8. Hukuk Dairesi 2013/1405 E. , 2014/103 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Tonya Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 22/11/2012
NUMARASI : 2012/45-2012/95
C.. S.. ile A.. S.. aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair Tonya Asliye Hukuk Mahkemesi"nden verilen 22.11.2012 gün ve 45/95 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, babasının sağlığında davalı kardeşi ile kendisine davaya konu yerleri verdiğini, davalı kardeşinden S.Köyünde bulunan taşınmazlardaki hissesini 1988 yılında Tonya"dan ayrılacağı için 3.500.000.000-TL karşılığında satın alarak parasını ödediğini, ancak, dava konusu 118 ada 24 parsel, 119 ada 10 parsel, 120 ada 10 parsel, 124 ada 16 parsel, 139 ada 7 parsel ve 118 ada 2 parsel sayılı taşınmazların 1/2 "şer hisseli olarak ve yanlışlıkla davacı ile davalı adına tesbit ve tescil edildiğini, oysaki, bu parsellerin tam mülkiyet üzere kendisi adına yazılması gerektiğini açıklayarak dava konusu taşınmazlardaki davalı adına olan 1/2 hissesinin iptali ile bu parsellerin tamamının kendi adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. 16.09.2010 tarihli oturumda ise; babasından kalan taşınmazlardaki davalı kardeşinin hissesini 1988 yılında toplam 3,5 milyar liraya haricen satın aldığını açıklamıştır.
Davalı taraf 17.6.2010 tarihli oturumda; davacının iddia ettiği gibi babasının sağlığında taşınmazlarını çocukları arasında bölmediğini, ayrıca davacı olan kardeşinin babasından kalan taşınmazları 3,5 milyar liraya kendisinden haricen satın almadığını ve babasından kalan taşınmazları hiçbir şekilde kardeşine satmadığını, kendisinin 1989 yılında Tonya"dan ayrıldığı için irsen kalan bu taşınmazları davacı kadeşinin işlediğini, ancak, taşınmazların mülkiyetlerini vermediğini, taşınmazlar boş kalmasın diye davacı kardeşinin işlemesine rıza gösterdiğini açıklamıştır. 22.09.2010 havale tarihli cevap dilekçesinde de davayı kabul etmediğini açıklayarak davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, hükmüne uyulan bozma ilamından sonra davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm süresinde davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Toplanan deliller, tüm dosya kapsamından; Mahkemenin, davanın kabulüne ilişkin ilk kararı davalının temyizi üzerine "hüküm fıkrasında tapu iptali ve tescil davalarında parsel numarası, kimin adına tescil edileceği hususlarının infaz sırasında uygulanacak ve keşifte düzenlenen krokiye uygun biçimde açık ve tereddüde meydan vermeyecek şekilde belirtilmesi gerektiği, açıklanan hususları kapsamayan ve infazı mümkün olmayan hükmün usul ve yasaya aykırı olduğu" gerekçesiyle bozulmuştur. Bozma ilamına uyularak Mahkemece davanın reddine karar verilmiş ise de bu karara katılma olanağı bulunmamaktadır. Şöyle ki, bozma ilamına uyulmakla davanın tarafları için lehte ve aleyhte usuli kazanılmış hak oluşturur. Dairenin bozma ilamı yerel mahkemenin ilk kararındaki kabul hükmünün infaza elverişli olmadığına ilişkindir. Bu durumda ve özellikle bozma ilamına uyulmakla bozma ilamında açıklandığı üzere dava konusu parsellerle ilgili fen bilirkişisi raporundaki belirlemeler dikkate alınarak hüküm kurulması gerekmektedir. Bunun yanında; dava konusu taşınmazlara ait kadastro tutanakları ve tapu kayıtlarının incelenmesi neticesinde; dava konusu 118 ada 2 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında 2009/4 davalı ibaresinin yazılı olduğu anlaşılmaktadır. Dosya içerisine celp edilen Tonya Kadatro Mahkemesi"nin 21.05.2010 tarih ve 2009/4 Esas-2010/6 Karar sayılı kararının incelenmesi neticesinde; davacı C.. S.. tarafından davalı A.. S.. aleyhine 118 ada 2 parsel sayılı taşınmaz ile ilgili olarak aynı hukuki sebebe dayalı tapu iptal ve tescil davası açıldığı, yapılan yargılama neticesinde davacının davalının payına düşen kısmı davalıdan 1987-1988 yıllarında eski para ile 3.500.000 lira karşılığında satın aldığı iddiasını herhangi bir delille ispatlayamaması sebebiyle davacının sübut bulmayan davasının reddine ve davalı taşınmazın kadastroca yapılan tespit gibi tapuya kayıt ve tesciline karar verildiği, kararın temyiz incelemesi neticesinde onandığı ve karar düzeltme yoluna gidilmediğinden 07.10.2011 tarihinde kesinleşmesi üzerine tapu kaydının oluştuğu anlaşılmaktadır. Açıklanan bu hususlar göz önüne alındığında; bozma ilamında açıklandığı üzere dava konusu parsellerle ilgili fen bilirkişisi raporundaki belirlemeler dikkate alınarak hüküm kurulması gerekirken ilk karar ve bozma ilamına aykırı olarak red kararı verilmesi isabetsizdir. Bu nedenlerle, dava konusu parsellerle ilgili fen bilirkişisi raporundaki belirlemeler dikkate alınarak hüküm kurulması, bunun yanında dava konusu 118 ada 2 parsel sayılı taşınmaz ile ilgili verilen Tonya Kadastro Mahkemesi"nin kesinleşmiş kararının da gözönünde bulundurulması gerekmektedir.
Açıklanan gerekçeler nedeniyle davacının yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile Yerel Mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesinin yollamasıyla uygulanacak olan 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK"nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 21,15 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 14.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.