23. Hukuk Dairesi 2014/105 E. , 2014/3647 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 16/07/2013
NUMARASI : 2012/132-2013/121
Taraflar arasındaki tazminata ilişkin asıl ve menfi tespite ilişkin birleşen davanın yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın reddine, birleşen davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl ve birleşen davada davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Asıl davada davacı vekili, müvekkili şirketin 15-18 Eylül 2011 tarihlerinde davalı şirket tarafından düzenlenmiş olan yapı market tedarikçileri ve nalburiye fuarına katılmak üzere 20.06.2011 tarihinde fuar katılım sözleşmesi imzaladığını, sözleşmenin imzalanmasından önce yapılan görüşmelerde davalı şirketin satış müdürünün fuarın hangi şartlar altında gerçekleşeceği, katılımcı firmaların hangileri olduğu ve ne büyüklükte bir fuar olduğu hususlarını detaylıca anlattığını, daha önce 2010 yılında yapılan fuara göre bu yıl yapılacak fuarda sayıların daha da artacağını beyan ederek broşür bıraktığını ve müvekkiline broşürde görülen firmaların fuara katılacağının beyan edildiğini, 20 yabancı tedarikçi firmayı müvekkilinin standına getireceğinin taahhüt edildiğini, hazırlık için 45.851,35 TL masraf yapıldığını, özel bir tasarım firması ile anlaşma yapılıp hazırlıkların bu şirkete yaptırıldığını, fuara katılacakları beyan edilen lider firmaların hiçbiri fuarda olmadığı gibi, düzenlenmiş olan bu fuarın, "yapı tedarikçi fuarı" olması gerekirken, ismi ile ilgili olmayan müvekkil şirketin faaliyet alanı dışında birçok firmanın fuara katıldığını, bu tedarikçilerin fuarında yöresel gıda ve bal satan stantların bulunduğunu, ayrıca fuarda 1 ve 3 nolu salonun olacağı taahhüt edilmesine rağmen 3 nolu salonun hiç açılmadığını, 1 nolu salonun ise yarı yarıya boş olduğunu, yine taahhüt edildiği gibi fuara davalının kendi yayın gruplarının dışında basın mensuplarının katılmadığını, bu nedenlerle fuar yetkililerinin, gerek sözleşme öncesi görüşmelere, gerekse sözleşme şartlarına aykırı davrandıklarını, davalı yanın ediminin ayıplı ve eksik olduğunu ileri sürerek, müvekkili şirketin fuara katılımından dolayı ödenen sözleşme bedelinden kaynaklanan 5.000,00 TL maddi, fuara yapılan hazırlıklar nedeniyle oluşan 5.000,00 TL maddi ve 40.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş; ıslah dilekçesiyle, fuara katılım için yapılan hazırlıklar nedeniyle 5.000,00 TL olarak talep edilen zararını 44.904,62 TL"ye arttırmıştır.
Birleşen davada davacı vekili, davalı taraf ile fuar katılım sözleşmesi yapılmış olup, davalı tarafa fuar başlangıç tarihine kadar Temmuz, Ağustos ve Eylül aylarına ait toplam 12.321,80 TL bedelin ödendiğini, asıl davada belirtilen iddialarla fuarın başarısız olması nedeniyle müvekkili şirketin davalıya hiçbir borcunun bulunmadığını, kalan bedelin ödenmemesi gerektiğini, ödenen bedel dahi düşülmeden sözleşme bedelinin tamamı hakkında takibe geçildiğini ileri sürerek, takipten dolayı davalıya borçlu olunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl ve birleşen davada davalı vekili, katılımcı firmalara sözleşmede yer almayan hiçbir taahhütte bulunulmadığını, iddia edilen taahhütlerin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, fuarın başarıyla gerçekleştiğini, davacının tebliğ edilen faturaya 8 gün içerisinde itiraz etmediğini savunarak, asıl ve birleşen davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; taraflar arasında imzalanan 20.06.2011 tarihli fuar katılım sözleşmesinde davacı tarafın fuarda kendisine tahsis edilen mekanda katılmak için davalıya belli bir bedel ödemek, davalının ise fuar organizasyonunu gerçekleştirmek edimlerini yüklendiği, fuarın yapı market tedarikçileri fuarı – nalburiye fuarı olup, bu fuarın gerçekleştiği, her iki tarafın da tacir olduğu, imzalanan sözleşme gereğince basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi gerektiği, sözleşmede davacı iddialarında belirtilen hiçbir taahhüdün yer almadığı, sözleşmeden önce tanıtım amacıyla verilen broşürlerin ve tanıtım amaçlı beyanların davalının yapmak zorunda olduğu edim olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığı, yazılı sözleşmede yer almayan konularda davalı tarafın sorumlu tutulamayacağı, davacı tarafça ise sözleşme gereğince ödenmesi gereken ilk 3 taksitin ödenip diğer taksitlerin ödenmediği, yapılan ödemenin toplam 12.321,80 TL olduğu, ödenmeyen Ekim, Kasım, Aralık 2011 aylarına ait toplam 11.912,04 TL"nin, ödemelerde vade tarihleri belli olup, gün belirtilmediğinden taksit miktarlarına her ayın son gününden itibaren avans faizi işletildiğinde vade tarihleri ile takip tarihi arasında işlemiş faiz miktarının toplam 1.818,33 TL olarak mahkemece hesaplandığı, birleşen davada davalı tarafından yapılan kısmi ödemeye rağmen sözleşme bedelinin tamamı üzerinden icra takibine başlandığı, bu nedenle takibin kötüniyetli olduğu gerekçesiyle, asıl davada davanın reddine; birleşen davada davanın kısmen kabulü ile, davacının takibe konu fatura ile ilgili asıl alacaktan dolayı 12.322,80 TL, işlemiş faizden dolayı 2.379,85 TL borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine, kabul edilen kısım üzerinden davacıya, reddine karar verilen kısım üzerinden davalıya % 20 oranında tazminat ödemesine karar verilmiştir.
Kararı, asıl ve birleşen davada davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl ve birleşen davada davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, asıl ve birleşen davada davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.