16. Ceza Dairesi 2015/7731 E. , 2016/2015 K.
"İçtihat Metni"
TALEP:
Toplantı ve gösteri yürüyüşüne yasak araçla katılma, kanuna aykırı gösteri yürüyüşünde zor kullanmaya rağmen dağılmamakta ısrar, güvenlik kuvvetlerine taş atmak suretiyle birden fazla kişi ile ve var olan bir örgütün gücünden faydalanarak görevi yaptırmamak için direnme ve trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçlarından suça sürüklenen çocuk ..."ün, 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununun 33/1; 32/1; 32/2. maddesi delaleti ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 265/1, 265/3, 265/4; 179/1; 31/3 (dört kez). 62 (dört kez), 50/1 -a (iki kez) ve 52/2 (iki kez) maddeleri gereğince 4.000.00 ve 2.000.00 Türk lirası adli para cezaları ile 1 yıl 1 ay 10 gün (iki kez) hapis cezaları ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/5. maddesi gereğince hükümlerin ayrı ayrı açıklanmasının geri bırakılmasına dair ...Çocuk Ağır Ceza Mahkemesinin 20.01.2015 tarihli ve 2014/342 esas, 2015/18 sayılı kararına karşı suça sürüklenen çocuk müdafii tarafından yapılan itirazın toplantı ve gösteri yürüyüşüne yasak araçla katılma ve kanuna aykırı gösteri yürüyüşünde zor kullanmaya rağmen dağılmamakta ısrar etme eylemlerinden kurulan hükümler yönünden kabulüne, bu hükümler yönünden ...Çocuk Ağır Ceza Mahkemesinin 20.01.2015 tarihli ve 2014/342 esas, 2015/18 sayılı kararının kaldırılmasına, güvenlik kuvvetlerine taş atmak suretiyle birden fazla kişi ile ve var olan bir örgütün gücünden faydalanarak görevi yaptırmamak için direnme ve trafik güvenliğini tehlikeye sokma eylemlerinden kurulan hükme yapılan itirazın reddine ilişkin ... Çocuk Ağır Ceza Mahkemesinin 07.04.2015 tarihli ve 2015/293 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununun 23. maddesinde yer alan "Çocuğa yüklenen suçtan dolayı yapılan yargılama sonunda, Ceza Muhakemesi Kanunundaki koşulların varlığı halinde, mahkemece hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilir. Ancak, bu kişiler açısından denetim süresi üç yıldır." şeklindeki hüküm gereğince suça sürüklenen çocuklar hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesinin koşulları bakımından genel kanun niteliğinde bulunan 5271 sayılı Kanuna yollamada bulunulduğu. 5560 sayılı Kanunun 23. maddesi ile eklenen 5271 sayılı Kanunun 231/5. maddesinde yer alan "Sanığa yüklenen suçtan dolayı yapılan yargılama sonunda hükmolunan ceza, iki yıl veya daha az süreli hapis veya adlî para cezası ise; mahkemece, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilir..." şeklindeki hüküm gereğince ise, sanık hakkında hükmolunan ceza iki yıl veya daha az süreli hapis veya adlî para cezası ise hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebileceği, bunun yanı sıra 5237 sayılı Kanunun 50/3. maddesinde yer alan "Daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak koşuluyla, mahkûm olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir." şeklindeki hüküm gereğince fiili işlediği sırada onsekiz yaşını doldurmamış bulunanların mahkum edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezasının aynı Kanunun 50/1. maddesinde yer alan seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi öngörülerek bu konuda mahkemeye takdir hakkı tanınmamış, söz konusu hükmün uygulanması zorunlu olduğundan yerleşik Yargıtay içtihatları gereğince 5560 sayılı Kanunun 23. maddesi ile eklenen 5271 sayılı Kanunun 231/7. maddesinde yer alan "Açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen hükümde, mahkûm olunan hapis cezası ertelenemez ve kısa süreli olması halinde seçenek yaptırımlara çevrilemez." hükmüne göre öncelikli olarak uygulanmasının gerektiği, bu açıklamalar ışığında somut dosyaya konu suça sürüklenen çocuk hakkında toplantı ve gösteri yürüyüşüne yasak araçla katılma ve kanuna aykırı gösteri yürüyüşünde zor kullanmaya rağmen dağılmamakta ısrar etme eylemlerinden dolayı neticeten 6 ay 20 gün ve 3 ay 10 gün kısa süreli hapis cezalarına hükmedilerek yasal zorunluluk gereği 5237 sayılı Kanunun 50/3, 50/1-a ve 52/2. maddeleri gereğince adli para cezalarına çevrilmesi neticesinde 4.000,00 ve 2.000,00 Türk lirası adli para cezalarına hükmedilmesi karşısında, toplantı ve gösteri yürüyüşüne yasak araçla katılma ve kanuna aykırı gösteri yürüyüşünde zor kullanmaya rağmen dağılmamakta ısrar etme eylemleri yönünden de yapılan itirazın reddi yerine kabulüne karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü 19.10.2015 gün ve 94660652-105-06-6479-2015-21140/67443 sayılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 04.11.2015 tarih ve 2015/352418 sayılı tebliğnamesi ile bozma talep edilmiş olmakla dosya incelenerek gereği düşünüldü:
TÜRK MİLLETİ ADINA
