Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/7730
Karar No: 2016/2014
Karar Tarihi: 01.03.2016

Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/7730 Esas 2016/2014 Karar Sayılı İlamı

16. Ceza Dairesi         2015/7730 E.  ,  2016/2014 K.

    "İçtihat Metni"

    TALEP:
    2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununa muhalefet, görevli memura direnme ve trafik güvenliğini tehlikeye sokmak suçlarından suça sürüklenen çocuk ..."ın, 2911 sayılı Kanunun 33/1, 32/1, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 265/1, 265/3, 179/1, 31/2 (dört kez), 62 (dört kez) ve 50/1-a (dört kez) maddeleri uyarınca, 3.000,00 TL, 3.000,00 TL, 6.000.00 TL ve 6.000.00 Türk Lirası adli para cezaları ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/5-6. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununun 23. maddesi gereğince suça sürüklenen çocuğun 3 yıl denetim süresine tabi tutulmasına dair ... Çocuk Ağır Ceza Mahkemesinin 26.03.2015 tarihli ve 2014/157 esas, 2015/86 sayılı kararına karşı yapılan itirazın kabulüne ilişkin... Çocuk Ağır Ceza Mahkemesinin 01.06.2015 tarihli ve 2015/481 değişik iş sayılı kararını kapsayan onaylı dosya sureti incelendi.
    Suça sürüklenen çocuk hakkında örgüt adına suç işlemek suçundan dolayı verilen hapis cezası yönünden müdafii tarafından temyiz edilmekle Yargıtay incelemesinde bulunduğundan onaylı suret üzerinden yapılan incelemede:
    Dosya kapsamına göre,
    5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununun 23. maddesinde yer alan "Çocuğa yüklenen suçtan dolayı yapılan yargılama sonunda, Ceza Muhakemesi Kanunundaki koşulların varlığı halinde, mahkemece hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilir. Ancak, bu kişiler açısından denetim süresi üç yıldır." şeklindeki hüküm gereğince suça sürüklenen çocuklar hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesinin koşulları bakımından genel kanun niteliğinde bulunan 5271 sayılı Kanuna yollamada bulunulduğu, 5560 sayılı Kanunun 23. maddesi ile eklenen 5271 sayılı Kanunun 231/5. maddesinde yer alan "Sanığa yüklenen suçtan dolayı yapılan yargılama sonunda hükmolunan ceza, iki yıl veya daha az süreli hapis veya adlî para cezası ise; mahkemece, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilir..." şeklindeki hüküm gereğince ise, sanık hakkında hükmolunan ceza iki yıl veya daha az süreli hapis veya adlî para cezası ise hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebileceği, bunun yanı sıra 5237 sayılı Kanunun 50/3. maddesinde yer alan "Daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak koşuluyla, mahkûm olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir." şeklindeki hüküm gereğince fiili işlediği sırada onsekiz yaşını doldurmamış bulunanların mahkum edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezasının aynı Kanununun 50/1. maddesinde yer alan seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi öngörülerek bu konuda mahkemeye takdir hakkı tanınmamış, söz konusu hükmün uygulanması zorunlu olduğundan yerleşik Yargıtay içtihatları gereğince 5560 sayılı Kanunun 23. maddesi ile eklenen 5271 sayılı Kanunun 231/7. maddesinde yer alan "Açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen hükümde, mahkum olunan hapis cezası ertelenemez ve kısa süreli olması halinde seçenek yaptırımlara çevrilemez." hükmüne göre öncelikli olarak uygulanmasının gerektiği, bu açıklamalar ışığında somut dosyaya konu kayden 05.05.1998 doğumlu olup suç tarihi olan 30.10.2012 ve 17.11.2012 tarihlerinde 18 yaşını ikmal etmeyen suça sürüklenen çocuk hakkında 5237 sayılı Kanunun 50/3. maddesi gereğince hükmolunan kısa süreli hapis cezasının aynı Kanunun 50/1. maddesinde yer alan adli para cezası da dahil olmak üzere seçenek yaptırımlardan birisine çevrilmesinin zorunlu olduğu gözetilmeden, itirazın reddi yerine kabulüne karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü 16.10.2015 gün ve 94660652-105-06-10281-2015-20773/66748 sayılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 04.11.2015 tarih ve 2015/351076 sayılı tebliğnamesi ile bozma talep edilmiş olmakla dosya incelenerek gereği düşünüldü:

