
Esas No: 2015/7816
Karar No: 2016/2049
Karar Tarihi: 28.03.2016
İftira - Kasten yaralama - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/7816 Esas 2016/2049 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, sanıklardan birinin kasten yaralama suçundan verilen cezanın temyiz edilemez olduğunu, diğer sanığın ise iftira suçundan beraat yerine mahkumiyetine karar verilmesi gerektiğini belirtmiştir. Ayrıca, sanığın karıştırdığı hükümler ve cezaların ne şekilde uygulanacağı hususunda da açıklamalar yapmıştır. 5237 sayılı TCK'nın 86/2, 62, 52/2-4, 267/1, 62, 50/1-a, 52/2-4. maddelerine dayanarak sanıklara ceza verilmiştir. Ayrıca, adli para cezalarının yerine getirilmemesi halinde ilgili kanun maddeleri gereğince kamuya yararlı bir işte çalışma kararı verilebileceği de belirtilmiştir.
16. Ceza Dairesi 2015/7816 E. , 2016/2049 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : İftira, Kasten yaralama 04.03.2012 iftira suçu için
Hüküm : 1- Sanık ... için: müştekiler ... ve ..."e yönelik eylemleri nedeniyle 5237 sayılı TCK 86/2, 62, 52/2-4. maddeleri uyarınca ayrı ayrı 2 kez 2.400 TL doğrudan adli para cezasına mahkumiyet
2- Sanık ... için: 5237 sayılı TCK 267/1, 62, 50/1-a, 52/2-4. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1- Sanık ... hakkında kasten yaralama suçlarına ilişkin kurulan hükümlere yönelik temyiz incelemesinde;
Kasten yaralama suçuna ilişkin kararda öngörülen cezanın nitelik ve niceliğine göre, verildiği tarih itibariyle hükümlerin temyiz edilemez olduğu anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca sanık ..."ın temyiz isteğinin reddine,
2- Sanık ... hakkında iftira suçuna ilişkin kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde;
1- İftira suçunun oluşabilmesi için failin yetkili makamlara ihbar veya şikayette bulunarak işlemediğini bildiği halde, hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idari bir yaptırım uygulanmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat etmesi gerektiği, somut olayda; sanığın aşamalarda değişmeyen savunması ve adli muayene raporu dikkate alındığında, sanığın iddiasının maddi bir olguya dayandığı, bu nedenle iddialarının, suç işlemediğini bildiği kimseye suç atmak biçiminde olmayıp anayasal şikayet ve ihbar hakkını kullanma niteliğinde bulunduğu anlaşıldığından, unsurları itibariyle oluşmayan iftira suçundan sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
2- Kabul ve uygulamaya göre de;
a- Delillerin değerlendirilmesi sırasında sanığın ..."a karşı iftira suçundan cezalandırılmasına karar vermek gerektiği belirtilmesine karşılık, kısa ve gerekçeli kararda sanığın ... oğlu ..."a yönelik iftira suçundan cezalandırılmasına karar verilmesi suretiyle hükmün karıştırılması,
b- Sanık hakkında kasten yaralama suçlarından tayin olunan 2 ayrı adli para cezasına ilişkin mahkumiyetin CMK 231. madde uyarınca açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş olmasına göre, sanığa iftira suçundan hükmedilen kısa süreli hapis cezasının TCK 50/1-a maddesi gereğince adli para cezasına çevrilmiş olduğu şeklindeki yasal ve yeterli olmayan gerekçeyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi suretiyle çelişkiye düşülmesi,
c- Adli para cezalarının yerine getirilmemesi halinde 6545 sayılı Kanunla değişik 5275 sayılı Kanunun 106/3. maddesi uyarınca kamuya yararlı bir işte çalışma kararı verilebileceği de gözetilerek TCK 52/4. maddesi gereğince ihtarat yapılması,
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 28.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