I) Olay:
Suça sürüklenen çocuk ..."ün 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununun 33/1; 32/1; 32/2 maddesi delaleti ile TCK"nın 265/1-3-4; 179/1; 31/3 (dört kez) 62 (dört kez), 50/1-a (iki kez) ve 52/2 (iki kez) maddeleri gereğince 4.000TL ve 2.000TL para cezaları ile 1 yıl 1 ay 10 gün (iki kez) hapis cezaları ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karar suça sürüklenen çocuk müdafii tarafından yapılan itirazın, 5271 sayılı CMK"nın 231/5-6 maddelerinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının koşulları açıkça belirtilmiştir. 5560 sayılı Kanunun 23. maddesi ile değişik TCK"nın 231/7. maddesinde de "Açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen hükümde, mahkum olunan hapis cezası ertelenemez ve kısa süreli olması halinde seçenek yaptırımlara çevrilemez." şeklinde düzenleme bulunmaktadır. Bu durumda hükmedilen hapis cezasının seçenek yaptırım olan adli para cezasına çevrilmesinden sonra söz konusu para cezası ile ilgili olarak hükmün açıklanmasının geri bırakılması CMK"nın 231/7. maddesinin amir hükmüne aykırı olduğu gerekçesi ile ... Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi 07.04.2015 tarih 2015/293 değişik iş sayılı kararı ile ...Çocuk Ağır Ceza Mahkemesinin 20.01.2015 tarihli ve 2014/342 esas, 2015/18 sayılı kararına karşı itirazın kabulü ile hükmün açıklanmasına ilişkin kararın ortadan kaldırılmasına dair karar verdiği anlaşılmıştır.
II) Kanun yararına bozma istemine ilişkin uyuşmazlığın kapsamı:
Dosya kapsamına göre, 5237 sayılı Kanunun 50/3. maddesinde yer alan "Daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak koşuluyla, mahkûm olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiil işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir." şeklindeki düzenleme karşısında, suç tarihi itibari ile suça sürüklenen çocuğun sabıka kaydında hapis cezası bulunmadığı cihetle kısa süreli hapis cezasının 5237 sayılı Kanunun 50/3. maddesi uyarınca aynı maddenin 1. fıkrasında yer alan seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinin zorunlu olduğu gözetilerek itirazın reddi yerine yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinde isabet görülmediğine ilişkindir.
III) Hukuksal Değerlendirme:
TCK"nın 50/3. maddesinde “Daha önce hapis cezasına mahkum edilmemiş olmak koşuluyla, mahkum olunan 30 gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte 18 yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş bulunanların mahkum edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir.” hükmü düzenlenmiştir.
Buna karşılık CMK’nın 231/7. maddesi; “Açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen hükümde, mahkûm olunan hapis cezası ertelenemez ve kısa süreli olması halinde seçenek yaptırımlara çevrilemez” şeklinde düzenlenmiş olup, açıklanması geri bırakılan hükümde yer alan hapis cezasının ertelenemeyeceği ve kısa süreli olması halinde seçenek yaptırıma çevrilemeyeceği belirtilmiştir.
5237 sayılı TCK"nın 50/3. maddesinin, daha önce hapis cezasına mahkum edilmemiş olmak koşuluyla suç tarihinde 18 yaşını doldurmamış suça sürüklenen çocukların mahkum edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezasının birinci fıkradaki seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesini emreden istisnai, özel ve emredici düzenleme olmasına, 5271 sayılı CMK"nın 231/11. maddesi kapsamında denetim süresince denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmayan suça sürüklenen çocuk hakkında açıklanması geri bırakılan hüküm açıklandığında TCK"nın 50. maddesinin uygulanabileceğine dair bir düzenlemeye yer verilmemesine ve zikredilen yasal düzenlemeler karşısında hükmün açıklanması durumunda sonuç olarak hürriyeti bağlayıcı ceza ile cezalandırılması mümkün olmayan suça sürüklenen çocuğun deneme süresince bu yaptırımla tehdit edilmesinin, “adil yargılanma hakkı”nın ihlali olarak değerlendirilmesi gerektiği düşünülmekte ise de;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun istikrar kazanmış kararlarında (03.12.2013 tarih 2013/3-752 esas, 2014/200 karar, v.b.), CMK"nın 231/5 maddesinin diğer kişiselleştirme hükümlerinden önce re"sen değerlendirilmesi, hükmün açıklanması halinde TCK"nın 50/3. maddesinin gözetilmesi zaruretine işaret edilmesi ve uygulamanın da bu şekilde yerleşmesi nedeniyle yargılama birliği açısından talebin reddine karar verilmesi uygun görülmüştür.
IV) Sonuç ve karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle; Kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına nazaran bu gerekçelerle yerinde görülmediğinden REDDİNE, dosyanın gereği için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 01.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.