Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından borçlu aleyhine başlatılan genel haciz yolu ile takipte; borçlunun yasal süresi içinde itirazı üzerine, alacaklı tarafından sunulan Karacasu İcra Mahkemesinin itirazın kaldırılması ilamı gereğince takibin devamı sağlanmış ve borçluya aynı takip dosyası üzerinden icra emri gönderilmiştir.
Bilindiği üzere takip talebine borçlu tarafından itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren İİK.nun 67. maddesine göre 1 sene içinde itirazın iptali için genel mahkemeye başvurabileceği gibi yine 6 ay içinde itirazın kaldırılması amacıyla icra mahkemesine aynı mahiyette talepte bulunabilir.
Somut olayda, takip alacaklısı tarafından icra mahkemesine başvurularak itirazın kaldırılması istenmiş, Karacasu İcra mahkemesinin 14.01.2009 tarih, 2009/7-1 sayılı kararıyla itirazın kesin kaldırılmasına ve borçlunun %40 icra inkar tazminatıyla sorumlu tutulmasına karar verilmiştir. Alacaklı, bu ilama dayanarak duran ilamsız icra takibine devam edilmesini isteyebileceği gibi, ilamda hükmedilen icra inkar tazminatı ve ferileri de aynı takip dosyası üzerinden talep edebilir. Bu durumda itirazın kaldırılması kararına dayanılarak borçluya icra emri gönderilmesinde yasaya uymayan bir yön yoktur.
O halde mahkemece şikayetin reddi yerine yazılı gerekçelerle icra emrinin iptali yönünden hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ  : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 18.03.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.