17. Hukuk Dairesi 2016/3234 E. , 2018/12033 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki, trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davacılar vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili dava dilekçesinde; davacıların murisi ..."ın, ..."ün kullandığı motosikletin çarpması sonucu vefat ettiğini belirterek 15.000,00"er TL manevi tazminatın davalı ..., 10.000,00"er TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; kazanın davacıların murisinin kusuru nedeniyle meydana geldiğini ve tazminat taleplerinin fahiş olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; talebin zamanaşımına uğradığını, sorumluluklarının sigorta poliçesi limitince olduğunu ve sigortaya başvuru yapılmadığından temerrüde düşmediklerini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece; davacı ... için; 38.355,14 TL maddi, 4.250,00 TL manevi, davacı ... için 2.138,45 TL maddi, 3.500,00 TL manevi, Davacı ... için 5.284,57 TL maddi 3.500,00 TL manevi tazminatın ıslah edilen kısım için ıslah kalan kısım için dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
Dava trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde;
1-Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, hak ve nasafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K"nun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nasafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Yukarıda belirtilen hususlar ve tarafların sosyal ve ekonomik durumu dikkate alındığında, takdir olunan manevi tazminat miktarlarının bir miktar düşük olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
2-Mahkemece hükmedilen maddi tazminata her iki davalı için de ıslah edilen kısım için ıslah tarihinden kalan kısım için dava tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmiştir. Davalı ... şirketi kazaya neden olan aracın trafik sigortacısıdır. 2918 sayılı KTK.nun 98/1, 99/1. maddeleri ile Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi Genel Şartları`nın B.2. maddesi uyarınca rizikonun, bilgi ve belgeleri ile birlikte sigortacıya ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde sigortanın tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmakta, bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüt gerçekleşmektedir. Somut uyuşmazlıkta, davalı ... şirketi tazminat talebinin tamamı yönünden dava açılmadan önce temerrüde düşürülmemiş olup, artık, dava dilekçesinde talep edilen tazminat tutarı ve ıslah ile artırılan tazminat tutarı yönünden dava tarihinde temerrüde düştüğünün kabulü gerekir. Yine tazminatı gerektiren olay trafik kazasından kaynaklanması ve haksız fiil mahiyetinde olması nedeniyle davalı ... aleyhine hükmedilen faizin haksız fiil tarihinden başka bir ifadeyle kaza tarihinden itibaren başlaması gerekmektedir. Mahkemece anılan hususlar gözetilmeden yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) ve (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 11/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.