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    I) Olay:
    Suça sürüklenen çocuk ..."ın 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununun 33/1, 32/1, TCK"nın 265/1-3, 179/1 31/2 (dört kez), 62 (dört kez) ve 50/1-a (dört kez) maddeleri uyarınca, 3.000TL, 3.000TL, 6.000TL ve 6.0000TL adli para cezaları ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karar suça sürüklenen çocuk müdafii tarafından yapılan itirazın, 5271 sayılı CMK"nın 231/5-6 maddelerinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının koşulları açıkça belirtilmiştir. 5560 sayılı Kanunun 23. maddesi ile değişik TCK"nın 231/7. maddesinde de "Açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen hükümde, mahkum olunan hapis cezası ertelenemez ve kısa süreli olması halinde seçenek yaptırımlara çevrilemez." şeklinde düzenleme bulunmaktadır. Bu durumda hükmedilen hapis cezasının seçenek yaptırım olan adli para cezasına çevrilmesinden sonra söz konusu para cezası ile ilgili olarak hükmün açıklanmasının geri bırakılması CMK"nın 231/7. maddesinin amir hükmüne aykırı olduğu gerekçesi ile ...Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi 01.06.2015 tarih 2015/481 değişik iş sayılı kararı ile...Çocuk Ağır Ceza Mahkemesinin 26.03.2015 tarihli ve 2014/157 esas, 2015/86 sayılı kararına karşı itirazın kabulü ile hükmün açıklanmasına ilişkin kararın ortadan kaldırılmasına dair karar verdiği anlaşılmıştır.
    II) Kanun yararına bozma istemine ilişkin uyuşmazlığın kapsamı:
    Dosya kapsamına göre, 5237 sayılı Kanunun 50/3. maddesinde yer alan "Daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak koşuluyla, mahkûm olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiil işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir." şeklindeki düzenleme karşısında, suç tarihi itibari ile suça sürüklenen çocuğun sabıka kaydında hapis cezası bulunmadığı cihetle kısa süreli hapis cezasının 5237 sayılı Kanunun 50/3. maddesi uyarınca aynı maddenin 1. fıkrasında yer alan seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinin zorunlu olduğu gözetilerek itirazın reddi yerine yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinde isabet görülmediğine ilişkindir.
    III) Hukuksal Değerlendirme:
    TCK"nın 50/3. maddesinde “Daha önce hapis cezasına mahkum edilmemiş olmak koşuluyla, mahkum olunan 30 gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte 18 yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş bulunanların mahkum edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir.” hükmü düzenlenmiştir.
    Buna karşılık CMK’nın 231/7. maddesi; “Açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen hükümde, mahkûm olunan hapis cezası ertelenemez ve kısa süreli olması halinde seçenek yaptırımlara çevrilemez” şeklinde düzenlenmiş olup, açıklanması geri bırakılan hükümde yer alan hapis cezasının ertelenemeyeceği ve kısa süreli olması halinde seçenek yaptırıma çevrilemeyeceği belirtilmiştir.
    5237 sayılı TCK"nın 50/3 maddesinin, daha önce hapis cezasına mahkum edilmemiş olmak koşuluyla suç tarihinde 18 yaşını doldurmamış suça sürüklenen çocukların mahkum edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezasının birinci fıkradaki seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesini emreden istisnai, özel ve emredici düzenleme olmasına, 5271 sayılı CMK"nın 231/11. maddesi kapsamında denetim süresince denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmayan suça sürüklenen çocuk hakkında açıklanması geri bırakılan hüküm açıklandığında TCK"nın 50. maddesinin uygulanabileceğine dair bir düzenlemeye yer verilmemesine ve zikredilen yasal düzenlemeler karşısında hükmün açıklanması durumunda sonuç olarak hürriyeti bağlayıcı ceza ile cezalandırılması mümkün olmayan suça sürüklenen çocuğun deneme süresince bu yaptırımla tehdit edilmesinin, “adil yargılanma hakkı”nın ihlali olarak değerlendirilmesi gerektiği düşünülmekte ise de;
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun istikrar kazanmış kararlarında (03.12.2013 tarih 2013/3-752 esas, 2014/200 karar, v.b.), CMK"nın 231/5. maddesinin diğer kişiselleştirme hükümlerinden önce re"sen değerlendirilmesi, hükmün açıklanması halinde TCK"nın 50/3. maddesinin gözetilmesi zaruretine işaret edilmesi ve uygulamanın da bu şekilde yerleşmesi nedeniyle yargılama birliği açısından talebin reddine karar verilmesi uygun görülmüştür.
    IV) Sonuç ve karar:
    Yukarıda açıklanan nedenlerle; Kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına nazaran bu gerekçelerle yerinde görülmediğinden REDDİNE, dosyanın gereği için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 01.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi