23. Hukuk Dairesi 2013/8618 E. , 2014/3743 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Aydıncık(Mersin) Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 15/03/2013
NUMARASI : 2007/20-2013/28
Taraflar arasındaki el atmanın önlenmesi ve ecrimisil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı esas davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl ve karşı davada davacılar ile davalılar vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Asıl davada davacılar vekili, müvekkillerine ait arsada dava dışı kooperatifçe yapılan binaların davalılarca işgal edildiğini ileri sürerek, davalıların elatmasının önlenmesine ve ve ecrimisil tazminatının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, karşı davanın reddini istemiştir.
Asıl davada davalılar, R.. B.. ve İ.. B.., davanın reddini istemişlerdir.
Asıl davada davalı-karşı davada davacı O.. G.. vekili, müvekkili ile asıl davadaki davacı arsa sahipleri arasında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca müvekkilinin edimini yerine getirerek inşaatı kısmen yapmasına rağmen, müvekkilinin vekaletten azledilerek inşaatın bitirilmesinin engellendiğini ve arsa sahiplerinin davası ile sözleşmenin feshedildiğini ileri sürerek, yapılan imalat ve uğranılan zarar karşılığı şimdilik 100.000 TL nin tahsiline vaya muhik tazminat karşılığı taşınmazın tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep ve dava ederek, asıl davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; yüklenici tarafından yapılan yapının kaçak olması, yasal hale getirilme olanağının bulunmaması nedeniyle karşı davanın reddine, asıl davanın kısmen kabulü ile davalılar R.. B.. ile İ.. B.."a yönelik davaların reddine, davalı Osman"a yönelik davanın kısmen kabulü ile taşınmaz ve muhtesata yönelik müdahalenin önlenmesine, 8.832,00 TL ecrimisilin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
Kararı, asıl ve karşı davadaki davacılar-davalıların vekilleri ayrı ayrı temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl ve karşı davada temyiz eden taraf vekillerinin aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2- Asıl davada davacı arsa sahipleri ile karşı davadaki davacı yüklenici arasında, arsa sahiplerine ait arsada inşaat yapılması konusunda 20.03.1990 tarihinde onaylama şeklinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapılmıştır. Asıl davada davalı-karşı davada davacı yüklenici, anılan sözleşmeye göre imalat yapmış ise de, yapılan imalatın imar mevzuatına aykırı ekonomik değeri olmayan kaçak yapı niteliğinde olduğu mahkemece de belirlenmiştir. Sözleşmenin geçerli şekilde düzenlenmemesi ve tarafların edimlerini ifa etmemesi nedeniyle arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi geçersizdir. Ancak arsa sahipleri, geçersiz olan sözleşmeye göre yüklenici tarafından inşaa edilen yapılardan D blokun yüklenici tarafından tasarruf edilmesi nedeniyle ecrimisil isteminde bulunamaz. Bilindiği gibi, gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih 22/4 sayılı İnançları Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olup, taraflar arasında geçersiz olsa da ifasına başlanmış bir sözleşme ilişkisi bulunduğu ve anılan sözleşme uyarınca yüklenici tarafından imal edilen bağımsız bölümlerden yine sözleşmedeki paylaşıma göre yükleniciye ait olan bağımsız bölümlerin yüklenici tarafından tasarruf edilmesinin haksız işgal sayılamayacağının anlaşılmasına göre asıl davadaki ecrimisil isteminin tümden reddi gerekirken kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
3-Diğer yandan, asıl davada davalı olan ve yükleniciden bağımsız bölüm kiraladıkları iddiasıyla, davalılar Rana ve İbrahim aleyhine de men"i müdahale davası açılmış, davalılar 27.12.2007 tarihli oturumda, diğer davalı yükleniciden yeri kiralayarak kullandıklarını beyan etmişlerdir. Mahkemece, yapılan imalatın kaçak olduğu belirlenerek yüklenicinin istemlerinin reddine karar verilerek yüklenicinin müdahalesinin men"ine karar verildiğine göre arsa üzerindeki kaçak yapıda yüklenici ile yaptıkları sözleşme ile kiracı olarak bulundukları anlaşılan diğer davalıların müdahalelerinin sürmesi halinde bunların da müdahalelerinin men"ine karar verilmesi gerekirken bu davalılara yönelik men"i müdahale isteminin reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
4- Bozma nedenine göre, asıl davada davacılar-karşı davada davalılar vekilinin yargılama giderlerine ilişkin temyiz isteminin bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan asıl ve karşı davadaki davacılar ile davalılar vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan asıl davada davalı-karşı davada davacı yüklenici vekilinin, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle asıl davada davacı-karşı davada davalı arsa sahipleri vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (4) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar-karşı davalılar vekilinin yargılama giderine ilişkin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harçların istek halinde iadelerine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.