15. Ceza Dairesi 2017/10302 E. , 2019/15005 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, görevi kötüye kullanma, kamu görevinin usulsüz üstlenilmesi
HÜKÜM : Sanıklar ... ve ... hakkında atılı görevi kötüye kullanma suçundan; beraat
Sanık ... hakkında atılı kamu görevinin usulsüz üstlenilmesi suçundan; beraat
Sanıklar ... ve ... hakkında atılı nitelikli dolandırıcılık suçundan;
TCK’nın 158/1-e, 43,168/2,62,52/2,53. maddeleri gereğince mahkumiyet
Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanıklar ... ve ...’ın mahkumiyetine ilişkin hükümler katılan vekili ve sanık ... müdafii ve sanık ... tarafından, görevi kötüye kullanma suçundan sanıklar ... ve ...’ün beraatlerine ilişkin hükümler ile kamu görevinin usulsüz üstlenilmesi suçundan sanık ...’in beraatine ilişkin hüküm katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanıklar ... ile ..."ün Suluova Devlet Hastanesi’nde hasta kayıt bölümünde memur olarak çalıştıkları, sanık ..."in ise aynı hastanede santral memuru olarak çalıştığı, sanıklardan ... ise olay tarihinde Terme Devlet Hastanesinde hemşire olarak görev yaptığı, 21.09.2010 ve 26.09.2010 tarihlerinde sanıklardan ..."ın rahatsızlanması sebebiyle sanık ... ile birlikte Suluova Devlet Hastanesi’ne müracaat ettiği, sanık ...’nın 21.09.2010 tarihli müracaatında ..."nin T.C. Kimlik Numarasını vererek hastaneye giriş işlemlerini yaptırdığı ve tedavisinde ..."nin sosyal güvencesini kullandığı yine 26.09.2010 tarihinde ise sanık ...’nın müracaatında ..."ın T.C. Kimlik Numarasını vererek hastaneye girişinin yapıldığı ve tedavisinde ...’ın sosyal güvencesini kullandığı durumun fark edilmesi üzerine yapılan şikayet ile yakalandıkları, sanıkların bu şekilde atılı suçları işledikleri iddia olunan olayda;
1-Sanıklar ...,... ve ... hakkında atılı suçlar yönünden yapılan temyiz talebinin incelenmesinde;
Sanıkların savunmaları, tanık beyanları, katılan kurum yazısı ile dosya kapsamından mahkemece sanıkların suç kastlarının bulunmaması gerekçelerine dayanan beraat hükümlerinde bir isabetsizlik görülmemiş olup, sanıklara atılı suçların 5237 sayılı TCK’nın sistematiğinde kamu idaresinin güvenilirliğine ve işleyişine karşı suçlar bölümünde yer alıyor olması bu suçlarda mağdurun toplumu oluşturan bireyler olup suçtan zarar görenin de kamu idaresi olması karşısında bu husutaki tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılama sonunda, yüklenen suçların sanıklar kastlarının bulunmaması gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin hükümlerin usul ve yasaya aykırı olduğuna dair temyiz itirazının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA,
2-Sanıklar ... ve ... hakkında atılı suç yönünden yapılan temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Sanık ...’nın rahatsızlığı nedeniyle olay tarihlerinde acil servise giriş yaptırıp, tedavi olduğu, herhangi bir sağlık güvencesinin olmadığı, Sağlık Bakanlığının 11.05.2000 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Acil Sağlık Hizmetleri Yönetmeliğinin 37. maddesinde yataklı tedavi kuruluşları, acil sağlık hizmetlerinin bedelini hizmet sundukları kişinin ödeme imkanları çerçevesinde tahsil ederler hükmü ve Başbakanlığın 2008/13 ve 09/06/2010 tarihli 2010/16 sayılı genelgelerinde bildirilen ilkeler çerçevesinde sosyal güvencesi olmayanın sağlık ve tedavi hizmetlerinden faydalanması nedeni ile hizmet bedellerinin alınamayacağı ve sağlık güvencesi olmayan her Türk Vatandaşının sağlık ve tedavi giderlerinin Türkiye Cumhuriyeti Devleti tarafından karşılanacağı, bu nedenle katılan kurumun herhangi bir zararının söz konusu olmadığı anlaşılmakla, sanıklara atılı atılı nitelikli dolandırıcılık suçundan beraatlerine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkumiyetlerine hükmedilmesi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekili, sanık ... müdafii ve sanık ...’nın temyiz itirazları itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu nedenlerle 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 17/12/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi..