değeri belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabilir.” hükmüne, aynı maddenin 2. fıkrasında ise “Karşı tarafın verdiği bilgi veya tahkikat sonucu alacağın miktarı veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda davacı, iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın davanın başında belirtmiş olduğu talebini artırabilir.” hükmüne yer verilmiştir.
    Aynı Yasanın Islah ve Maddi Hataların Düzeltilmesi Kapsamı ve sayısı başlığı altındaki 176. maddesinin 1.fıkrasında taraflardan her birinin yapmış olduğu usul
    işlemlerini kısmen veya tamamen ıslah edebileceği, 2.fıkrasında aynı davada tarafların ancak bir kez ıslah yoluna başvurabileceği hüküm altına alınmıştır.
    Öte yandan, yasanın 177.maddesinde de ıslahın tahkikatın sona ermesine kadar sözlü ya da yazılı olarak yapılabileceği belirtilmiştir.
    Somut olayda; davacı vekili dava dilekçesinde maddi tazminat talebi harca esas değer 1.000,00 TL. olarak gösterilmek suretiyle, 6100 sayılı HMK"nun 107. maddesi gereği belirsiz alacak davası olarak açılmış ve belirlenecek maddi tazminatın tahsili talep edilmiş olup, davacı vekili 17.04.2015 tarihli bedel arttırım dilekçesi ile maddi tazminat talebini 13.348,65 TL"ye yükseltmiş, bilirkişi ek raporundan sonra maddi tazminat talebini 02.11.2015 tarihli dilekçe ile de 14.463,62 TL"ye yükseltmiştir.
    Bu durumda, davacı vekilinin 17.04.2015 tarihli dilekçesi HMK"nin 107/2. fıkrası uyarınca talebin arttırılması niteliğinde olup, hesap bilirkişi raporunun ibrazı ve buna göre alacak miktarının belirlenmesinden sonra ibraz ettiği 02.11.2015 tarihli dilekçenin ise aynı Yasanın 176.maddesi anlamında ıslah dilekçesi olduğu açıktır.
    O halde; mahkemece davacı vekilinin 02.11.2015 tarihli ıslah dilekçesi göz önünde tutularak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirilme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Ayrıca davacı vekilinin 02.11.2015 tarihli ıslah dilekçesinin davalılar Allianz Sigorta A.Ş. ve Groupama Sigorta ...ye de tebliğ edilmesi gerekmektedir.
    2-6098 sayılı TBK."nın 56. maddesi hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
    Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, Türk Medeni Kanununun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hukuka ve hakkaniyete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
    Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, takdir olunan manevi tazminatın bir miktar az olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
    3-Bozma sebep ve şekline göre davacı vekilinin vekalet ücretine ilişkin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
    SONUÇ:Yukarıda (1) ve (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 11/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi